ın vasi tayin edildiği anlaşılmakla; vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise bu kararın temini ile istenilen kaydın eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığı denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dosya arasında Türk Medeni Kanunu 462/8. maddesi gereğince "husumete izin kararı" bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafa sorulup gerekirse vesayet makamından temin edilmesi sağlanarak, anılan kararın evrakına eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 7.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
izin talebinde bulunması ve mahkemesinin esasını bildirmesi için 1 aylık kesin süre verildiği, ara kararın davacı vekiline 01/10/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise mahkememiz ara kararı ile alakası olmayan hali hazırda zaten dosyamız arasında bulunan ----- Sulh Hukuk Mahkemesinin -----esas numaralı vesayet dosyasının gerekçeli kararını dosyaya sunduğu, dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkememizce de re’sen göz önüne alınacağı, davacı asil hakkında----- Sulh Hukuk Mahkemesinin ---- sayılı kararı ile eşi ----- vasi olarak atandığı ve vesayet altına alındığı, vesayet altındaki kişinin davada taraf olabilmesi için 4721 sayılı TMK’nun 462/8 (Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı TMK’nun 405/8) maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin almak zorunluluğunun bulunduğu, vesayet altındaki kişi için 4721 sayılı yasanın 462/8 maddeleri gereğince vesayet makamı tarafından dava ve husumete izin verildiğine ilişkin kararının eklenmesi için davacı...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/604 KARAR NO : 2021/687 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOYABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2021 NUMARASI : 2021/253 ESAS, 2021/380 KARAR DAVA KONUSU : Husumete İzin KARAR : Husumete İzin istemine ilişkin olarak açılan davada Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesi ile Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili Av. Enes Çakır'ın Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesi'ne hitaben sunduğu 25/04/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Kısıtlı Mustafa Sezer'in 2016 yılında geçirdiği trafik kazasından doğan tazminat haklarına kavuşması için Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) sigorta şirketi Türkiye Sigorta A.Ş....
Dosyanın incelenmesinde; asıl davanın dahili davacısı ve birleşen davanın davacısı ...’ın hükümlü olduğu, kendi adına asaleten Av....’a 10.10.2016 tarihinde verdiği vekâletname dosyada bulunduğu halde hükümlünün kısıtlılık halinin sona erip ermediği, ...’ın halen vesayet altında olup olmadığı, vesayet altında ve vasisi varsa vesayet ve husumete izin belgesi bulunup bulunmadığı, vasinin Av....’a vermiş olduğu vekâletname ile asıl davada yargılama sırasında vefat eden ... mirasçılarına ait veraset ilamına da dosya kapsamında rastlanılmamıştır....
davalı müvekkilinin kusurlu kabul edilmesinin usul ve yasaya da aykırı olduğunu beyanla; davacı müteveffanın kısıtlı olduğu dönemde husumete izin kararı alınmadan ve vasisi tarafından usulüne uygun özel yetki içeren vekâletname sunulmadan yargılamaya devamla hüküm kurulması ve kusur belirlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece " ...Vasi T3 "Kısıtlı davacı tarafından açılan davaya onay verip vermediğiniz, onay verdiğiniz takdirde vesayet makamı olan Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/236 E. sayılı vesayet dosyasından husumete izin kararı almak üzere başvuru yapmak ve başvuruya ilişkin belgeyi mahkememize sunmak üzere tarafınıza meşruhatlı davetiyenin tebliği tarihinden 2 haftalık kesin süre verilmiş olup verilen kesin sürede vesayet dosyasından husumete izin kararı almak üzere başvuru yapıldığına dair belgenin mahkememize sunulmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği İHTAR olunur" şerhini içerir tebligat çıkarıldığı, ancak mahkememize bu hususa ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine " şeklinde karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; '' 1- )Davanın kısmen kabulü ile 10,00- TL brüt izin alacağının dava tarihinden itibaren, 415,82- TL brüt izin alacağının ıslah tarihi olan 30/06/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- )19.126,89- TL brüt fazla mesai alacağının dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- ) 1.281,57- TL brüt ulusal bayram-genel tatil alacağının dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- ) Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin talebin reddine, 5- )Yasal Kesintilerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, '' karar verilmiştir. İleri sürülen istinaf sebepleri: İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince kanun yoluna başvurulmuştur....
Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gereklidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının “şizofreni, tedavi ile çalışma olanağı bulunmayan” olduğunun belirtilmesi karşısında; eldeki davada, Türk Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekip gerekmediği hususlarının tartışılıp, bu yönde davacının vasiye muhtaç durumda olup olmadığının belirlenmesi suretiyle yargılamaya devam etme gereği gözetilmeksizin, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....