Somut olay değerlendirilmesinde; kısıtlı ergin T1 velisi Üzeyir Şirvanlı'nın husumete izin almak için sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, TMK'nın 342/3. maddesinde açıkça vesayet makamının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümlerin velayetteki temsilde de uygulanacağının düzenlendiği, dava açmak için de TMK'nın 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından izin alınacağı bu itibarla velinin talebine konu husumete izin isteminin vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesince değerlendirilerek sonuca bağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine aittir. Bu nedenle Bitlis Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir....
Sulh Mahkemesi izin talep ettiği mahkemenin, talebin değerlendirilmesinin Aile Mahkemesinin görevli olduğu nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Samsun 2. Aile Mahkemesi TMK. 462/8 Madde gereği vesayet makamından izin alınacağının açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle talebe konu izinin Samsun 3. Sulh Hukuk mahkemesince karara bağlanması gerektiği nedeniyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Dava, kısıtlanıp, açacağı davada husumete izin verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun vesayet dairelerinin görevlerini düzenleyen 462/8.bendi gereğince “acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma ve sulh olma" halleri ancak vesayet makamının iznine tabi olduğu,aynı Yasanın 397/2 maddesinde ise vesayet makamı olarak sulh hukuk mahkemesi öngörülmüştür....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Kısıtlı davacı ...ile ilgili husumete izin kararının evrak arasına alınmadığı görülmekle, ...1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.09.1988 tarihli, 1988/552 Esas, 1988/674 sayılı kararı ile kısıtlanarak davacı ...'ın vesayeti altına alınan ...ile ilgili eldeki dava yönünden husumete izin kararının vasi olan davacı ...'dan temin edilerek evrak arasına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
e husumete izin verildiğine ilişkin kararın dosyada mevcut olmadığı, bundan ayrı vasinin 16.11.2012 tarihli oturumda " açılan davaya muvafakat etmediğini" beyan ettiği, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararı da temyiz etmediği anlaşıldığından; bu hususların vesayet makamına bildirilerek, kısıtlı davacı ... ile vasi ... ... arasında çıkar çatışmasının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinin istenmesi, vasiye husumete izin kararı verildiği takdirde evraka eklenmesi, bu konudaki kanuni temsil eksikliğinin giderilmesi ondan sonra dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun vasi tayin edildiği, eldeki davanın 21.05.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmakla TMK'nın 462. maddesi uyarınca vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması, verilmediyse husumete izin hususunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, ayrıca davacı ... tarafından davalı ...'na verilen ... 9. Noterliğinin 07.03.2013 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletnamenin temin edilerek evraka eklenmesi, değinilen eksiklerin giderilip giderilmediğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenerek ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in vasiliğine dair ve husumete izin verildiğine dair kararlara ve vasi sifatı ile düzenlenmiş vekaletnameye rastanmamıştır. a- Davacı ...'in kısıtlandığını ve davacı ...'in vasi olarak atandığını gösterir mahkeme kararının eklendikten, b- Davacı ... adına dava açılabilmesi için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten, c- Davacı ... adına vesayeten düzenlenerek verilecek usulüne uygun vekaletnamenin tamamlanarak eklendikten, 2- Dava dilekçesinde davacılar vekili olarak adı yazılan ve davacılar vekili olarak duruşmalara katılan, hükmü temyiz eden Av. ...'a ait vekaletnamenin bütün davacıları kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacılar Selma ve Selda adına vekaletname eksikliği giderildikten sonragönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlat edinme davasında; küçük Kemal’i temsil etmek üzere atanan kayyımın evlat edinme işlemi sırasında ayrıca kendisine husumet yöneltilebilmesi için husumete izin kararı alınmasına gerek yoktur. Kayyımlık kararının niteliği gereği kayyım atanmasına ilişkin kararda bu yetki, kendiliğinden bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Vasinin eldeki davayı açabilmesi için husumete izin kararı alıp almadığının araştırılarak varsa kararın ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
in husumete yetkili olup olmadığı yönünden incelenmek üzere .../.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/...-2005/... Esas, Karar sayılı vasi tayin kararının onaylı örneğinin, 2- Husumete ayrıca izin verilmiş ise buna ilişkin karar örneğinin davalı vekilinden temin edilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
karar verileceğinin ihtarına, bu hususta davacıya muhtıra çıkarılmasına, dair karar verildiği, davacıya muhtarının tebliğ edildiği, 17/03/2022 tarihli celsede de '' davacıya bu dosya ile ilgili kısıtlı adına dava açmak üzere husumete izin vermesi alıp mahkemeye ibraz etmesi hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde husumete izin belgesi alınmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği hususunun ihtarına (ihtar edildi)'' şeklinde karar verildiği, takip eden celsede de ara karar gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....