"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suça sürüklenen çocuklar ile yetişkinlerin dosyalarının birleştirilmesinden sonra 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocukların yargılamasında, 5271 sayılı CMK'nın 185. maddesi hükmü gereğince duruşmaların kapalı yapılıp hükmün de kapalı duruşmada tefhimi gerekirken, buna uyulmayıp duruşmanın açık yapılması ve hükmün de açık duruşmada tefhim edilmesi telafisi mümkün görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
tan aldığını belirtmesi karşısında adı geçenler hakkında suç duyurusunda bulunulması,soruşturma ve kovuşturma açılması halinde, akıbetinin araştırılması, kamu davası açıldığında ve gerektiğinde bu dava ile birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, sanık hakkında TCK'nın 192.maddesinin 3. fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, BOZULMASINA, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir; Ancak; Kabule göre de, 1- C.... 13.11.2013 tarihinde mahkemedeki beyanında dava konusu imalatları kendinin yaptığını beyan etmesi karşısında, .... hakkında suç duyurusunda bulunulması, bu kişi hakkında kamu davası açılması halinde ise hukuki ve fiili irtibat nedeniyle işbu dava ile birleştirilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanık hakkında TCK'nın 184/5. maddesinin uygulanabilmesi için kaçak yapıyı kendisinin yıkmış olması ya da belediyece yıkılmış olması halinde yıkım masraflarını ödemiş olmasının gerektiği, yargılamaya konu olayda kaçak yapının katılan belediye tarafından yıkılması karşısında, sanığın, yıkım masraflarını ödeyip ödemediği ve yıkım konusundaki istek ve iradesinin varlığı araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi...
Sanık hakkında 17.06.2008 ve 18.07.2006 tarihlerinde işyerinde yapılan aramada ele geçirilen bandrolsüz ürünler nedeniyle 01.08.2006 ve 25.08.2006 tarihli iddianameler ile açılan davaların mahkemesince birleştirilmesinden sonra her bir davada ayrı ayrı mahkumiyet kararları verildiği görülmekle, ayrı tarihli iddianamelerle açılan davalarda sanık hakkında atılı eylemleri nedeniyle TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğine yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının, iddianameye konu olmayan çek hakkında değerlendirmede bulunulduğuna, bu çek ile ilgili de suç duyurusunda bulunulup açılacak kamu davası dosyalarının birleştirilmesinden sonra karar verilmesi gerektiğine, usul ve yasaya aykırı hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, bilgisayar sistemlerinin bakım ve onarım ile yedek parça tedarik işlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı vekili borçlarını ödediklerini, takibe dayanak faturadaki hizmetlerin verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 21.03.2003 tarihli faturaya dayanak göstermek suretiyle 4.039.789.000 TL alacağın ödenmesi istemiyle davalı belediye aleyhine takip başlatmıştır....
Uygulamada zaman zaman Yargıtay da dava konusu edilmeyen fiillere ilişkin olarak, suç duyurusunda bulunularak, dava açılması halinde birleştirilmesinden sonra hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiğine yönelik kararlar vermekte ise de bunun mesleki etik ilkelere, hakimlerin tarafsızlığı ve adil yargılanma hakkı ilkelerine uygun olmadığı düşüncesindeyiz. Nitekim Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... tarih ve ... Esas, ... sayılı Kararı da bu yöndedir....
kurulması, 2- Sanıklar ... ve ... hakkında 1 nolu bozma nedeninde belirtilen dava dosyalarının birleştirilmesinden sonra bu davanın sonucuna göre dava konusu aracın iadesi ya da müsaderesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı tarafından söz konusu mal ve hizmetlerin niteliği, değeri, müvekkiline satılıp satılmadığı veya mal ve hizmetlerin müvekkiline teslim edilip edilmediğini ispatlar bir delil sunulmadığını, beyanla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacının alacağın %20' sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilince --- dilekçe ile davadan vazgeçtiklerini bildirdiği görülmüştür. Davalı vekilince sunulan 28/02/2022 tarihli dilekçe ile davacının davadan feragat etmesi halinde davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2019 NUMARASI : 2016/365E - 2019/999K DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin 15/05/2015 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, ancak yaptığı araştırma neticesinde sigortalarının eksik yatırıldığı ve çalışmakta olduğu bazı dönemlerde sigortalarının yatırılmadığını tespit ettiğini, sigorta başlangıç tarihinin 10/01/2016 tarihi olarak gösterildiğini beyanla, müvekkilini 15/05/2015- 10/01/2016 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespiti ile bu süreler içinde yatırılmayan primlerinin davalı tarafından yatırılmasına, müvekkilinin bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....