Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; müteselsil sorumluluk ilkesi gözetilerek, alacak kalemlerinin toplanması suretiyle bu yöne ilişen isteminin kabulüne ve bu şekilde belirlenen miktar yönünden davalı bankanın sorumlululuğunun kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olduğuna karar verilmesi gerekirken, ayrı ayrı alacak kalemlerinin tamamından sorumlu tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, davalı bankanın; kabul edilen menfi tespit istemine konu miktar ile sorumlu olduğu kredi miktarının toplamı üzerinden belirlenecek harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktarlar ile menfi tespit istemine konu miktarın toplamı üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir....

    Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; müteselsil sorumluluk ilkesi gözetilerek, alacak kalemlerinin toplanması suretiyle bu yöne ilişen isteminin kabulüne ve bu şekilde belirlenen miktar yönünden davalı bankanın sorumlululuğunun kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı olduğuna karar verilmesi gerekirken, ayrı ayrı alacak kalemlerinin tamamından sorumlu tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, davalı bankanın; kabul edilen menfi tespit istemine konu miktar ile sorumlu olduğu kredi miktarının toplamı üzerinden belirlenecek harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktarlar ile menfi tespit istemine konu miktarın toplamı üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Tüketici ve ... 3....

        Dava dosyasının incelenmesinde; davacı ile davalı arasında 15.02.2010 tarihli 4 adet 222221, 222222, 222223, 222224 nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve eki Taahhütnamenin imzalandığı, sözleşme gereğince davacıya toplam 4/35 hisse olarak 07.01.2011 tarihinde tapu devrinin gerçekleştiği, ancak davacının sözleşme gereğince kiralama hakkının kendisine tanınmadığı ve takas talebinin de cevapsız bırakıldığı gerekçesiyle sözleşmenin feshi, tapunun iptali ile alacak isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. 2....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıçtan itibaren iptali, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin davada Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk ve Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine konu olan kiralananın itfaiye alanı çıkması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve ödenen kira tutarının geri tahsiline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davada kira akdinin feshi, tespit ve kira alacağının konu edilmesi nedeniyle HUMK'nun 8/ll. maddesine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            ne ait Afyonkarahisar İli, Gecek havzası Kütahya yolu 6.km hudutları içerisinde şirkete ait parsel üzerinde bulunan, Salutaris termal otel tesisinde dönerli sistemle kullanabileceği sözleşmede mahalli belirtili olan 1 adet 1/52 hisseli gayrimenkul edinmek isteyen alıcıya, tahsis olunan hisseli gayrimenkulün teslim koşulları ..." şeklinde ve yine "TESLİM ŞEKLİ" başlıklı 5. maddesinde "... A.Ş.'ye ait inşası devam eden satılan hisseli gayrimenkul ..." şeklinde ifade edilen hükümlerle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu (6098 sayılı TBK m.288, Tapu Kanunu m.26, Noterlik Kanunun 60, ve TMK m.706.) ve bu sözleşmeye dayalı olarak tarafların ancak verdiklerini iade edecekleri " gerekçesiyle; davanın kabulüne, 7.850,00 TL'nin 17.02.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

            Mahkemece, borçlunun ifa güçsüzlüğü içerisinde bulunmadığı, dolayısıyla ödemekle yükümlü olduğu borcunu ödememesinin borçluya değil alacaklıya sözleşmeden dönme hakkı vereceği, davacının dava dilekçesinde belirttiği sebeplerin sözleşmeden tek taraflı olarak dönme hakkını kendisine vermediği, ayrıca dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin sözleşmede belirtilen değerden fahiş şekilde farklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; dosyanın incelenmesinden davalının, davacı aleyhine dava konusu gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi istemiyle Birecik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/192 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığı ve 29.09.2015 tarihli karar ile eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildiği ve bu hususun davacı tarafça UYAP sistemi üzerinden gönderilen 5.6.2015 tarihli beyan dilekçesi ile mahkemeye bildirildiği anlaşılmaktadır....

              Davacı hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesini istemiş; ancak mahkemece 2.400,00 TL nin il hakem heyetine başvuru miktarı olan 3.000,00 TLnin altında kaldığından ve il tüketici hakem heyetine başvuru zorunluluğu olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı açtığı dava ile yalnızca 2.400,00 TL'nin iadesi ile birlikte hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptalini istemektedir. Hal böyle olunca; somut olayda 2.400,00 TL talep edildiği gerekçesiyle tüketici hakem heyetinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilemez. Mahkemece, değinilen bu yönü gözardı ederek işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile devre mülk satın aldığını, bedeli karşılığında senetler verdiğini, ancak tapu devrinin henüz yapılmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile senetlerden dolayı borçlu olmadığnın tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....

                  İlk derece mahkemesince; Davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 23.09.2017 tarihli Yalova Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı SO01- 2488 sözleşme nolu, 08.11.2017 tarihli T5 Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı SO01- 2713 sözleşme nolu ve 24.11.2017 tarihli Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı SO01- 2488A sözleşme nolu sözleşmelerin ayrı ayrı iptaline, 30.290,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Taraflar arasında imzalanan 08.12.2017 vade tarihli 400,00 TL bedelli 1 adet senet, 08.01.2018 vade tarihinden başlayıp 08.11.2020 vade tarihine kadar devam eden aylık sıralı 100,00 TL bedelli 35 adet senet, 08.12.2020 vade tarihinden başlayıp 08.10.2021 vade tarihine kadar devam eden aylık sıralı 1.475,00 TL bedelli 11 adet senet ve 08.11.2021 vade tarihli 1.525,00 TL bedelli bir adet senet yönünden davacının borçsuzluğunun tespiti...

                  UYAP Entegrasyonu