Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce, hizmet tespiti davaları ile işçilik alacakları davaları birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağından davaların ayrılması ve işçilik alacakları davasının, diğer davanın sonucuna göre karara bağlanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulması yönünde karar verilmesine rağmen, bozmadan sonra yapılan duruşmada hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davalarının ayrılmasına karar verilip, aynı gün her iki dava da hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davalar ayrıldıktan sonra işbu işçilik alacakları davasında hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılarak kesinleşen hizmet tespiti davası sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hizmet tespiti davası sonucu beklenilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/306 Esas - 2019/145 Karar DAVA KONUSU : İŞ KAZASI OLDUĞUNUN TESPİTİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının murisi eşi Taner Sarı'nın TTK Kozlu müessesesine ait yerinde çalışırken çalışma saatleri içerisinde rahatsızlanarak vefat ettiğini, davacının ölümünün davalı işverene ait yerinde olması nedeni ile kazası olduğunun açık ve net olduğunun, davacının davalı SGK ya başvuru yaparak kazası ölüm geliri bağlanması talebinde bulunduğu ancak davalı kurumun kazası kabul etmeyerek taleplerini reddettiğini belirterek davacı murisi Taner Sarı'nın ölümünün kazası sonucu olduğunun tespiti ile davacıya tespit tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm maaşı bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Gerek dosyaya sunulan belgelerden ve gerekse uyap üzerinden yapılan incelemede davacı tanığı ...'ın da hizmet tespiti davası açmış bulunduğu ve toplamda 2245 gün olarak tespit edilen hizmet süresine dair kararın Yargıtay 21.Hukuk Dairesince de 03.12.2015 tarih ve 2015/17636 E-2015/21606 K. sayılı ilamı ile onandığı da izlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet tespiti dosyasındaki yukarıda belirtilen ayrık durum dikkate alınmaksızın davacı tanığı ...'a ait tespit edilen hizmet süresi olan 2245 gün davacının hizmet süresi gibi değerlendirilip talep konusu alacakların hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplamanın hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Oysa davacının kesinleşen hizmet tespiti davasına konu hizmet süresi 1820 gündür. UYAP üzerinden yapılan incelemede davacıya ait hizmet tespiti davasında gerekçeli kararın 3.sayfasının da davacı ile ilgili olduğu, celp edilen davacıya ait hizmet tespiti dosyasındaki gerekçeli kararın 3.sayfasının ise davacı tanığı ...'...

              Mahkeme ya davacıya hizmet tespiti davası açması için süre vermeli ve bu davanın sonucu beklemeli ya da davacının hizmet süresinin tespiti için tanıklar yeniden çağrılarak bu konuda ayrıntılı beyanları tespit edilmeli ve davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde şirket adına yaptığı işlemler getirtilerek bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı yan yargılama aşamasında husumet itirazında bulunmuştur....

                Hizmet tespiti davasında verilecek karar, eldeki alacak davasını etkileyeceğinden, hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Anılan sebeple, hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılarak, oluşacak sonuca göre davaya devam edilmeli ve esas hakkında bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu anlamda bir sözleşme, hizmet sözleşmesi olarak kabul edilmediğinde 506 sayılı Kanun anlamında sigortalıktan da söz edilemeyecektir. İşçi ve sigortalı kavramlarının tanımında hizmet sözleşmesinden hareket edilmekteyse de, 4857 sayılı İş Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı İş Kanunu’nda ve 506 sayılı Kanun’da bu sözleşmenin tanımına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesinde, “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.” tanımlaması yapılmıştır. Belirtmek gerekirse, 4857 sayılı İş Kanunu’nda “Hizmet akdi” sözcüğü terkedilmiş, yerine “İş sözleşmesi” ifadesi kullanılmıştır. Hizmet akdi, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Hizmet akdi, bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu