Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairenin 21/04/2021 tarihli ve 2020/1267 Esas, 2021/2476 Karar sayılı kararıyla “...dava tarihi itibariyle sağ olan ve henüz kısıtlı da olmayan davacı ... adına yasal temsilcisi olmayan kızı ... tarafından vasi adayı olarak eldeki davanın açılması üzerine Mahkemece, davacının kısıtlanmasına yönelik ve kısıtlanması halinde vesayet kararı ile husumete izin kararının sunulması yönünde kesin süre verilmesi gerekirken, henüz vasisi olmadığı kişi ile ilgili husumete izin kararı sunulması yönünde tensiple birlikte ara kararı kurulması doğru olmadığı gibi, kesin süreye rağmen husumete izin kararı sunulmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hatalı değerlendirme ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de doğru değildir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1286 Esas ve 2013/1186 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve Cemal Altundağ'ın vasi olarak atandığı, kısıtlının vekille temsil ettirmekle beraber dosya kapsamında husumete izin aldığına dair kararın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vasinin, kısıtlı adına dava açabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamı tarafından kendisine husumet izni verilmesi gerekmektedir. Dava ehliyeti Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1- d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, mahkemece, davacı yönünden husumete izin kararı almak ve dosyaya ibraz etmek üzere vasiye süre tanınmalı aktif husumet eksikliği ikmal edilmeli ve yargılamaya daha sonra devam edilmelidir. Husumete izin kararı alınmadan davaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın şimdilik esası incelenmeksizin kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    Bu düzenleme uyarınca, vasinin eldeki davaya yönelik aktif husumet ehliyeti kazanması vesayet makamından alınacak husumete izin kararının varlığına bağlıdır. Davacı vasi tarafından dava açılırken ve dava sırasında vesayet makamından alınmış husumete izin kararı dosyaya sunulmamıştır. Mahkeme tarafından da bu yöndeki eksiklik giderilmeden esas hakkında karar verilmiştir. Bu hali ile belirtilen eksiklik davanın esasının incelenmesine engel mahiyettedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın davacı asil T1 adına velayeten babası tarafından açıldığı, mahkemece vasiye husumete izin için ihtar gönderildiği, ihtar gereği yapılması gereken işlemleri yerine getirmediğinden davacının dava açmakta hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın davacı asil T1 adına velayeten babası tarafından açıldığı, mahkemece vasiye husumete izin için ihtar gönderildiği, ihtar gereği yapılması gereken işlemleri yerine getirmediğinden davacının dava açmakta hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının “şizofreni, tedavi ile çalışma olanağı bulunmayan” olduğunun belirtilmesi karşısında; eldeki davada, Türk Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekip gerekmediği hususlarının tartışılıp, bu yönde davacının vasiye muhtaç durumda olup olmadığının belirlenmesi suretiyle yargılamaya devam etme gereği gözetilmeksizin, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR 1- Davacılar ... ve ... adına dava açılabilmesi için vesayet makamının davaya izin verdiğine ilişkin kararın dosyada bulunmadığı anlaşıldığından davacılar için 4721 sayılı Yasa'nın 462/8 maddesi gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararın varsa eklendikten sonra, yoksa aldırılarak ilgili karar eklendikten, 2- Hükmü davalılar ... ve ....adına da temyiz eden Av. ...'in vekaletnamesine ya da yetki belgesine dosya içerisinde rastlanılmadığından, bu eksikliğinin giderildikten, 3- Nisbi harca tabi davalarda, 10.5.1965 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hükmü temyiz eden davalının temyiz başvuru harcı ve ilam harcının 1/4'nü ( nispi temyiz karar harcı) peşin olarak yatırması gerekir....

        B-T3'nin iş akdinin feshine ilişkin istinaf talepleri incelendiğinde, C-T7 Ltd.Şti'nin yıllık izinle ilgili istinaf talebi incelendiğinde; Yıllık izinlerinin kullandırıldığını ispat yükü işverene ait olup işveren yıllık izinlerin kullandırıldığını yıllık izin defteri veya eşdeğer yazılı belge ile ispatlamalıdır. Şayet yıllık izinler kullandırılmamış ve karşılığı olan ücret ödenmiş ise ödendiğinin banka kaydı veya benzeri yazılı belge ile işveren tarafından ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda ise davacının talep ettiği kullandırılmayan bakiye yıllık izinlerin davalı işveren tarafından kullandırıldığını ispatlayacak yıllık izin defterinin veya eşdeğer belgelerin davalı tarafça sunulmadığı, davalı işverenin yıllık izinlerin kullandırıldığını veya ücretinin ödendiğini ispatlayamadığı, mahkemece yıllık ücret alacağının kabulüne dair kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        Maddesi gereğince davalı belediye asıl işveren sıfatıyla davacının taleplerinden sorumludur davalı belediye vekilinin husumete yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Davacının yaptığı işin niteliği ile objektif nedenin bulunmaması dikkate alındığında davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Davalı belediye vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açmış ise de tam ıslah dilekçesi ile kısmi davaya dönüştürmüştür. Davalı beledile vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Davacının iş akdi davalı işveren tarafından kadroya alınmama nedeniyle feshedilmiştir. İşten ayrılış bildirgesinde de kod 40 olarak SGK ya bildirilmiştir....

        Davanın T3'a vesayeten T1 tarafından açıldığı anlaşılmaktadır.Ancak dosya kapsamında davacının kısıtlanmasına ilişkin dosyanın ya da kesinleşmiş karar örneğinin ve kısıtlı davacının açtığı davayı takip edebilmesi için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın vesayet makamından izni düzenleyen 462/8. maddesinde, "Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması” şeklinde düzenlenmiş olup, davacının kısıtlılık kararı üzerine vasi tarafından açılan davalarda vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerekmektedir.Yargıtay 18....

        UYAP Entegrasyonu