ın verdiği vekaletname ile açıldığı, davacıların Vakıf ile soybağı kurulmasına dair dayandıkları mahkeme ilamlarının ise onaysız suret olduğu anlaşılmıştır. 1. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanunî temsil 6100 sayılı HMK'nin 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Buna göre vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması, verilmediyse husumete izin kararın alınmasının sağlanarak, karar suretinin, 2. a) ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/826 Esas 1966/514 Karar sayılı dosyası veya ilamın onaylı suretinin, b) ... 3....
in kısıtlılık halinin devam edip etmediğinin tespiti, halen kısıtlı olduğunun belirlenmesi halinde Türk Medeni Kanunu'nun 462/8 inci maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin kararı verilip verilmediğinin tespit edilerek husumete izin kararının temini ile dosya arasına alınması, kısıtlılık halinin devam etmediğinin belirlenmesi halinde ise, kısıtlılık halinin hangi tarihte sona erdiği belirlenerek gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin davacı ...'e tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, Dahili davacılardan ...'in ise hükümden sonra 11.11.2018 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, kısıtlılık halinin hangi tarihte sona erdiği tespit edildikten sonra, kısıtlılık hali hüküm tarihinden önce sona ermiş ise gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin davacı ...'...
Mahkemece, aylık 200 TL yardım nafakasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre; vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekir. Somut olayda, kısıtlı oğlu adına davacı dava açmış olup, dava açma konusunda sulh hakiminden izin alınıp alınmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dava ehliyeti dava şartlarından olup, mahkemece resen gözönünde bulundurulur. Mahkemece yapılacak iş; yasal temsilciye bu dosyada davacıyı temsil edebilmek için husumete izin kararını ibraz etmek üzere mehil vermek ve karar ibraz edildiğinde yargılamaya devam ederek oluşacak sonuca göre karar vermektir....
TMK'nın 462/1- 8 maddesine göre kısıtlı adına iş bu davanın açılabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmekte olup, dosya içerisinde vesayet makamından alınan bir husumete izin kararı bulunmamaktadır. HMK'nın 54/1 maddesine göre dava açılırken husumete izin kararı ibrazı zorunluluğu bulunmaktadır. Husumete izin kararı sunulmadığı takdirde HMK'nın 54/2 maddesi gereğince vasiye kesin süre verilmelidir. Kesin süre içerisinde husumete izin kararı ibraz edilmediği ya da bu amaçla vesayet makamına başvurulmadığı takdirde HMK'nın 54/3 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Bu kapsamda, mahkemece öncelikle kısıtlama kararı veren Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi'nden davacının kısıtlılık kararının devam edip etmediği sorularak kısıtlılık kararı devam ediyor ise vasi T2 HMK'nın 54/2 maddesi uyarınca husumete izin kararı ibrazı için kesin süre verilmesi, HMK'nın 54/3 maddesindeki ihtaratın da yapılması gerekirken bu hususun yerine getirilmemesi isabetsizdir....
K A R A R 1-Mahkeme kararında ve dava dilekçesinde davalılardan ...’nin Vesayet altında olduğu, vasisinin de ... olduğu belirtilmiş olmasına rağmen adı geçen davacının vesayet altında alındığına ve vasiye husumete izin verildiğine dair karara dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Vasilik kararının ve vasiye husumete izin verildiğine dair kararın eklenerek gönderilmesi gerekir. 2-Davalılar adına hükmü temyiz eden Avukat ... ’nın dosya içerisinde vekaletnamesine rastlanılmamıştır. Mevcut ise vekaletnamesinin eklenerek gönderilmesi, yok ise bu hususun tevsikinden sonra mahkeme kararının davalılar adına tebliğinden sonra soncuna göre işlem yapılmalıdır. 3-İncelenmesine gerek görülen taraflarla ilgili Zeytinburnu 2. İcra Müdürlüğünün 2006/1957 esas sayılı takip dosyasının eklenerek gönderilmesi gerekir....
e vekâlet verildiği ve adı geçen avukatın hükmü temyiz etmiş bulunduğu, ancak vasi tayini ve husumete izin kararlarının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, varsa mağdureye ait vâsi tayini ve husumete izin kararlarının asıl ya da örneklerinin temin edilerek dosyaya eklenmesi, alınmamışsa bunların usulü dairesinde alınmaları sağlanarak dosyaya konulmasından sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesi'nin 24.07.2013 tarih 2013/90 sayılı vesayete ilişkin şerh bulunmasına rağmen dosya içerisinde bahsedilen ilama rastlanılamamıştır. 1-Davacıya ait kesinleşmiş vesayet kararı örneğinin var ise ilgilisinden temin edilerek dosya arasına alınması, 2-4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, 3- Davacının vasisinin tespiti ile gerekçeli kararın ilgili vasiye tebliğinin sağlanması, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı ile TMK'nın 407. maddesi hükmü uyarınca kısıtlanarak kendisine Emine Kandemir vasi olarak atanmış olup bu kararda davacıya vasi olarak atanan kişiye husumete izin yönünden karar verilmediği görülmüştür. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 462/8.maddesi uyarınca acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere vasinin dava açması için vesayet makamının izni gereklidir. Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür. Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir. ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115 ) Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece, husumete izin kararına yönelik görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin görevli ve yetkili olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak talebi gibi husumete izin verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesince husumete izin davasında görevsizlik kararı verilmiş olup, işbu davaya karşı istinaf incelemesini yapma görevi Dairemize ait değildir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35.maddesinin dördüncü fıkrasının, "(Ek fıkra: 20/7/2017- 7035/12 md.)...
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin .... bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanunî temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/.... maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Kısıtlama kararı ile birlikte vekilin vekalet görevinin sona erdiği, eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği, mahkeme kararının ve temyiz dilekçenin de davacı vasisine tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır....