ın hakederek tahliye tarihinin 17.05.2052, koşullu salıverilme tarihinin ise 19.08.2038 olduğunun bildirildiği), eldeki temyize konu dava bakımından vasiye verilmiş husumete izin kararının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; TMK'nın 462/8 inci maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin kararı verilip verilmediğinin tespit edilerek var ise husumete izin kararının temin edilip gönderilmesi'' istenmiş ise de Dairemize gönderilen 07.05.2024 tarihli cevabi yazıda vasi ...'a husumete izin kararının sunulması için muhtıra çıkarıldığı, yapılan tebligata rağmen husumete izin kararı ile ilgili başvuruda bulunulmadığı ve Mahkemeye husumete izin kararının sunulmadığının bildirildiği, böylece Dairemizce talep edilen eksikliğin giderilmediği anlaşılmış olmakla; husumete izin kararının temini ile dosyasına eklenmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekmektedir....
Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, yabancı ilamın tarafı olan davacının yasal temsilcisi vasisi tarafından husumete izin almadan açılmış, davacı yargılama sırasında, hüküm verilmeden önce 14/12/2019 tarihinde ölmüştür. Mahkeme, "davanın vasi tarafından husumete izin davası açmadan" iş bu davanın açıldığından davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacının ölümüyle şahsiyetin sona erdiği, bu sebeple taraf sıfatının kalmadığı, yadsınamaz bir gerçektir. Vasi tarafından husumete izin alınmadan dava açılmış olup; bu eksikliğin sonradan giderilmesi de davacının ölümü ile imkansız hale gelmiştir. Vesayet altındaki şahsın ölümü ile vesayet sona ermiş, vasinin "kanuni temsil" görevi bitmiştir. Boşanma, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğuna göre, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasını isteme hakkı da, ilamın tarafları bakımından şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
eklenmesi, 2- Husumete izin belgesi yok ise, vasiye, bu davayı açıp takip etmesi konusunda vesayet makamından izin alması ve buna ilişkin ilamı dosyaya sunması için uygun bir süre verilmesi; husumete izin kararı alındıktan sonra, husumete izin kararının dosya içerisine konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak dosya içerisinde vasinin TMK'nun 462. maddesi gereğince vesayet makamından dava açmak için izin aldığına dair husumete izin kararı bulunmamaktadır. Davacı vasisine vesayet mahkemesince verilen husumete izin kararı varsa temin edilerek dosyaya eklenmesi, husumete izin kararı alınmamış ise davacı vasisine husumete izin kararı alıp dosyaya ibraz etmesi için süre verilmesi ve izin kararını ibraz etmesi halinde dosya içerisine konularak gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Husumete izin istemine ilişkin davada ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... 10. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adına dava açılması ve vekaletname verilmesi için izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kısıtlının ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1133-1748 esas ve karar sayılı kararı ile kısıtlanarak babasının velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/08/2021 NUMARASI : 2021/43 D.İŞ - 2021/43 KARAR DAVA KONUSU : Husumete İzin (TMK 462/8) KARAR : Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/43 D.İş - 2021/43 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/685 Esas - 2013/1196 Karar sayılı kararı ile kısıtılı Çiğdem Ulum'a vasi atandığını, kısıtlıya Antalya ili Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi 5801 ada 1 parsel sayılı taşınmazın miras kaldığı, taşınmazlara kamulaştırmasız el atmada bulunulduğundan Antalya 4. İdare Mahkemesi 2021/102 esas sayılı dosyada dava açıldığı, bu davada kısıtlıyı temsil etmek üzere husumete izin talebinde bulunmuştur....
O halde davalı - davacı kadın hakkında daha önce rapor düzenlenen Adli tıp kurumundan Türk Medeni Kanununun 165. maddesi gereğince, kadının akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, bu hastalığın diğer eş yönünden çekilmezlik unsuru taşıyıp taşımadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı konusunda, rapor ya da ek rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. 2- Davalı - davacı kadının dava açıldıktan sonra TMK 405.maddesi kısıtlanarak velayet altına alınmasına, kısıtlıya T.C. kimlik numaralı Şefik Kara'nın veli olarak atanmasına, karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında kadının kısıtlandığı anlaşıldığından yargılamanın devam edebilmesi için, TMK 462/8 maddesi uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur. Dosya içerisinde husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dosyanın incelenmesinden, kısıtlının yerleşim yeri değişikliğine izin verilmesine ilişkin vesayet makamı olan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce TMK m.412/1'e göre verilmiş bir izin kararı olmadığından vasinin talebi ile ilgili karar vermekte ... Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davalı - davacı kadının TMK 166/1 maddesine yönelik olarak açtığı dava yönünden mahkemece olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği, esasen karar gerekçesinde de bu hususla ilgili herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığının anlaşıldığı bu durumda söz konusu istemle ilgili delillerin hiç değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. 2- Davacı - davalı kocanın dava açıldıktan sonra TMK 405.maddesi gereğince kısıtlanıp dayısı T2 vesayeti altına alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında kocanın kısıtlandığı anlaşıldığından yargılamanın devam edebilmesi için, TMK 462/8 maddesi uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur. Dosya içerisinde husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan davaya bakılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1991 Esas 2012/244 sayılı kararı ile kısıtlanmasına karar verilen ...’e kızı ... vasi tayin edilmiş olup, menfaat çatışması olduğu iddiasıyla ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/162 Esas 2013/996 Karar sayılı ilamı ile kısıtlıya ...’un kayyım olarak atanmış olduğu anlaşılmakla; davacılara vasinin değiştirilmesi için süre verilmesi vasi atandıktan sonra TMK' nın 462. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamından husumete izin kararın alınmasının sağlanması, kararın evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....