Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, dava konusu ürünlere ilişkin yapılan ayıp ihbarından sonra ürünlerin yenisi ile değiştirildiği, davacının değişimden sonra 2....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya ve ithalatçıya karşı açmış olduğu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, kabul edilmediği taktirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının misli ile değişim talebinden feragat etmesi nedeniyle talebin reddine, seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ile bedel iadesi yönünde kullandığından ürünün iadesi ile satış bedelinin ürün iade tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının ürünü alırken teşhir ürünü olduğunu bilerek eş değer buzdolabı değerinden düşük bedelle 9.500,00 TL'ye satın aldığı bu kapsamda eş değer buzdolabı güncel fiyat bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi durumunda davacı lehine sebepsiz zenginleşme durumu ortaya çıkacağından ürünün güncel fiyatı ile satış bedeli arasında kalan farka ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda tüketici, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi isteyebilir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hizmet bedelinin iadesi seçeneğini tercih etmiş ise de, davacı hizmetten yararlandığına göre, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince davacının talebinin ayıp oranında bedel indirimi olduğunun kabulü gerekir. Bu kabul, aynı zamanda M.K.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan dürüstlük ve iyiniyet kuralının da bir gereğidir. Hal böyle olunca, dosya kapsamında bulunan delillerin değerlendirilerek hizmetteki ayıplar nedeni ile indirim miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece davacının hizmetten yararlandığı gözetilmeden tüm konaklama bedelinin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....
Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır. Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172)....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda ayıbın mahiyeti ve halihazırda onarımla giderilememiş herhangi bir arıza bulunmadığı tespiti dikkate alındığında mahkemenin yapılan onarım işlemlerinin araçta değer azalması oluşturup oluşturmayacağı da araştırılarak ayıp oranında hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Varolan ayıbın aracın orijinalliğini bozacak veya araçtan faydalanmayı engeller veya etkiler nitelikte olmadığı, ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmadığı, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirildiğinde çoğun içinde az da vardır kuralı dikkate alınarak ayıp nedeni ile bedel indirimi uygulanmasının yerinde olacağı, kaldı ki üniversitelerin otomotiv alanında görevli bilirkişi kurulundan alınan rapor ile araçtaki ayıbın giderildiğinin ve araçta mevcut haliyle ayıp bulunmadığının belirlendiği, aracın satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.m.11 gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile bedelde indirim haklarının ancak satıcıya karşı yöneltilebileceği, ithalatçının ve üreticinin ancak onarım ve misliyle değişim seçimlik haklarında satıcı ile birlikte sorumluluklarının düzenlendiği, iş...
Mahkememizce istinabe yolu ile aldırılan kök ve ek raporlar ile, araçtaki motor teklemesi ve cam fitillerinin yerine oturmaması nedeni ile ses yapması nedeni ile ayıplı olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiş, daha sonr yapılan ... test incelemesinde her hangi bir olumsuz sesin duyulmaması ve yeni alınan ... montajı ile ses arızasının da giderişmiş olması sonucu ayıpların giderilmiş ve araçta devam eden ayıp bulunmadığı anlaşıldığı; ... servis işlemi ile montajı yapılmış olmasına rağmen camla tam kaynaşmamış olması görüntüsünün dava konusu aracın üst segment bir araç olması nedeni ile bedelini düşürücü bir etken olduğu, yine aracın tanıtımında bulunduğu beyan edilen ancak bulunmayan ve bu aşamada tekrar montajı mümkün olmayan — “Otomatik Uzun Far Fonksiyonu'nun bulunmayışının her ne kadar aracın kullanılmasını olumsuz etkileyici etken olmasa da, aracın bedelini düşürücü etken olduğu görüşüne varılarak bu olumsuzluklar nedeni ile araçta ...- TL bedel indirimi olduğu uygun görüldüğü belirtilmiştir...
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 19.12.2006 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün davacıya 2008 yılında teslim edildiği ve 25.6.2008 tarihinde ayıp ve eksiklikler nedeni ile tesbit yaptırıp, 25.11.2009 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 28.1.2006 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün davacıya 2008 yılında teslim edildiği ve 25.6.2008 tarihinde ayıp ve eksiklikler nedeni ile tesbit yaptırıp, 25.11.2009 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....