dan, açılan bu dava için Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi gereğince, vesayet makamından husumete izin kararı istenilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın eş yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, kısıtlı Mustafa Sezer'in Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davasını takip etmek için izin ve yetki verilmesini sulh hukuk mahkemesinden talep ettiği, sulh hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine dosyanın mahkemelerine tevzi edildiği görülmekle, TMK 462/8 hükmü gereği davacılar vekilinin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dava takip etme talebinin TMK 462/2 kapsamında yer alıp almadığının vesayet makamı olan Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınması gerektiği gerekçesiyle mahkemelerinin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuştur....
Yargılama devam ederken davalı- karşı davacı kısıtlandığına göre vasinin kocanın açtığı karşı dava yönünden husumete izin (TMK. md. 462/8) kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre kararın dosya içine alınıp birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2013 (Çar.)...
İlk derece Mahkemesi tarafındanda, dosya içerisinde da vesayet makamından alınmış husumete izin belgesi bulunmadığı belirtilerek davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir. Bu durumda, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir. Bu hüküm, vesayet altındaki kişinin menfaatini korumak amacıyla sevk edilmiş olup, özellikle vesayet makamının nezareti dışında vasinin kısıtlı adına hareket etmesini önlemek amacı gütmektedir. Bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden res’en gözetilmesi gerekir. Vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilerek, sonucuna göre karar verilmesi, yine davacı vekili tarafından husumete izin kararı ibraz edildiğinde de davalı vekiline, dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek dilekçeler aşaması tamamlanıp, usulüne uygun şekilde deliller toplanıp bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın usulden reddine dair karar hatalıdır....
TMK 462. maddesinde vesayet makamından izin alınması gereken haller sayılmış olup, 8. Bendinde "Acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması," düzenlenmiştir. Dosya kapsamında ... , ... ve ... adına dava açabilmek için ... tarafından dava açmaya izin alındığına dair herhangi bir karar olmadığı görülmüştür. HMK 114 ve 115.maddelerine göre dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Somut olayda dosya kapsamına göre vasinin vesayet makamından izin almadan bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek vasinin izin alması için yeterli süre verilerek kararın dosyaya kazandırılması gerekmektedir....
Dava, husumete izin belgesi alınması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 342. maddesine göre; "(1)Ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. (2)İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler. (3)Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velayetteki temsilde de uygulanır." Aynı Kanunun "İzin(Vesayet Makamından)" başlıklı 462. maddesinin (1). fıkrasının 8. bendinde ise "dava açma" vasinin vesayet makamından izin almak suretiyle yapabileceği işlemler arasında sayılmıştır. Vesayet makamı ise TMK'nın 397/2. maddesinde açıkça belirtildiği üzere sulh hukuk mahkemesidir(TMK m. 397/2)....
Vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açılabilmesi için, vesayet makamınca vasiye izin verilmesi zorunlu olduğundan (TMK m.462/8) bu davaya ilişkin husumete izin kararının ilgili vesayet makamından temin edilmesinden, 2)Bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak alınan buğday ve kavunun değerlendirme yılı olan 2013 yılı itibariyle dekar başına asgari ve azami verim miktarlarını, ayrıntılı üretim giderlerini (harcama kalemlerini tek tek gösteren) ve kg. başına toptan satış fiyatlarını gösteren veri cetveli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden istenildikten, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Husumete izin istemine ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesi ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adına dava açılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kısıtlının Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1660-1497 esas ve karar sayılı kararı ile kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Husumete izin istemine ilişkin davada ... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... ... 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, kısıtlı adına dava açılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kısıtlının... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/493-853 esas ve karar sayılı kararı ile kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ... çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır....
Yargılama devam ederken davalı- davacı erkek kısıtlandığına göre, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir. Vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerekmiştir. SONUÇ; Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.03.2016 (Çrş.)...