WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği tespit edilmelidir....

    temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği tespit edilmelidir....

      temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği tespit edilmelidir....

        Ancak, 5434 sayılı Kanun’da bir de “fiili hizmet zammı” kavramına yer verilmiş olup, 5434 sayılı Kanun’un 33, 34 ve 205’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu fiili hizmet zammı; hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırmakta ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağlamaktadır. Bu nitelikleri nazara alındığında 5434 sayılı Kanundaki fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanundaki itibari hizmetin karşılığı olduğu, buna bağlı olarak da; 5434 sayılı Kanun fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetlerle birleştirilmeleri durumunda sigortalılık süresine eklenmesi ve yaş haddinden de indirilmesi gerekeceği açıktır....

          Somut uyuşmazlıkta; davacının hizmet süresinin tespitinde bilirkişi raporunun (a) seçeneği, yani iddia ve davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının 30.06.2007-20.07.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak davacı tanıkları işyeri çalışanı değildir ve beyanları hizmet süresinin tespitinde dikkate alınamaz. Davalı tanığı ..., diğer tanık ... askere gitmesinden önceki 2 yıldan beri davacının işyerinde çalıştığını beyan etmiştir. Zira davalı tanığı ...'in ... hizmet döküm cetveli incelendiğinde; davalıya ait işyerinde 08/09/2011-14/09/2014 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığı, 12/01/2016 tarihinden itibaren ise davalı işyerinde çalışmasının yeniden başladığı görülmektedir. İşyeri çalışanı olan davalı tanıkları ... ve ...’ın beyanlarına göre hizmet süresi tespit edilmeli ve bu beyanlara uygun olarak da, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hizmet süresine dair (c) seçeneği esas alınmalıdır....

            İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesince davalı şirket vekili ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi kararının davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının 02/06/2014-07/08/2017 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitini istemiştir....

              Mahkemece, davacının hizmet süresinin sona erme tarihine dair yapılan araştırma yeterli olmayıp, bu hususa ilişkin başka tanık beyanları alınmalı, çelişki oluştuğu takdirde, beyanlar arasındaki çelişki giderilerek hizmet süresinin sona erme tarihi belirlenmelidir. Ayrıca, davacının kuruma verdiği şikayet dilekçesi üzerine kurum tarafından davacının 02.10.2012-26.12.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmasının bulunduğuna dair tespit yapılmış ise de, hizmet döküm cetvelinde bu hizmet sürelerinin gözükmemesi karşısında, davacının bu süreler yönünden de hukuki yararının bulunduğu dikkate alınmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı SGK vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 22.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sanık ile müşteki arasında hizmet sözleşmesi yapıldığı, bu hizmet sözleşmesi uyarınca sanığın yönetiminde bulunan ....plakalı araçla Irak’a götürmek üzere İskenderun.... Gübre tesislerinden müştekiye ait 13.000 kg kurşunsuz benzin yükünü teslim alarak ... Gümrük kapısından, Irak’a çıkış yaptığı, ancak sanığın taşıdığı yükün kabul edilmeyerek Irak’tan geri gönderilmesi üzerine, sanığın ... Gümrük kapısından Türkiye‘ye giriş yaptığında yükten alınan numune üzerinde yapılan tahlil sonucu ile dolum yerinde yükten alınmış olan numunenin tahlil sonuçları karşılaştırıldığında her iki yükün aynı olmadığı yüke gazyağı türü bir ürünün karıştırıldığının tespit edildiği anlaşılan olayda; ... Gümrük müdürlüğünün 30.01.2009 tarihli yazısında sanıkla aynı tarihte aynı antrepodan yük alan ve yük bozukluğu tespit edilen başka araç bulunmadığının bildirilmesi,....Araştırma Merkezinin 16.03.2006 tarihli ve 24.12.2005 tarihli raporları ile ......

                  Bu durumda, 01.10.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Somut olayda 01.10.2008 tarihinden önceki dönemler yönünden uygulanması gereken mülga 506 sayılı Kanun'un 79. maddesi, "...Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri...” şeklinde düzenlenmiştir. Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur....

                  “Aylık bağlandıktan sonra prim ödeme gün sayısı eksik olduğu tespit edilenler” başlıklı geçici 35.maddede; “(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanuna veya ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylık bağlanmış olanlardan, tahsis talep veya ölüm tarihi itibariyle ilgili kanunlarında öngörülen aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan nedenlerle yerine gelmediği daha sonra anlaşılanların eksik hizmet süreleri; a) Kanuna veya 3201 sayılı Kanuna göre borçlanılacak süresi olanlar, borçlanma talep tarihinde Kanunun 82 nci maddesine göre tespit edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden eksik hizmet süresi kadar borçlandırılmak, b) Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında borçlanılacak süresi olmayanlar ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlamayanlardan; tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği tarih arasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası...

                    UYAP Entegrasyonu