WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Husumete izin istemine ilişkin davada ... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... ... 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, kısıtlı adına dava açılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kısıtlının... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/493-853 esas ve karar sayılı kararı ile kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ... çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır....

    Yargılama devam ederken davalı- davacı erkek kısıtlandığına göre, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir. Vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerekmiştir. SONUÇ; Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.03.2016 (Çrş.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanma İzninin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra kocasının soyadını taşımasına izin verilen davacının, bu iznin kaldırılması isteğine ilişkindir. Genel müdürlük ve nüfus müdürlükleri, mahkemelerden nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları sonucunda verilen kararlar hakkında kanun yoluna başvurmaya yetkilidir. (5490 s. NHK. m. 37) Dava, nüfus kayıtlarına ilişkin bir düzeltme niteliğinde olmayıp, Türk Medeni Kanununun 173/2. maddesine göre verilmiş olan izin kararının kaldırılması niteliğindedir. Nüfus müdürlüğünün bu dava sonucunda verilen kararı temyiz etmekte hukuksal yararı bulunmamaktadır....

        Davanın T3'a vesayeten T1 tarafından açıldığı anlaşılmaktadır.Ancak dosya kapsamında davacının kısıtlanmasına ilişkin dosyanın ya da kesinleşmiş karar örneğinin ve kısıtlı davacının açtığı davayı takip edebilmesi için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın vesayet makamından izni düzenleyen 462/8. maddesinde, "Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması” şeklinde düzenlenmiş olup, davacının kısıtlılık kararı üzerine vasi tarafından açılan davalarda vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerekmektedir.Yargıtay 18....

        Ancak kısıtlı adına dava açılabilmesi için vesayet makamından alınmış husumete izin kararına dosyada rastlanmamıştır. 5.8. Yargılama sırasında kısıtlılığın bir şekilde sona ermesi halinde ise dava, (fiil) ehliyetini kazanan kısıtlı tarafından takip edilebileceğinden bu durumda husumete izin alınmasına artık gerek yoktur. Ne var ki, davacı ...'ın hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyetinden dolayı kısıtlandığı dosya kapsamından anlaşılmış ise de, kısıtlılık halinin devam edip etmediği anlaşılamamıştır. Türk Medeni Kanununun 471. maddesinde "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre hükümlülükten dolayı vesayet altına alınan davacı ...'ın halen hapis hâlinin devam edip etmediğinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nden ve Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorularak tespiti gerekmektedir....

          'in vasi tayin edildiği ve davanın vasi tarafından sürdürüldüğü, ancak husumete izin kararının bulunmadığı, her ne kadar Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Genel Kurulundan raporlar alınmışsa da, raporların davacının satış vaadi sözleşmesi düzenlediği 11.01.2007 tarihinde ehliyetli olduğuna ilişkin olduğu, vekaletname ve akit tarihinde ehliyetli olup olmadığının saptanmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle vasi için husumete izin kararının dosya arasına alınması, bu eksiklik giderildikten sonra davacının vekeletname tarihi olan 9-10-2007 tarihi ile akit tarihi olan 10-10-2007 tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, ehliyetsiz olduğu saptanırsa davanın kabul edilmesi, ehliyetli olduğu saptanırsa vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir....

            Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gereklidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gereklidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                maddesi uyarınca husumete izin kararı alınması için vasiye süre verilerek, husumete izin kararı verilmesi halinde işin incelenmesi gerekirken, dava şartı noksanlığı giderilmeden işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Vasi ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMKnun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMKnun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Dairemizce, başkaca bir inceleme yapılmaksızın, açıklanan maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, yargılamanın sürdürülerek, davanın sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, kararın bozulmasına karar verilmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu