ın vesayeten dava açtığı, ne var ki vasiye verilmiş husumete izin kararının evrak arasında bulunmadığı görülmekle; davacı ... vasisi ...'dan ya da davacılar vekilinden, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararından bir suretin temin edilerek evrak arasına eklenmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın kısıtlıyı temsilen vasi tarafından açıldığı anlaşıldığından ve 4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin husumete izin alması gerekli olduğundan husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 22.09.2014 tarihli iade kararımızda diğer eksiklikler yanında vasi tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise eklenerek gönderilmesi de talep edilmiştir. Mahkemece, bu husus vesayet makamından sorulmadan, dosya Dairemize geri gönderilmiştir. Mahkemece; vesayet makamından, vasiye boşanma davası yönünden verilmiş husumete izin kararı olup olmadığının sorulması, varsa kararın bir suretinin eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine ikinci kez İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)...
in kısıtlandığı, kendisine vasi atandığı ve karşı davanın vasisi tarafından açıldığı anlaşılmakla, vasi tarafından vesayet makamından alınmış husumete izin kararı bulunup bulunmadığının tespit edilerek, husumete izin kararı alınmış ise bir örneğinin dosya içine alınmasına, alınmamış ise alınarak bir örneğinin dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle 15.04.2014 (Salı)...
Davanın, Türk Medeni Kanun'un 462/8'inci maddesi uyarınca husumete izin verilmiş vasi ile yürütülmesi gereği nazara alınarak, bu yönde husumete İzin verildiğine dair ilgili Mahkeme kararının eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
ın dava konusu 285 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki payını hukuki ehliyetinin olmadığı bir dönemde satış yoluyla davalıya temlik ettiğini, banka hesaplarındaki hareketlilik ve bankadan yüklüce kredi çektiğini öğrenmeleri üzerine yaptıkları araştırmada temlikten haberdar olduklarını, vesayet altına alınması için dava açıldığını, ehliyetsizliğinden yararlanılarak, aldatılıp, korkutularak çekişmeli payın, üzerindeki evle birlikte bedelsiz devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kısıtlı babası adına tescilini istemiş; yargılama sırasında davacı, babası ...’ye vasi olarak atanmış ve husumete izin kararı sunulmuş; yargılama sırasında 18.03.2012 tarihinde kısıtlı ...’nin ölümü üzerine mirasçısı ... davaya dahil edilmiş; mirasçısı ...’ın ise kısıtlandığının ve vasisinin davacı ... olduğunun anlaşılması karşısında bozma üzerine husumete izin kararı sunulmuştur....
Velayeti altındaki çocuğu için dava açma hakkına velayeten sahip olan davacı annenin husumete izin talep etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/07/2020 tarihli 2020/468 Esas nolu ara kararınca kısıtlı adına mirası reddedebilmek için husumete izin verilmesine karar verildiğini, açtıkları husumete izin davasının husumete izin ve yetki verdiğini, fakat mahkemeye sunmak için sonuçlanmasını beklediği için reddedildiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Talep, TMK'nın 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline ilişkindir. Mahkemece reddine karar verilmiş, davacı vasi bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nun 355. mad.sine göre, inceleme istinaf dilekçesinde belirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dava, TMK'nun 605/1. ve devamı maddeleri gereğince mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 22.01.2006 tarihli genel kurulunda yapı kullanım izin belgesi alınması için ortaklardan aidat alınmasına karar verildiğini, davalıların genel kurul kararlarıyla belirlenen aidatı ödememesi üzerine 2.850,00 TL asıl alacak ve 925,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.775,68 TL nin tahsili amacıyla başlattıkları takibe vaki itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davacı kooperatife aidat borçlarının bulunmadığını, yapı kullanma izin belgesi alınması için davacıya vekalet vermedikleri gibi, yapı kullanma izin belgesini kendilerinin aldığını, davacının yapı kullanma izin belgesi için harcama yapmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
nın vasisi ...’nın, davada davalıyı temsil edebileceğine ilişkin husumete izin kararı bulunup bulunmadığı araştırılarak, husumete izin kararı mevcut ise kararın onaylı suretinin, alınmamışsa durumu bildirir yazı cevabının dosya içerisine alınması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....