Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin takip ettiği ancak dosya arasında vesayet ve husumete izin kararının bulunmadığı görülmekle sözü edilen kararların temini ile evrakına eklenmesi,geri çevirmeyle istenilen kayıtların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığı denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    . - 390 sayılı Kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, mahkeme kararı kısıtlananın vekiline tebliğ edilmiş ise de kısıtlama kararı ile birlikte vekilin vekalet görevinin sona erdiği, eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği, mahkeme kararının ve temyiz dilekçelerinin de davacı ...'nun vasisine tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Bu sebeple, davacı ...'...

      ya dava açmaya izin verildiğine ilişkin husumete izin kararı bulunmamaktadır. Ancak, anılan usulü eksiklik dava şartı olmayıp, sonradan tamamlanabileceğinden anılan kararın eksik bulunması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu husus üzerinde mahkemece de re'sen durulması zorunludur. Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 54. maddesi uyarınca davacı tarafa husumete izin kararını sunmak üzere süre verilip, usuli eksikliğin giderilmesinden sonra işin esasına girilmesi gerekirken bu usuli eksiklik tamamlanmadan uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır. ...-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

        nun ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594-390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, ancak eldeki dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114.maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür....

          Yargılamada ileri sürülen iddia ve cevaplar, toplanan deliller, SGK ve işverenlik kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Tüm dosya kapsamından, davacının Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/189 Esas, 2017/414 Karar Sayılı ilamı ile kısıtlandığı ve davacıya vasi olarak babasının atandığı, bu kararın 29/06/2017 tarihinde kesinleştiği, yani dava açıldıktan sonra davacının dava ehliyetinin sona erdiği, bu nedenle davanın vasi tarafından takip edilebilmesi için vesayet mahkemesinden husumete izin kararının alınması gerektiği, ancak mahkemece davacı vasisine usulüne uygun şekilde bu kararı sunmak üzere 1 aylık kesin süre verilmesine rağmen vasi tarafından husumete izin kararının dosyaya ibraz edilmediği, davacının da dava ehliyetine sahip olmadığı nazara alındığında davanın taraf ehliyeti yokluğundan dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinde isabetsizlik bulunmayıp, davacı istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek, Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi gereğince dava açmak için vesayet makamından izin alınmasına ilişkindir. Vesayet makamının vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararın temyizi kabildir. Vesayetin yürütülmesi için idari nitelikteki vesayet makamının kararlarına karşı ilgililer tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler. Denetim makamı gerektiğinde duruşmada yaparak bu itirazı kesin karara bağlar (TMK. md. 488)....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19.07.2013 gün ve 2013/1156-1258 sayılı kararı ile davacı ......’e vasi olarak atanan ...’in vasilik görevinin uzatılmasına dair kararı getirtildikten, 2)Vesayet altındaki kişi adına dava açılabilmesi için, vesayet makamınca vasiye izin verilmesi zorunlu olduğundan (TMK.md.462/8), davacı ......’in vasisi ...’in, kısıtlı adına bu davayı açabilmesi için husumete izin kararının ilgili vesayet makamından temin edildikten; 3) Davacı vasi ...’in kısıtlı ......’i temsilen vekiline verdiği vekaletnameye dosya arasında rastlanmadığından varsa eklendikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İstek, Türk Medeni Kanununun 462/8 maddesi gereğince dava açmak için vesayet makamından izin talebine ilişkindir. Vesayet makamının vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararın temyizi kabildir. Vesayetin yürütülmesi için idari nitelikteki vesayet makamının kararlarına karşı ilgililer tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde denetim makamına itiraz edebilirler....

                davalı müvekkilinin kusurlu kabul edilmesinin usul ve yasaya da aykırı olduğunu beyanla; davacı müteveffanın kısıtlı olduğu dönemde husumete izin kararı alınmadan ve vasisi tarafından usulüne uygun özel yetki içeren vekâletname sunulmadan yargılamaya devamla hüküm kurulması ve kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

                  Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür.Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115). Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Bu eksikliğin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu