Mahkemece, yapılacak iş; taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirasına mı, yoksa hizmet akdine mi dayalı olduğunu hiçbir şüphe ve tereddüte yol açmayacak şekilde belirledikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir....
İş Mahkemesinin 2018/209 esas dosyasında İş Kanunundan kaynaklanan alacağı için dava açmış olup, dosyanın derdest olduğu, ancak bu mahkemede yapılan yargılamada müvekkilinin SGK kayıtlarında davalı işveren tarafından sigortalı gösterilmemesi nedeniyle iş bu çalışma hizmet süresinin tespiti davasını açmak zorunda kaldıklarını ve özetle izah edilen nedenlerle 01.04.2014-21.10.2015 tarihleri arasında aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığının tespiti ile dava harç, masraflarının ve vekalet ücretinin davalılardan tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... Konfeksiyon Tekstil Ambalaj Malz. İnşaat Pazarlama Sanayi ve Ticaret A. Ş. 'ye dava dilekçesi ve duruşma saatini bildirir tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak cevap dilekçesi sunmamıştır. 2....
Dosya kapsamından davacının davalı işveren ile ... aleyhine açtığı hizmet tespit davasının görülüp sonuçlandığı, bu davada, davacının emeklilik sonrasına ilişkin hizmet tespiti ve ücret tespiti talebinin bulunduğu, ücretinin net 1567,00 TL artı 200,00 TL yol ücretinden oluştuğunu iddia ettiği, yapılan yargılama sonunda mahkemece hizmet tespiti talebinin kabul edilmekle birlikte ücret tespitine yönelik talebin reddedildiği, kararın tarafların temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı işveren ücretin kayıtlardaki gibi olduğunu savunmuş ise de yine davalı işveren tarafından davacının iddia edilen hizmet süresince çalışmadığı da savunulmuştur. ... kaydı olmayan ve çalışması sırasında bordro düzenlenmeyen davacının, kayıtlardaki ücretle çalıştığının savunulması mümkün değildir. Davalı işveren kesinleşen karara göre davacının çalışmalarını ...’ya bildirmemiş ve hakkında kayıt tutmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi KARAR Dairemizin 07.06.2012 tarih, 2011/4203 esas ve 2012/10380 karar sayılı kararı ile hizmet tespiti ve işçilik haklarına ilişkin davaların tefriki gerektiği bildirildiğinden, davaların tefrikinden sonra oluşturulan dosya üzerinden hizmet tespiti davasının yürütüldüğü, ancak dosya içerisinde davalı işyerine ait dönem bordrolarının bulunmadığı anlaşılmakla; işyerine ait dönem bordroları işçilik haklarına ilişkin dosya içerisinde ise onaylı suretleri eklenerek, mevcut değil ise davalı Kurum'dan istenerek, ayrıca dosyada kamu tanığı olarak dinlenilen kişilerin hizmet döküm cetvelleri davalı Kurum'dan istenip eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21/01/2013 gün ve 2013/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup hizmet tespiti davasının Mahkemece tefrik edilmesine karar verildiği ve böylece temyiz incelemesinin işçilik alacakları ile sınırlı olduğu anlaşılmakla belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce 22.10.2015 tarih ve 2015/14799 E-2015/20207 K. sayılı ilamı ile davacının hizmet tespiti davası açtığını belirtmesi karşısında hizmet tespiti davası açılıp açılmadığı açılmış ise onaylı bir örneğinin gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrildiği, geri çevirme nedeninin mahkemece araştırılması neticesinde davacının 09.05.2016 havale tarihli dilekçe ile temyize konu alacak davasında iddia ettiği tüm çalışma dönemi yönünden hizmet tespiti davası açmış olduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Gerçekten de davacıya ait hizmet döküm cetveli incelendiğinde en son 1979 yılında sigorta prim ödeme kaydı olduğu, davacının iddia ettiği 2002-2012 yılları asında herhangi bir prim ödeme kaydının bulunmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca söz konusu hizmet tespit davasının, temyize konu alacak davası yönünden bekletici mesele yapılması elzemdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE İşbu dava sigorta başlangıç tespiti ve hizmet tespiti istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafça, sigorta başlangıç tespiti ve hizmet tespiti talebinde bulunulup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilip, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. Bu tür davaların kamusal nitelikleri nedeniyle mahkemece titizlikle araştırılarak, tarafların sundukları delillerle yetinilmeyerek re'sen delillerin toplanması gerekmektedir. Somut davada mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yetersiz olup, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiştir. Bu nedenle davacı tarafın istinaf talebi haklıdır....
Öncelikle hizmet tespiti davasının niteliği, iş sözleşmesi ve hasılat kirası kavramlarının açıklanması gerekmektedir. I-Hizmet tespiti davasının niteliği: T4 hem kamu hukuku, hem de özel hukuk alanında kalan özellikleri dikkate alındığında, özellikle hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesinin ağır bastığı görülür. Gerçekten hizmet tespiti davaları, taraflarca hazırlama ilkesi kapsamı dışında olup, kendiliğinden araştırma ilkesi söz konusudur. Hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadı gereği olduğundan, kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davalarında, hâkimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı bu davalarda ispat yükü, bir tarafa yüklenemez....
Hizmet tespiti davasının yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de,davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. 506 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde tanımını bulan “sigortalı” tabiri ile, bir hizmet akdine dayalı olarak işveren tarafından çalıştırılan kişi ifade edilmektedir. Hizmet akdinin temel unsurları ise, zaman ve bağımlılıktır. Başka bir deyişle, davacı belirli bir zaman içinde işverene bağımlı olarak çalışıyor ve emeğini işverene tahsis ediyor ise, bu durumda aralarındaki ilişki bir hizmet akdi ilişkisidir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Yargıtay Başkanlar Kurulunun kararı uyarınca "hizmet tespiti" ile birlikte işçilik alacakları istemi ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve işveren aleyhine açılan dava sonunda verilen kararların temyiz incelemesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davacı hizmet tespiti davası ile birlikte işçilik alacaklarını istemiş olmakla uyuşmazlığın niteliği ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun kararına göre dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir....