Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.02.2015 tarih 2012/1809 esas 2013/108 karar sayılı ek kararı ile de önceki vasinin görevinin sonlandırılarak ...’nın vasi olarak atanmasına karar verildiği, eldeki davanın 12.07.2013 tarihinde davacıya vesayeten açıldığı anlaşılmakla TMK'nın 462. maddesi uyarınca vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması, verilmediyse husumete izin hususunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, değinilen eksikliğin giderilip giderilmediğinin Mahkeme Hakimince bizzat denetlenerek ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ün vesayeten dava açtığı, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı, öte yandan kendi miras payı yönünden dava açan davacı ...'ün kendi adına vekile verdiği vekaletnamesinin de bulunmadığı görülmekle; 1- Davacı ... vasisi ...'ten ya da, davacılar vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek evrak arasına eklenmesi, 2- Davacılar vekilinden, davacı ...'ün kendi adına verdiği (evrak arasında sadece vesayeten verdiği vekalet bulunduğundan) vekaletnamesinden bir suretin istenerek evrak arasına alınması, 3- ..., ... Mahallesi, 2465 ada 2 nolu ve 2454 ada 9 nolu (geldisi 223 ada 12 parsel olan) imar parsellerinin tapuya ilk tescilinden itibaren tüm maliklerini gösterir tedavüllü tapu kayıtları ile, malik ...'...
Başaran’ı 13/02/2001 tarihli vekaletname ile yetkili kıldığı, vekilin de çekişmeli bağımsız bölümü, davacıya ölünceye kadar bakması şartıyla 19/02/2001 tarihinde davalıya temlik ettiği, davacının bakılmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, dava tarihinden sonra TMK 405. maddesine göre kısıtlandığı ve dava dışı kızı ......’un vasi olarak atandığı, bilahare eldeki davada davacıyı temsil etmek üzere husumete izin kararı verildiği, davacının yargılamanın seyri sırasında ölümü üzerine, davalı kızı, dava dışı oğlu............ Oruç ile dava dışı kızı ......’un mirasçı kaldıkları, dava dışı ......’un tereke temsilcisi olarak atandığı, ... Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 29/12/2014 tarihli raporunda davacı ...’nın işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme olarak tanımlanabilir....
'ın vesayet altında olduğu ve davanın vesayeten davacı annesi ... tarafından verilen vekaletname ile açıldığı belli bulunduğu halde, anılan davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, davacı ... için 4721 sayılı Yasanın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in vesayet altında olduğu ve davanın vasi ... tarafından verilen vekaletname ile açıldığı ancak anılan davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacı ... için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun vesayet altında olduğu ve davanın vasi ... tarafından verilen vekaletname ile açıldığı belli bulunduğu halde, anılan davacı adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, davacı ... için 4721 sayılı Yasanın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR 1- Davacının 14.05.2010 tarihli rapora göre vesayat altına alındığı anlaşıldığından kısıtlı ... adına vesayeten düzenlenerek verilecek usulüne uygun vekaletnamenin tamamlanarak eklendikten, 2- Kısıtlı ... adına vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacı için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
in vasi tayin edildiği, husumete izne ilişkin kararın ise dosya içeriğinde yer almadığı anlaşılmakla; Davacı ....'e, ...'in dava açmakta husumete izin yetkisi verildiğine ilişkin kararın merciinden istenilerek evrakına eklenmesi, Çekişme konusu 41233 ada 3 parsel (imar ile 61143 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının tüm tedavülleriyle ve dayanak kayıtları ile birlikte İlgili Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, Çekişme konusu 41233 ada 3 parsel (imar ile 61143 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın imar uygulamasına konu tüm dayanak belgelerinin ilgili Belediye Başkanlığından istenilerek evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın dava konusu 285 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki payını hukuki ehliyetinin olmadığı bir dönemde satış yoluyla davalıya temlik ettiğini, banka hesaplarındaki hareketlilik ve bankadan yüklüce kredi çektiğini öğrenmeleri üzerine yaptıkları araştırmada temlikten haberdar olduklarını, vesayet altına alınması için dava açıldığını, ehliyetsizliğinden yararlanılarak, aldatılıp, korkutularak çekişmeli payın, üzerindeki evle birlikte bedelsiz devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kısıtlı babası adına tescilini istemiş; yargılama sırasında davacı, babası ...’ye vasi olarak atanmış ve husumete izin kararı sunulmuş; yargılama sırasında 18.03.2012 tarihinde kısıtlı ...’nin ölümü üzerine mirasçısı ... davaya dahil edilmiş; mirasçısı ...’ın ise kısıtlandığının ve vasisinin davacı ... olduğunun anlaşılması karşısında bozma üzerine husumete izin kararı sunulmuştur....
Mahkemece; davaya konu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle, hissedarlara payları oranında ödeme yapıldığı, bu ödemelere davacıya ait olan yapıların bedellerininde dahil olduğu gerekçesiyle, davalının taşınmazdaki hisse miktarı dikkate alınarak 5804,10 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesine göre; vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekir. Vesayet altında bulunan davalının davada yasal temsilcisi olan vasisi tarafından temsil edilebilmesi için husumet makamından izin alınmadığı görülmektedir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen gözönünde bulundurulur....