Dava dilekçesindeki açıklamalara ve dosya arasında bulunan tapu kaydına göre davanın kısıtlı ...’ü temsilen vasi ... tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Husumete izin verilmesi istemi hakkında, ...Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Talep, husumete izin verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/177 E. - 361 K. sayılı dava dosyasının ve ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/404 E. sayılı dosyasının 14/04/2015 tarihli 4. duruşma zaptının tasdikli örneğinin istenmesi, ayrıca mahkemenin 4. duruşma ara kararı gereğince vasi tayinine ilişkin bir ihbarda bulunulup bulunulmadığının sorularak alınacak cevabi yazının dosya arasına konulması, dosyanın ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
(HMK 54/2- 3) Husumet bir dava şartı olduğundan ve mahkeme tarafından resen dikkat alınması gerektiğinden vesayet altında olması nedeniyle dava ehliyeti bulunmayan davacılar adına vasisi tarafından açılan iş bu davayla ilgili husumete izin belgesi ibraz edilmesi gerektiğinden HMK 54/2 maddesi uyarınca davacı vekiline husumete izin kararını alıp ibraz etmek üzere usulüne uygun süre verilerek eksikliğin giderilmesi gerekmekte olup mahkeme tarafından bu hususta davacıya süre verilmesi yerinde ise de; verilen kesin sürenin usulüne uygun olduğundan bahsetmek mümkün değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) süreler 90- 94. maddelerde düzenlenmiş, kesin süreye ilişkin düzenlemeye ise 94. maddede yer verilmiştir. HMK 94/3. maddesinde kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı düzenlenmiştir. Kesin sürenin bu yaptırımı karşısında hakim tarafından verilen kesin sürenin usulüne uygun olması gereklidir....
Olayda; çalışma konusu deri, bağırsak ve yağ imalatı olan … A.Ş.adına 28.1.1964 tarihli açma izin belgesi verilmiş şirket bu belge ile 1978 yılına kadar çalıştıktan sonra bu tarihte şirketin adı … A.Ş.ve çalışma konusu da deri(zig deri, güderi, süet deri) olarak değiştirilmiş ve şirket eski işyeri açma izin belgesine dayanarak çalışmasını sürdürmüştür. İşyeri açma izin belgesi; işyeri, çalıştıran kişi ve yapılan işi belirlediğine göre bu üç unsurdan herhangi birinde meydana gelen değişiklikte yeni işyeri açma izin belgesi alınması zorunludur. Davacı şirketin önceleri deri, bağırsak ve yağ imaliyle uğraşmakta iken daha sonra sadece deri (zig deri, güderi, süet deri) yapımı ile uğraşmaya başlamış ve dolayısı ile çalışma konusu değişmiştir. Bu durumda işyerinin ismi ve işin niteliği değiştiğinden yeni açmaizin belgesi bulunmadığı için yeniden açma izin belgesi alınıncaya kadar işyerinin çalıştırılmasının yasaklanmasında isabetsizlik görülmemiştir....
İncelemeye konu somut davada davacı T1'ya alkol kullanım bozukluğu nedeni ile eşi Meral Başmaya'nın Kırklareli SHM.nin 2017/291 esas 2017/610 karar sayılı dosyası ile yasal danışman olarak atandığı, davanın da davacının yasal danışması olan eşi tarafından açıldığı, ancak dava açılırken ve yargılama sürecinde yasal danışmanı tarafından husumete izin kararının dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Bu nedenle vasiye husumete izin belgesi alıp davaya devam edip etmeyeceği sorularak husumete izin belgesi varsa sunulması, yoksa alınması için vasiye imkan tanınarak sonucuna göre davaya devam edilmesi için kararın kaldırılması gerekir....
Diğer taraftan davanın hukuki ehliyeti haiz gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılması, gerçek kişilerin hukuki ehliyetten yoksun bulunması halinde ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi hükmü uyarınca dava için husumete izin kararı alan vasi aracılığıyla açılması gerektiği de kuşkusuzdur. Öyle ise; ehliyetsiz olduğu saptanan ve vesayet altına alınan Ö.. T..'ın, davada yasal temsilcisi olan vasisi tarafından temsil edilmesi, vasinin 4721 sayılı, TMK'nin 462/8. maddesi gereğince husumete izin kararı alarak bizzat veya tayin ettiği vekil aracılığıyla yargılamayı yürütmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Öte yandan; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur....
ye çıkartılmasına karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre;vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi )için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin(husumete izin)verilmiş olması gerekir.Vesayet altında bulunan davalının davada yasal temsilcisi olan veli-vasisi annesi tarafından temsil edilebilmesi için husumet makamından izin alınmadığı görülmektedir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen gözönünde bulundurulur.Mahkemece yapılacak iş yasal temsilciye bu dosyada davalıyı temsil edebilmek için husumete izin kararını ibraz etmek üzere mehil vermek ve karar ibraz edildiğinde yargılamaya devam ederek oluşacak sonuca göre karar vermektir....
Dosya içinde vasinin kısıtlı davacı adına boşanma davasının takibi ve temyizden feragati yönünde vesayet makamından husumete izin kararı almış olduğuna dair herhangi bir bilgi ve kayıt bulunmamaktadır. Bahse konu husumete izin kararı alınmış ise temin edilerek dosya arasına alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.04.10.2012 (Prş.)...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.09.2010 tarihli 2010/749 Esas, 2010/602 sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine ...’nın vasi tayin edildiği, 21/09/2012 tarihli ek karar ile de vasinin iki yıl uzatılan vasilik görevinin 21/09/2014 tarihi itibari ile sona erdiği saptanmış olup, vasinin sürenin yeniden uzatılıp uzatılmadığının, başka bir vasi atanmış ise kimin vasi olarak tayin edildiğinin araştırılması, vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile vesayet ve husumete izin kararlarının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı 8 sayılı cetvelin XI bölüm 1/c bendinde bütün bankaların serbest bölgeler de dahil olmak üzere açacakları şubeler için düzenlenen belgeler için finansal faaliyet izin belgesi harcı ödeyecekleri belirtilmiştir. Yukarıdaki madde hükümlerinin incelenmesinden, finansal faaliyet izin belgesi harcının, "belge" ye dayanan bir harç olduğu, bankaların açacakları şubeler için belge düzenlenmesi halinde harç tahsili gerekeceği, 10 adede kadar şube açılışlarında herhangi bir izin belgesi düzenlenmediğinden Hazine Müsteşarlığı'na şube açılması için izin talebinde bulunmayan davacı bankanın izne tabi olmayan şube açılışından dolayı finansal faaliyet izin belgesi harcı ile mükellef tutulamayacağı anlaşılmaktadır....