Sayılı kararı ile davalının müvekkilin taksirle yaralanmasına sebebiyet suçundan ceza alması ve kararın kesinleşmesi de nazara alındığında mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve bilirkişi raporu ile de belirlenen 15.04.2017 ve 17.04.2017 tarihlerinde çalıştığının tespitine karar verilmesi talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava hizmet tespiti talebine ilişkindir. Hizmet tespiti davasının yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de,davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde hizmet tespitine yönelik davanın reddine, alacak istemine yönelik talebin ise tefrikine karar verilmiştir. ... 1....
Diğer yandan, davaya konu somut uyuşmazlık, 5510 sayılı Kanunu'nun 86/9. maddesine dayalı hizmet tespiti istemine ilişkin olup, hizmet tespiti davalarında işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Diğer ifade ile Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet tespiti davalarında yasal hasımdır. Bu nedenle davanın Kurum yönünden husumetten reddi isabetsiz olup, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrası uyarınca Kurumun davada feri müdahil olarak kabulü ile savunması alınıp, onun göstereceği deliller de toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: 506 sayılı Kanun'un 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Ancak, hizmet tespiti davalarında işverene husumet yöneltilmesi zorunlu iken sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davalarında işverenin hasım gösterilmesi zorunlu değildir. Buna rağmen, işverenin davalı olarak gösterildiği durumlarda artık taraf sıfatı oluştuğundan hakkında hizmet tespiti davalarında olduğu gibi hüküm kurulması gerekmektedir. Bu itibarla, davada taraf olarak gösterilen ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı işverene ait işyerinde 10.06.1998-15.11.2006 tarihleri arasında son olarak aylık 1.350,00 TL ücretle çalıştığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece davacının davalı işyerinde 20.08.1999-15.11.2006 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığın tespitine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi No : Dava itibari hizmet süresi ve fiili hizmet süresi zammı tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir. Somut olayda, mahkemece davacı tarafa hizmet tespiti davası açmak üzere süre verildiği, davacı tarafından hizmet tespiti davası açıldığı, hizmet tespiti davası hakkında karar verildiği, ancak kesinleşmediği anlaşılmıştır....
Mahkemece hizmet tespiti davasında tüm mirasçılar yönünden kabul kararı verilmiştir. Dairenin oy çokluğu ile aldığı onama kararına aşağıdaki sebeplerle katılmıyorum: Hizmet tespiti davasında verilecek kararlar, sadece hizmet süresinin tespitine yönelik sonuç doğurmayıp; aynı zamanda işverenin bildirilmeyen hizmet sürelerine ait prim borcunun ödemesine ilişkin sonuçlar da doğurmaktadır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarında husumetin, aleyhine hüküm teşkil etmesi istenen (SGK ile birlikte) bildirimde bulunmayan ve prim borçlusu olan işveren aleyhine de yöneltilmesi gereklidir. İşverenin vefatı halinde ise işveren yerine geçen ve prim borçlusu olan mirasçılarına karşı husumetin yöneltileceği ve davanın görüleceği tartışmasızdır. 4721 sayılı T.M.K.605 ve devamı maddelerine göre, mirasın reddi beyanı, bozucu yenilik doğuran beyandır ve geriye doğru hüküm doğurur. Mirası reddedenlerin, ölüm gününden başlayarak mirasçılık sıfatları kalkar ve tereke borçlarından sorumlulukları kalmaz....
Hizmet tespiti yönünden yapılacak iş; davacı adına hizmet bildirimde bulunulan işyerlerine bordrolar getirilerek, bu işyerinden kayıtlara geçen ve davacının çalışmasını bilebilecek tanıklar res'en saptanarak beyanlarına başvurmak ve tanıkların hizmet cetvellerini almak veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermek ve bu işyerlerinin kanun kapsamına alınma tarihleri gözönünde tutarak, davacının hangi süreler içerisinde, hangi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki “hizmet tespiti ve işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 6. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.04.2011 gün ve 2005/1083 E.-2011/304 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 16.01.2013 gün ve 2011/9024 E., 2013/476 K. sayılı kararı ile; "...Dava, davacının davalıya ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hizmet tespiti ve alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, sosyal güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9. ) maddelerinden almaktadır....