Ne var ki somut olayda vasi, TMK 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamından husumete izin kararı alıp dosyaya sunmadığı gibi kısıtlının eldeki davada avukatla temsili bakımından vesayeten verilmiş bir dava vekaletnamesi de sunulmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki; bir davada dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki sebebin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir....
İDM'nce 07/01/2020 tarihinde yeniden davacının vasisine husumete izin davası açıp kararı sunmak üzere sonraki oturuma kadar süre verilmiş ise de davacının vasisi duruşmaya katılmadığı gibi ara karara uygun tebligata da rastlanılmamıştır. Özetle; davacının vasisinin kendisini bir vekille temsil ettirdiği sırada vekalet görevi devam eden ve yetki belgesi ile duruşmaya katılan avukatı Gülden Sekmen'in yüzüne karşı 30/11/2018 tarihli ara kararla verilen husumete izin için dava açtığına dair belgeyi ibraz etmediği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nun 114/2. Fıkrasının göndermesiyle 4721 sayılı TMK'nun 462/1. Fıkra 8. Bendinde yer alan husumete izine ilişkin dava şartını yerine getirilmediği anlaşıldığından İDM'nce dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir (II) Davacı asil hakkındaki vesayet kararının kaldırıldığını ileri sürerek kendisinin istinafa başvurduğunu ifade etmiş ve Tavşanlı SHM'nin 2012/1034 E. - 2014/1152 K....
K.. tarafından verilen vekaletname ile açıldığı ancak anılan davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacı İbrahim Kaynacı için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
D.. tarafından verilen vekaletname ile açıldığı ancak anılan davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacı S.. D.. için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/11/2020 tarih 2020/2 E. 2020/405 K. sayılı kararı ile; yargılamanın 29/06/2020 günlü celsesinde vasiye husumete izin kararı sunması için iki haftalık süre verildiği, duruşma tutanağının ihtaratlı olarak vasiye usulüne uygun 03/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak vasi tarafından kesin süre içerisinde husumete izin başvurusunda bulunulmadığı anlaşıldığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
a verdiği vekaletnamesi var ise dosyaya sunulmasının temini, aksi halde gerekçeli karar ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı asıla tebliği ile temyiz ve temyize cevap süresinin beklenmesinden, Davacı... şartla tahliye edilmemiş ise, kısıtlılık hali devam edeceğinden bu kez vasinin kısıtlı adına dava açabilmesi için TMK'nın 462/.... maddesi gereği, kısıtlılık kararı veren mahkemeden husumete izin kararı alınması gerektiğinden davacı vasisi...'ye davalı aleyhine işbu istirdat davasını açması için TMK'nın 462/.... maddesi gereğince husumete izin verilip verilmediğinin vasiden sorularak, varsa kararın onaylı örneğinin dosya içine konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın vesayeten dava açtığı, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı, öte yandan kendilerine vasi atanan davacılardan karar tarihinde reşit olan ...’ın kendi adına vekile verdiği vekaletnamesinin de bulunmadığı görülmekle; a) Davacı ... vasisi ...'dan ya da davacılar vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek evrak arasına eklenmesi için, b) Davacılar vekilinden, kendilerine vasi atanan davacılardan yargılama sırasında reşit olan ...’ın kendi adına verdiği vekaletnamesinden bir suretin istenerek evrak arasına alınması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya gelince; dava tarihi itibariyle sağ olan ve henüz kısıtlı da olmayan davacı ... adına yasal temsilcisi olmayan kızı ... tarafından vasi adayı olarak eldeki davanın açılması üzerine mahkemece, davacının kısıtlanmasına yönelik ve kısıtlanması halinde vesayet kararı ile husumete izin kararının sunulması yönünde kesin süre verilmesi gerekirken, henüz vasisi olmadığı kişi ile ilgili husumete izin kararı sunulması yönünde tensiple birlikte ara kararı kurulması doğru olmadığı gibi, kesin süreye rağmen husumete izin kararı sunulmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hatalı değerlendirme ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de doğru değildir....
maddesi uyarınca husumete izin kararı alınması için vasiye süre verilerek, husumete izin kararı verilmesi halinde işin incelenmesi gerekirken, dava şartı noksanlığı giderilmeden işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi, 2- Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur ve mahkemenin, dava dilekçesi ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun amir hükmü gereğidir (Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2009 gün ve 2009/9-52-105 esas, karar; 14.04.2010 gün ve 2010/21-200-216 esas, karar sayılı ilamları). Bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden, usulü kazanılmış hakkın da istisnasıdır....
İş Mahkemesi TARİHİ : 03/06/2014 NUMARASI : 2010/706-2014/333 KARAR 1-Davacılardan Batuhan Doğan'ın vesayet altında olduğu ve kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, davacı Batuhan Doğan için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklenmek üzere, 2-Davacı Batuhan Doğan adına sunulan vekaletnamenin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından varsa eklenmek, yok ise kısıtlı davacı adına yasal temsilcisinin vesayeten sunduğu usulüne uygun vekaletnamenin eklenmek üzere, dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....