WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fiil ehliyeti, mahkemece resen dikkate alınması gerekli bir dava şartıdır. O halde; mahkemece öncelikle, davacının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı, kısıtlı olup olmadığı hususu araştırılmalı, kısıtlı ise ancak vasi tarafından husumete izin alınması koşuluyla bu davanın açılabileceği düşünülmelidir. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, öte yandan mahkemece davacı tarafın, tenkis davasına konu sağlararası tasarrufu, murisin ölümünden sonra 05.11.2008 tarihinde öğrendiği, buna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, mahkemece beyanına itibar edilen davalı tanığı ...'in davacının, murisin ölümünden sonraki ikinci izin döneminde tasarruftan haberdar olduğunu belirtmiş olması ve dosyada ... C....

    Dava, husumete izin davasıdır. 4721 sayılı TMK’nın 335/2. maddesinde “Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nın 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesi olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594 - 390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, mahkeme kararı kısıtlananın vekiline tebliğ edilmiş ise de kısıtlama kararı ile birlikte vekilin vekalet görevinin sona erdiği, eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği, mahkeme kararının ve temyiz dilekçelerinin de davacı ...'nun vasisine tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Bu sebeple, davacı ...'...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve 2014/594-390 sayılı kararı ile kısıtlandığı ve kendisine oğlu ...’nun vasi atandığı, anılan kararın kesinleştiği, ancak eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür....

        O kadarki yapı kayıt belgesi sahibinin istemesi halinde; “bağlı yetki” nedeniyle idare taşınmazı satmaktan imtina edemeyecektir. (3194 s.K. geçici m.16/6). 6-Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecektir (3194 s.K. geçici m.16/5). Görüldüğü gibi, Kanun aslında yapı kayıt belgesini, kat mülkiyeti kurulabilmesi için gerekli olan “Yapı Kullanma İzin Belgesi” yerine kabul etmekte aynı fonksiyonu yüklemektedir....

          Dava KKİS gereğince eksik ve ayıplı işler ile iskan belgesinin alınması için nama ifaya izin verilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki KKİS gereğince inşaatın anahtar teslim şeklinde davalı yüklenici tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, inşaatta eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, iskan belgesi alınması yükümlülüğünün davalı yüklenicide olduğunu, sözleşmede öngörülen süre içinde iskan belgesinin alınmadığını belirterek eksik ve ayıplı işler ile iskan belgesinin alınması için nama ifaya izin verilmesini ve bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 06.02.2008 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.17.06.2008 (Salı)...

            Davalı vekili tarafından 06/09/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile;cevap dilekçesindeki savunmalarını yineleyerek taşınmaz ile ilgili yapı kayıt belgesi alınmasının gerekmediğini, yapı kayıt belgesi alınmasında davalının menfaatinin bulunmadığını, ayrıca yapı kayıt belgesi alınması için tüm maliklerin muvafakat göstermesi gerektiğini, mahkemenin gerekçesinde yapı kayıt belgesi alınmasının zorunlu olup olmadığı yönünde ilgili mevzuat kapsamında değerlendirme yapılmadığını, yapı kayıt belgesinin yapı kullanma izin belgesi yerine geçmediğini, ilgili belediyece tespit edilmiş imara yada projeye aykırılık tespiti söz konusu olmadığından yapı kayıt belgesi alınmasının lüzumsuz olduğunu, mahkemece bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kısıtlı ...’nin vasis...’un davadan haberdar edildiği, 11.04.2012 tarihinde husumete izin verildiği, bu tarihten sonra davanın, vasi tarafından takip edilmediği, davacı ...’ın davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu 53.maddesi gereğince davada takip yetkisi olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Dairemizce, başkaca bir inceleme yapılmaksızın, açıklanan maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, yargılamanın sürdürülerek, davanın sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, kararın bozulmasına karar verilmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu