WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklar kurulu kararının ve pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Talep, pay devrinin tedbiren önlenmesi istemini kapsamaktadır. Davalı şirketin 23/11/2018 ve 15/04/2020 tarihli ortaklar kurulu kararlarının ve diğer iki davalı arasında yapılan pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespitinin talep edildiği bu davada, davacı taraf, davalı şirkette % 45 oranında pay sahibi olduğunun tespitine ilişkin ilamın kesinleşmesi süreci gözönüne alınarak, anılan ilamda, davacıya ait olduğuna karar verilen %45 oranındaki payların üçüncü kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesini talep etmiş, davalılar ise, davacının pay sahipliğine dair karar henüz kesinleşmediğinden davacının aktif husumeti bulunmadığı gibi hisse devrinin ve ortaklar kurulu kararlarının yasaya uygun ve geçerli olduğunu savunarak davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddini savunmuştur....

nın 520. maddesinde hisse devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceğinin belirtildiği, davacı tarafça hisse devrinin şirkete bildirildiği dosyaya ibraz edilen ortaklar kurulu kararından anlaşılmış ise de; bu devrin pay defterine işlenip işlenmediği hususu defterlerin tüm aramalara rağmen bulunamaması nedeni ile davacı tarafça ispat edilmediğinden asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti istemine ilişkin olup mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

    ın şirkete karşı açtığı genel kurul kararının iptali davasında husumet itirazında bulunabilmek için kötüniyetli olarak alındığını ve batıl olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararının geçersizliğinin ve müvekkili ...'ın şirket hissedarı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Asıl ve birleşen davalarda pay devrinin TTK.nun 520 maddesine uygun şekilde yapılmadığı, pay devrinin kabulüne ilişkin kararda birleşen dosya davacılarının imzalarının sahte olarak atıldığı, bu nedenle ağırlaştırılmış nisabın sağlanmadığı, kararın geçersiz olduğu iddia edilmiştir. Asıl ve birleşen dosya davacıları 2001 yılından beri davacı şirketin ortaklarıdır. Hisse devrinin yapıldığı 2001 yılından asıl davanın açıldığı 24/05/2012 tarihine kadar geçen 11 yıllık sürede hisse devrinin iptali veya yokluğunun tespiti konusunda herhangi bir dava açmamışlar, yapılan işleme karşı sessiz kalmışlardır. Yargıtay 11....

        Somut olayda limited şirketteki hissesini noterden devreden davacı, hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunduğu,6102 sayılı TTK'nın 598/2. maddesi gereğince, şirket müdürü tarafından tescil yaptırılmaması halinde ayrılan ortak adının silinmesi için ticaret siciline başvurabilir hükmü uyarınca davacının devrettiği paylarla ilgili adının silinmesi yönünde ticaret siciline yaptığı başvurusunun reddedildiği, 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayıldığı, bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği, bu nedenle şirket ortaklar kurulu tarafından devre 11/01/2021 tarihi itibarıyla onay verildiğinden devrin 11/01/2015 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davacı ... ’ın ......

          olağanüstü genel kurul toplantısında hisse devrinin onayına ilişkin toplantıda temsil edilen onayların salt çoğunluğu ile alınmış bir karar ile alınmamış ve toplantı tutanağına da açıkça hisse devirlerinin onaylanması isteğinin reddine karar verildiğini yazılmış olması karşısında ilk derece mahkemesinin TTK'nın 595/7.maddesine göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul yada ortaklar kurulu kararı olmadığı için aynı madde uyarınca devre onay verilmiş sayılması gerektiğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir....

          olağanüstü genel kurul toplantısında hisse devrinin onayına ilişkin toplantıda temsil edilen onayların salt çoğunluğu ile alınmış bir karar ile alınmamış ve toplantı tutanağına da açıkça hisse devirlerinin onaylanması isteğinin reddine karar verildiğini yazılmış olması karşısında ilk derece mahkemesinin TTK'nın 595/7.maddesine göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul yada ortaklar kurulu kararı olmadığı için aynı madde uyarınca devre onay verilmiş sayılması gerektiğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir....

            e devrettiğini, aynı tarihli ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin onaylandığını ancak kararın altındaki imzanın kendine ait olmadığını iddia etmiş, bilirkişi tarafından yapılan imza incelemesinde de imzanın davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır....

              Davacı ile davalılardan T3 02/07/2006 tarihinde evlenip 16/10/2008 tarihli kararla boşandıkları, davacının, 24/05/2007 tarihli hisse devir senedi ile davalı şirketteki 97.500 payını davalı T3 devrettiği, pay devrinin 28/05/2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek pay defterine 28/05/2007 tarihinde kaydedildiği, yine davacının 24/10/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi ile kalan 7.500 payını da davalı eski eşine devrettiği, pay devrinin 24/10/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek pay defterine 24/10/2008 tarihinde kaydedildiği görülmektedir. Davacı, 24/05/2007 tarihli pay devrinin bedelsiz ve inançlı işlemle, 24/10/2008 tarihli pay devrinin de korkutma/tehdit ile yapılması nedeniyle geçerli olmadığını, mülkiyet naklinin gerçekleşmediğini belirterek talepte bulunmaktadır....

              DAVA KONUSU : Limited Şirkette Pay Devrinin Tespiti ve Tescili KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 davalı T5 Hiz.Tic.Ltd.Şti'nin kurucu ortakları olduklarını, müvekkilinin davalı şirketteki tüm hissesi olan 200 hisse payını Edirne 6....

              UYAP Entegrasyonu