e vekâlet verildiği ve adı geçen avukatın hükmü temyiz etmiş bulunduğu, ancak vasi tayini ve husumete izin kararlarının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, varsa mağdureye ait vâsi tayini ve husumete izin kararlarının asıl ya da örneklerinin temin edilerek dosyaya eklenmesi, alınmamışsa bunların usulü dairesinde alınmaları sağlanarak dosyaya konulmasından sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesi'nin 24.07.2013 tarih 2013/90 sayılı vesayete ilişkin şerh bulunmasına rağmen dosya içerisinde bahsedilen ilama rastlanılamamıştır. 1-Davacıya ait kesinleşmiş vesayet kararı örneğinin var ise ilgilisinden temin edilerek dosya arasına alınması, 2-4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, 3- Davacının vasisinin tespiti ile gerekçeli kararın ilgili vasiye tebliğinin sağlanması, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı ile TMK'nın 407. maddesi hükmü uyarınca kısıtlanarak kendisine Emine Kandemir vasi olarak atanmış olup bu kararda davacıya vasi olarak atanan kişiye husumete izin yönünden karar verilmediği görülmüştür. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 462/8.maddesi uyarınca acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere vasinin dava açması için vesayet makamının izni gereklidir. Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür. Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir. ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115 ) Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin .... bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanunî temsil 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/.... maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Kısıtlama kararı ile birlikte vekilin vekalet görevinin sona erdiği, eldeki dava yönünden vasiye, husumete izin kararı verilmediği, mahkeme kararının ve temyiz dilekçenin de davacı vasisine tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Ancak; vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur (TMK m. 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu işlem vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK m. 465). Mahkemece husumete izin alması hususunda veliye süre verilmemiştir. Davacı erkek dava tarihinden önce kısıtlandığına göre dava ehliyeti yoktur. Bizzat velisinin de dava açması mümkün değildir. Velinin husumete izin kararı alması gerekmektedir. Veliye, husumete izin kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Mahkemece; davacının dava dilekçesinde delil ve tanık bildirmediği, ancak daha sonra delil ve tanık bildirilmiş ise de, dava dilekçesinde delillerini bildirmeyip tanık deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece Mahkemesi tarafındanda, dosya içerisinde da vesayet makamından alınmış husumete izin belgesi bulunmadığı belirtilerek davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir. Bu durumda, vasinin husumete izin (TMK m. 462/8) kararı alması gerekmektedir. Bu hüküm, vesayet altındaki kişinin menfaatini korumak amacıyla sevk edilmiş olup, özellikle vesayet makamının nezareti dışında vasinin kısıtlı adına hareket etmesini önlemek amacı gütmektedir. Bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden res’en gözetilmesi gerekir. Vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilerek, sonucuna göre karar verilmesi, yine davacı vekili tarafından husumete izin kararı ibraz edildiğinde de davalı vekiline, dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek dilekçeler aşaması tamamlanıp, usulüne uygun şekilde deliller toplanıp bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın usulden reddine dair karar hatalıdır....
ya eldeki dava yönünden husumet izni kararı alınıp alınmadığı hususunun sorulması, eldeki dava için alınmış bir husumete izin kararı mevcut ise dosyaya sunulmasının sağlanması, husumete izin kararı alınmamış ise vasinin eldeki dosya için husumete izin kararı almasına imkan verilerek alınacak olan kararın dosya arasına konulması, 2) Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2014/26 Esas sayılı dosyasında davacıların dayandığı tapu kaydı uygulaması için yapılan keşfe ait keşif zaptı ile keşif sonucu düzenlenen tüm bilirkişi raporlarının onaylı örneklerinin temin edilerek gönderilmesi, 3) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanı kapsayan 1939, 1964, 1972, 1975, 1987 ve 1992 tarihli hava fotoğrafları ile varsa bu hava fotoğrafları dışındaki tarihlere ait diğer tüm hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden getirtildikten sonra; dava dosyasının hükme esas alınan raporları düzenleyen fen ve orman bilirkişilerine tevdi ile hava fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de...
nun vasi olarak atandığı, ancak husumete izin kararı alınmadığı, .... tarafından ............ aleyhine ........ İcra Müdürlüğü'nün 2008/17182 esas sayılı dosyasında 2 nolu daireden payına düşen kira bedelinin tahsili isteği ile başlatılan icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğu anlaşılmaktadır. Kısıtlı davacı ............'nun vasisi ...........'ın husumete izin kararı almadan eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında da bu eksiklik giderilmeden sonuca gidildiği görülmektedir....
ı temsilen vasi tarafından vekil tayin edildiği, vesayete ilişkin kesinleşme şerhini içeren karar ile harçlandırılan vekaletnamenin yer aldığı ancak, "husumete izin belgesinin" bulunmadığı anlaşılmaktadır. Temyiz incelenmesine esas olmak üzere; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/135 Esas sayılı dava dosyası için vasi ...'a verilmiş husumete izin kararının merciinden temin edilerek evrakına eklenmesi, istenilen hususun yerine getirilip getirilmediği denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ün, kısıtlı adına dava açmak üzere avukata vekaletname verdiği dosyadaki vekaletname ve müstenidatı olan vesayet makamı kararından anlaşılmakta ise de; vekil tutmak ve dava açmak üzere alınmış bir husumete izin kararına dosyada rastlanmamıştır. Husumete izin kararı alınmış ise ilgilisinden temini ile dosya arasına alındıktan, 2) Bedeli talep edilen ağaçların yaş ve cinslerine göre, değerlendirme tarihi olan 2012 yılındaki maktu birim bedelleri ile kapama zeytin ve asma bahçesi değerlendirmesine esas olmak üzere dekara ortalama kesim miktarları, ürün fiyatları ve üretim giderlerini gösteren cetvelin Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....