Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A- Temyize konu Mahkeme kararının, manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi: Manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının duyulan elem ve ıstırabı giderecek bir oranda olması gerekmektedir. Dava konusu olayda, olayın gerçekleşme şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, uğranılan zarara göre orantılı ve ölçülü, duyulan elem ve ıstırabı giderecek düzeyde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, temyizen incelenen Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idare tarafından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir....

    ortaya çıkmış ve belirgin hale gelmiş olması ve zarar ile idarenin hizmeti arasındaki bağın, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği, iş bu dosyada maddi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir....

      Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Tam yargı davalarının özelliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, manevi tatmin sağlamakla birlikte, olayın oluş şekli ve niteliğine uygun bir miktarda olması da gerekmektedir. Manevi tazminatın yukarıda aktarılan amaç ve niteliği esas alındığında, şehit polis memuru ...'un eşi ve çocuğu olan davacılar için İdare Mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarının, terörle mücadele esnasında yakınlarının hayatını kaybetmesi nedeniyle davacıların duyduğu elem ve ıstırabı, kısmen dahi olsa karşılayacak düzeyde olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, İdare Mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersiz olup, yukarıda belirtilen ölçütlere göre, olayın oluş şekli ve niteliği de dikkate alınarak davacıların manevi tazminat istemlerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

        Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm,davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Yargılama giderleri HUMK 417. maddesi gereğince davada haksız çıkan tarafa yükleneceği hükme bağlanmış olup,haksız çıkan taraf yargılama giderlerinden olan vekalet ücretini (HUMK 423/6)ödemeye mahkum edilir. Davacının maddi tazminat talebi reddedilmiş olup,reddedilen bu kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12.maddesi gereğince, davalı lehine 1.200,00 TL nisbi vekalet ücretine karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Üniversitesine bağlı sağlık kuruluşuna sevk edildiği, fakat sevk sırasında vefat ettiği, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek uğranılan zararlara karşılık eş ... için 101.605,18 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi, çocukları .... için 7.620,46 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, .... için 8.759,35 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, .... için 16.729,63 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, .... için 11.416,11 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın vefat tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; dava dosyasında mevcut Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan .... tarih ve ... sayılı rapor ile ......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/03/2007 gününde verilen dilekçe ile yaralamalı trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 28/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı içinde bulunduğu askeri aracın karıştığı trafik kazasında yaralandığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Yerel mahkemece maddi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur....

              Davacıların, manevi tazminat istemlerine gelince; terör olayları nedeniyle meydana gelen ve sosyal risk ilkesi kapsamında bulunup 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanmayan ilgililerin ileri sürdükleri manevi zarara bağlı tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklarda, idare hukukunun tazminata ilişkin ilke ve kuralları çerçevesinde 2577 sayılı Kanunun öngördüğü usullere tabi olarak manevi tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin yargısal incelemenin yapılarak manevi tazminat için koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne, 2. Davanın reddine ilişkin temyize konu .......

                tarafından, Almanya'da yaşayan ve Türkiye'ye ailesini ziyarete gelen müvekkilinin, yurt dışına çıkmak üzere gittiği Elazığ Havalimanında pasaportuna el konulması nedeniyle Almanya ülkesine gidemediğinden bahisle uğradığı maddi ve manevi zararlara karşılık olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın 12/07/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak ödenmesine karar verilmesi istemiyle Emniyet Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davada, Ankara ... İdare Mahkemesinin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Elazığ İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile Elazığ ... İdare Mahkemesinin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin ... tarih ve E:... , K:......

                  a uygulanan tedavileri ve meydana gelen zararlı sonucun sebebini öğrenmelerine yarayacak tıbbi kayıtların noksan olması nedeniyle, tedavi süresinde gelişen olaylarla ilgili maddi gerçeğe (rahatsızlığının nedenine) hiçbir zaman ulaşamayacaklarından ve ömür boyu şüphe duyacaklarından, uğradıkları manevi zararların karşılığı olarak davacılardan ... için 50.000,00 TL, anne ... için 20.000,00 TL, Baba ... için 20.000,00 TL, kardeş ... için 5.000,00 TL, kardeş ... için 5.000,00 TL, kardeş ... için 5.000,00 TL, kardeş ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 110.000,00 TL manevi tazminatın davacılara ödenmesi, manevi tazminat istemlerin geri kalan kısmının ise reddi gerektiği gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısım yönünden reddine, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısım yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine ve manevi tazminat isteminin toplam 110.000,00 TL'lik kısmının kabulü ile kabul edilen tutarın adli yargıda davanın açıldığı...

                    Somut olayda tarafların 2005 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları ancak 2013 yılına kadar birlikteliklerinin devam ettiği,davacının maddi-manevi tazminat talebinin boşanmanın feri niteliğinde değerlendirilemeyeceği, davanın uzun süreli birlikteliğe sebepsiz son verilmesi nedeniyle maddi ve manevi kayba uğranıldığı ve davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla açıldığı, maddi ve manevi tazminat isteminin TMK'nın 174. maddesinde sözü edilen ve boşanmaya neden olan sebeplere dayalı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının talebinin, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde sözü edilen aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... 2....

                      UYAP Entegrasyonu