Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde; Sanık hakkında düzenlenen 26/02/2008 tarihli iddianamede mala zarar verme suçundan dolayı usulüne uygun dava açılmadığından bahisle yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasından sonra 16/12/2010 tarihli iddianame ile mala zarar verme suçundan dolayı dava açılarak her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra talimatla sanığın sorgusu yapılırken talimat ekinde 16/12/2010 tarihli iddianame yerine 26/02/2008 tarihli iddianamenin gönderildiği ve anılan suçtan dolayı usulüne uygun olarak dava açılmadığı kabul edilen 26/02/...
ın kullandığı araçta yapılan aramada 690 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın söz konusu akaryakıtın şoför olarak çalıştığı şirketin sahibi ...'...ait olduğunu beyan etmesi nedeniyle ... hakkında hükümle birlikte suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmakla, anılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma evrakının akibeti araştırılarak, adı geçen hakkında kamu davası açılmış ise dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, karar verilip kesinleşmiş olması halinde ilgili evrakların onaylı örneklerinin denetime elverişli olacak biçimde dosya arasına alınması, derdest olması ve gerekli görülmesi durumunda dosyaların birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule ve uygulamaya göre ise; 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde...
Mahkemesinin 2007/1589 esas ve 2011/928 karar numaralı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada; sanığın, katılanın yetkilisi olduğu TE-MA firması adına 13.08.2007 tarihinde gelen ve içerisinde birden fazla çeklerin bulunduğu zarfı TE-MA firması yetkilisine teslim etmesi gerekirken söz konusu zarfı teslim etmeyip uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği, yargılama neticesinde 24.06.2011 tarihinde sanığın atılı suçu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; sanığın aynı katılana yönelik gerçekleştirdiği eylemlerinin suç tarihlerinin farklı olduğu, (13.08.2007 ve 03.09.2007) ve her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, her iki yargılama dosya kapsamındaki delillerin birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği dikkate alınarak belirtilen dosyaların birleştirilmesinden...
ın kullandığını, ancak şikayetçinin üzerine aracı sürmediğine dair beyanda bulundukları dikkate alınarak; öncelikle ... hakkında şikayetçiyi yaralama suçundan dava açılmasının temini ve davaların birleştirilmesinden sonra delillerin birlikte takdiri ile sanık ...'ın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3)Sanıklar ... ve ... ve ... ...hakkındaki mala zarar verme suçlarından verilen beraat kararları hakkında: ... plakalı aracın sahibi olup, 30/05/2012 günlü oturumda tanık olarak dinlenen ...'in şikayetçi olduğunu bildirmesi, 20/06/2010 günlü görgü ve tespit tutanağı, tanıklar ... ve ...'ın aşamalardaki beyanlarında araçlarından inen 4-5 kişinin, söz konusu araca sopalarla vurduklarını söylemeleri; sanıkların ise tanıkların bildirdiği marka araçlarla seyir halinde iken mağdur ...'...
Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2014 gün ve 2011/196 Esas, 2014/58 Karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği, dosyanın temyiz edilmekle Dairemizin 2017/3957 esasına kaydedildiği, suç tarihinin 2007-2008 yılları, iddianame tarihinin ise 11/06/2012 olduğu, temyize konu bu dosyada ise suç tarihinin 2007, iddianame tarihinin 12/03/2009 olması karşısında, mümkünse davaların birleştirilmesinden, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından sonra suçun sübutu halinde sanığın hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK'nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış...
kararına istinaden yapılan aramada gümrük kaçağı 1400 litre kaçak akaryakıt, 2 adet kafesli plastik varil, 5 adet plastik bidon, 1 adet sumak ibareli elektrikli motor, 1 adet plus numaratör ve hortum ele geçirildiği, sanığın savunmasında kendisinin şirket çalışanı olduğunu, şirket ortağı ...’ın talimatı ile hareket ettiğini, kendisinin suç işleme kastının olmadığını, dosya içerisinde kiralanan gayrimenkulün sahibi ...’in beyanında işyerini ... ’a kiraladığını, sanığın işyerinde çalıştığını beyan etmesi karşısında mahkemece sanık hakkında beraat kararı verildiği, ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmakla, anılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma evrakının akıbeti araştırılarak, adı geçen hakkında kamu davası açılmış ise dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, karar verilip kesinleşmiş olması halinde ilgili evrakların onaylı örneklerinin denetime elverişli olacak biçimde dosya arasına alınması, derdest olması ve gerekli görülmesi durumunda dosyaların birleştirilmesinden...
nin nakliyeyi ruhsatla birlikte evde unuttuğu için o an ibraz edemediğini beyanla emvale ait olduğu iddia edilen nakliye tezkeresini duruşmada ibraz etmiş olduğu anlaşılmakla emvalin ait olduğu... hakkında da dava açılmasının temini ile açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesinden sonra dosyaya ibraz edilen nakliye tezkeresi ile suça konu emval üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla keşif yapılarak yakalanan emvalin cins, vasıf ve miktar itibariyle nakliyeye uygun olup olmadığının, suça konu emvali karşılayıp karşılamadığının araştırılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, 2) 29.5.2007 tarihli yemin zaptının zabıt katibi tarafından imzalanmaması, 3) Hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin tahsiline karar verildiği halde gerekçeli kararda bu hususun belirtilmemesi suretiyle hükmün karışıklığa uğratılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ile müdahil idare ve O...
Ceza Dairesince verilen 30.09.2015 tarihli kararla hükümlerin bozulmasının ardından mahkemece bozma öncesindeki yargılamada yapılan 25.11.2014 günlü suç duyurusuna istinaden Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.12.2014 tarihli iddianame ile sanıklar haklarında Kozan Asliye Ceza Mahkemesinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılıp, iş bu temyize konu dosyayla birleştirilmesinden sonra bu suçtan kurulan 15.05.2018 gün ve 2015/314 Esas, 2018/144 Karar sayılı hükümler temyiz edilmiş ise de, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ilk kez kurulan hükümlerin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra verilmesi nedeniyle istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesinde yer alan 20.07.2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz incelemesinde bozulması üzerine mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda kurulacak ikinci hükümlerin de temyiz...
Asliye Ceza Mahkemesi 2012/231 E. 2013/15 K. ) dosyaların birleştirilmesinden sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun321.maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece verilecek kararların birbirini etkileyeceği ve delillerin doğru değerlendirilmesi için her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği düşünülmeden davaların ayrı ayrı sürdürülüp sonuçlandırılmaya çalışılması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....