Hizmet tespiti davasında Mahkeme tarafından, davacının ileri sürdüğü tarih aralığında hizmet döküm cetvelinde eksik prim ödemesi görünen günlerin tamamını kapsayacak şekilde karar verilmemiş, hizmet tespiti kararında, açıkça, davacının 2004-2005 yılları arasındaki eksik gün bildirimi yönündeki iddiasını ispatlayamadığından buna yönelik talebin reddedildiği de belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki dosyada davacının hizmet süresinin, Dairemizin 2010/27410 Esas sayılı bozma ilâmına uygun saptandığının kabulü mümkün değildir. Mahkeme tarafından yapılacak iş, hizmet döküm cetvelinde görünen ödenen prim gün sayısına ve hizmet tespiti davasına göre davacının davalı işverenlik nezdinde çalıştığı ispatlanan süreleri hizmet süresi olarak esas almaktır. Hizmet dökümünde eksik prim ödemesi görünüp de hizmet tespiti davasında çalıştığına karar verilmeyen dönemler ile hizmet tespit davasında açıkça reddedilen dönemler hizmet süresine dahil edilmemelidir....
Mahkemece, hizmet tespiti davasının reddi ile, işçilik alacaklarının kısmen kabulüne ve işçilik alacaklarına ilişkin talep yönünden davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine şeklinde karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalı olarak SGK ile ...AŞ'yi göstermiştir. Somut olayda; SGK hizmet tespiti davaları yönünden yasal hasım olup, işçilik alacakları yönünden taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu husus gözardı edilerek işçilik alacakları yönünden kurulan hüküm neticesinde davalı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan davalı SGK'nın hizmet tespiti davasında yasal hasım olup, hizmet tespiti davasının reddedilmiş olmasına göre, davalı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddeleri uyarınca açılan hizmet tespiti davasıdır. 5510 sayılı Kanunu'nun 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7. maddesinde, “…bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanun ile mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir” yönünde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....
Davacı, hizmet süresi ve aylık ücreti ile ilgili davalı ve SGK aleyhine hizmet tespiti davası açmış olup dava derdesttir. Mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınarak alacaklara esas hizmet süresinde resmi kayıtlara itibar edilmiştir. Ancak taraflar arasında ücret seviyesi de çekişmeli olup davacının kayıtlardaki ücretten farklı bir ücretle çalıştığına karar verilmiş ise de; hizmet tespiti davası ücret seviyesi ile ilgili de devam ettiğinden verilecek karar eldeki uyuşmazlığın çözümünü doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle ücret seviyesi ile ilgili olarak hizmet tespiti davasının kesinleşmesi beklenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı gerekçe ile BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM ÖZETİ : Mahkemece davacının hizmet tespiti talep ettiği dönemlerin dava açılmasından sonra yargılama aşamasında kurum tarafından resen düzeltildiği anlaşılmakla böylece hizmet tespiti talebi konusuz kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının prime esas ücret tespiti talebinin kabulü ile davacının davalı iş yerinde çalıştığı 01/01/2015- 15/04/2016 tarihleri arasındaki aylık prime esas ücret miktarının 3.631,28 TL brüt olduğunun tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı şirket vekili, prime esas kazanç tespiti yönünden mahkemece resen araştırma ve delil serbestisi ilkesi geçerli olmadığından davanın usul kurullarına uygun olarak araştırılıp karar bağlanması gerektiğini, hükme esas alınan İstanbul Anadolu 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Hizmet Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * sigortalının hizmet tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 10. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 10. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Hizmet Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm 506 sayılı kanun kapsamında hizmet süresinin tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 21. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2010 (Pzt.)...
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı tarafından yargılama devam ederken davalı ve ... Kurumu aleyhine ....İş Mahkemesinde 2009/1069 esas saylı hizmet tespiti davası açıldığı ve hizmet tespiti davasının derdest olduğu anlaşıldığından bu davanın sonucunu doğrudan etkileyecek söz konusu hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerektiğinden hükmün sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.1.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hizmet tespiti davaları 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/8.) maddelerinde düzenlemiş olup hizmet tespiti kararı ile sigortalının Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile bu dönemdeki sigorta primine esas kazancı belirlenmektedir. Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır....
İş Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2012/557-2014/742 Davacı, sigorta primine esas ücretinin tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, sigorta primine esas kazancının tespiti ile işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hizmet tespiti davaları 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/8.) maddelerinde düzenlemiş olup hizmet tespiti kararı ile sigortalının Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile bu dönemdeki sigorta primine esas kazancı belirlenmektedir....