Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları gibi delillerle sigortalının imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücretin mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, yapılan iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir. Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmeleri gerekir....
İş Mahkemesi'nin 2010/387 E.sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtıklarını bildirerek davanın kabulünü, ödenmeyen 20 aylık ücret, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, UBGT ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir. B-)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bando hizmetlerinin hizmet alım sözleşmesi ile dava dışı Haşim Akgündüz'den alındığını, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu, hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir. C-)İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir....
Hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden, davacı iddiası doğrultusundaki bilirkişi raporu nazara alınarak karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, hizmet tespiti davasının sonucu beklenerek ve bu davanın sonucuna göre hizmet süresinin tespiti ile işçilik alacaklarının buna göre hüküm altına alınmasıdır. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 24/04/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, gerekçe ile çelişki bir şekilde, hizmet tespiti davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının Mart 2011-Eylül 2011 döneminde aylık net 1.200,00 TL ücretle davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Hizmet tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hizmet tespiti davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; ifadesindeki “kısmen kabul kısmen” ifadelerinin hükümden çıkarılarak, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... San. ve Tic. Ltd....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık hizmet tespiti ve birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin olup bu yönde verilen mahkeme kararlarının temyiz incelemesi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı kararı gereği Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Dava işçilik alacakları, birleşen dava ise hizmet tespiti istemine ilişkindir. İnceleme konusu karar hizmet tespiti ile birlikte açılan işçilik alacakları istemine ilişkin olup Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Dosya, görevsizlikle Yargıtay 21. Hukuk Dairesince Dairemize göndermiştir. Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden, istinaf sebepleri ile bağlı kalınmaksızın istinaf kanun yolu incelemesi yapılmıştır. 1- Öncelikle taraf ehliyeti üzerinde durulmalıdır; 7036 sayılı Kanun'un 4/2. maddesi uyarınca hizmet tespiti davalarında T8 Başkanlığı feri müdahil konumunda bulunduğundan Kurum feri müdahil olarak taraf haline getirilerek yargılamaya devam edilmelidir. 2- Dava, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddeleri uyarınca açılan hizmet tespiti davasıdır. 5510 sayılı Kanunu'nun 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7. maddesinde, “…bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanun ile mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık hizmet tespiti - fiili hizmet zammı ile itibari hizmet süresinden faydalanması gerektiğinin tespiti isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebini de içeren hizmet tespiti taleplerinin hizmet tespiti davası şeklinde incelenmesinin gerektiği ve hizmet tespiti davalarında kuruma başvuru şartının yerine getirilmesine gerek bulunmadığından; İlk Derece Mahkemesince davacı yana kuruma başvuru yapmak için süre verildiği, kesin süreye riayet edilmeyerek dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile başlangıç tespiti talebinin ve yine hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile de hizmet tespiti talebinin reddine karar verildiği belirtilmek sureti ile aslında ret sebebi ayrı olmayan davalılar lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur." gerekçesiyle "1-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 2-... Anadolu 29. İş Mahkemesi'nin 2020/4 Esas, 2021/48 Karar sayılı 19/01/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, 3-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine," karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Yine aynı yasanın 77.maddesinde( 6100 sayılı HMK'nın 30.md)Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup,işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır....
Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/10-457 esas ve 2011/560 karar sayılı kararında da belirlendiği üzere; hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır. Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına; yine, hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile, varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma, ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile, çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır....