Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Noterliğinin 23/11/2015 tarihli 030480 yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek satın alınan malın ayıp oranında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sadece söz konusu ayıp ile sınırlı olmak üzere eksik ifa edilen kısmın bedelini hesap ederek iade etmeleri ve bu bedelin taraflarına ödemeleri, aksi takdirde haklarında her türlü idari, hukuki ve cezai yasal yollara başvurulacağı ihbar ve ihtar edildiğini, ihtara karşı Bakırköy 18....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 6098 sayılı TBK.’nun 223. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, taraflar arasında 03.08.2011 tarihli resmi akit bulunduğu ancak teslim tutanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı teslimin tapu devri ile gerçekleştiğini ve o tarihten sonra davacının dairede ikamet etmeye başladığını savunmaktadır....
Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Davacının talebinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olduğu görülmektedir. Eldeki davada; satıma konu aracın satım km sayacı ile oynandığı gerek bilirkişi raporu gerekse TÜVTÜRK kayıtları ile belirlenmiştir. Aracın km sayacı ile oynanması aracı ayıplı hale getirir ve bu ayıbın gizli ayıp olduğu açıktır (6502 sayılı TKHK m.8)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olup, davacının temyizi tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı şirketten 12.05.2007 tarihinde satın aldığı bilgisayarın arızalı olduğunu, 18.05.2007 tarihinde davalıya ayıpları bildirerek teslim ettiğini ancak sorun olmadığı gerekçesi ile 25.05.2007 tarihinde iade edildiğini, 01.06.2007 tarihinde aynı arızayı tekrar ettiğini, 03.06.2007 tarihinde davalıya teslim ettiğini, malı kullanamamaktan dolayı mağdur olduğunu iddia ederek mağduriyetinin giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, davanın ithalatçı firmaya ihbar edilmesini, ürünün satıcısı olmadıklarından sorumlulukları bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının 30 günlük süre içerisinde ayıpları bildirerek ayıp ihbarında bulunup seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, ürün bedeli 1347,75 YTL nın 18.05.2007 tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....
DELİLLER : Tapu senedi, yapı ruhsatı, mimari proje ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T8 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına davadan önce tescil edildiği anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklı araçtaki ayıp nedeniyle araç bedeli ile yapılan masrafların ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....