Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içinde vasinin kısıtlı davacı adına boşanma davasının takibi ve temyizden feragati yönünde vesayet makamından husumete izin kararı almış olduğuna dair herhangi bir bilgi ve kayıt bulunmamaktadır. Bahse konu husumete izin kararı alınmış ise temin edilerek dosya arasına alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.04.10.2012 (Prş.)...

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.09.2010 tarihli 2010/749 Esas, 2010/602 sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine ...’nın vasi tayin edildiği, 21/09/2012 tarihli ek karar ile de vasinin iki yıl uzatılan vasilik görevinin 21/09/2014 tarihi itibari ile sona erdiği saptanmış olup, vasinin sürenin yeniden uzatılıp uzatılmadığının, başka bir vasi atanmış ise kimin vasi olarak tayin edildiğinin araştırılması, vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile vesayet ve husumete izin kararlarının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ye çıkartılmasına karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre;vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi )için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin(husumete izin)verilmiş olması gerekir.Vesayet altında bulunan davalının davada yasal temsilcisi olan veli-vasisi annesi tarafından temsil edilebilmesi için husumet makamından izin alınmadığı görülmektedir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen gözönünde bulundurulur.Mahkemece yapılacak iş yasal temsilciye bu dosyada davalıyı temsil edebilmek için husumete izin kararını ibraz etmek üzere mehil vermek ve karar ibraz edildiğinde yargılamaya devam ederek oluşacak sonuca göre karar vermektir....

        nın halen kısıtlı olup olmadığının tespiti ile kısıtlı olduğunun tespiti halinde davacı vekiline TMK'nın 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından husumete izin kararını almak için süre verilmesi, bu süre içerisinde husumete izin kararının sunulması halinde dosyaya eklenmesi, 3-Davacının kısıtlılık halinin sona ermiş olduğunun tespiti halinde ise davacının kendisi tarafından verilen vekaletnameyi sunması için davacı vekiline süre verilmesi ve verilen süre içerisinde vekaletnamenin ibrazı halinde dosyaya eklenmesi, 4-Verilecek sürelerin usulüne uygun ihtaratlı olması ve ihtaratta istenen belgelerin sunulmaması halinde dosyada mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekmektedir. Açıklanan eksikliklerin giderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir....

          Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m.465). Vasiye İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/881 esas sayılı dosyasında 05/12/2014 tarihinde verilen husumete izin kararı, bu dosyayı kapsamamaktadır. Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2020 (Çrş.)...

            Somut olay değerlendirilmesinde; kısıtlı ergin T1 velisi Üzeyir Şirvanlı'nın husumete izin almak için sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, TMK'nın 342/3. maddesinde açıkça vesayet makamının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümlerin velayetteki temsilde de uygulanacağının düzenlendiği, dava açmak için de TMK'nın 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından izin alınacağı bu itibarla velinin talebine konu husumete izin isteminin vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesince değerlendirilerek sonuca bağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine aittir. Bu nedenle Bitlis Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir....

            Sulh Mahkemesi izin talep ettiği mahkemenin, talebin değerlendirilmesinin Aile Mahkemesinin görevli olduğu nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir. Samsun 2. Aile Mahkemesi TMK. 462/8 Madde gereği vesayet makamından izin alınacağının açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle talebe konu izinin Samsun 3. Sulh Hukuk mahkemesince karara bağlanması gerektiği nedeniyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Dava, kısıtlanıp, açacağı davada husumete izin verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun vesayet dairelerinin görevlerini düzenleyen 462/8.bendi gereğince “acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma ve sulh olma" halleri ancak vesayet makamının iznine tabi olduğu,aynı Yasanın 397/2 maddesinde ise vesayet makamı olarak sulh hukuk mahkemesi öngörülmüştür....

            nun vasi tayin edildiği, eldeki davanın 21.05.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmakla TMK'nın 462. maddesi uyarınca vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması, verilmediyse husumete izin hususunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, ayrıca davacı ... tarafından davalı ...'na verilen ... 9. Noterliğinin 07.03.2013 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletnamenin temin edilerek evraka eklenmesi, değinilen eksiklerin giderilip giderilmediğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenerek ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlat edinme davasında; küçük Kemal’i temsil etmek üzere atanan kayyımın evlat edinme işlemi sırasında ayrıca kendisine husumet yöneltilebilmesi için husumete izin kararı alınmasına gerek yoktur. Kayyımlık kararının niteliği gereği kayyım atanmasına ilişkin kararda bu yetki, kendiliğinden bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

                Vasinin eldeki davayı açabilmesi için husumete izin kararı alıp almadığının araştırılarak varsa kararın ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu