Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 01/10/1993 tarihli Yönetim Kurulu kararının ve hisse devrinin yasaya uygun olmadığı ancak Yönetim Kurulu kararının iptali için açılacak davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, hisse devrinin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, alacağın temlikinden kaynaklı davaların da 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Dava, hisse devir sözleşmesinin onayına ilişkin 22.03.2013 ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin iptali, şirket ortaklığına ilişkin işlemlerin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ... arasında Kartal 18. Noterliğince düzenlenen 27.09.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'nin hisselerinin davacıya devri kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin düzenlenmesinden sonra uzun bir süre Eylül Madencilik Toplu Tüketim ve Kimya San. Tic. Ltd. Şti. tarafından hisse devrinin onayına ilişkin bir karar alınmamış, 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesini müteakip 22.03.2013 tarihli kararla 27.09.2010 tarihli hisse devirleri kabul edilip devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine karar verilmiş, bu karar da 02.04.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Ancak, şirket ortaklarından ..., kararın altındaki mzayı inkar etmiş, soruşturma dosyasına sunulan grafolog raporunda da anılan imzanın ...'...

      Davacı tarafça açılan hisse devrinin tespiti ve tescile icbar davasının yargılama sırasında, hisse devrinin ticaret siciline tescilinin gerçekleşmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermerk gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece, tarafların iddia, savunma ve delilleri kapsamında, şirket yönetim kurulu kararlarının ve ticaret sicil kaydının eksiksizce dosya içerisine alınıp incelenerek, şirketin hisselerinin devir tarihi itibariyle basımı yapılan nama yazılı hisse veya ilmuhaber senedi niteliğinde mi yoksa çıplak pay niteliğinde mi olduğu, hisse devrine dair alınan yönetim kurulu kararının devir şartlarını taşıyıp taşımadığı ve geçerli olup olmadığının tespiti ile sonuca varılması gerekirken, davacının ibraz ettiği ilmuhaber ve hisse senedi ihracına dair yönetim kurulu kararları, basılı hisse senedi örneği, matbaa faturası hiç değerlendirilmeksizin hisselerin çıplak olduğu ve bu nedenle alacağın temliki yoluyla yapılan devrin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

          04/2017 tarihinde şirket hissedarı olan davalı Duyar Kimya A.Ş.’ne devrettiğini ileri sürerek davalı Derby Kimya A.Ş.’nin 03/04/2017 tarihli pay devir işleminin geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanıp dayanmadığının bir yönetim kurulu kararı var ise TTK’nın 391. maddesine aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespitine ve iptaline, bir yönetim kurulu kararı yok ise şirket esas sözleşmesine ve TTK’ya aykırı yapılan pay devir işleminin geçersizliğinin ve hükümsüzlüğünün tespiti ile pay devrinin iptaline, davalı ...’a ait hissenin tamamının güncel devir bedelinin belirlenmesi ve depo edilmesi suretiyle müvekkili adına tescili ve pay defterine kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            A.Ş. vekili; müvekkil şirkette belirtilen tarihte genel kurul toplantısı değil yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, yönetim kurulunun hisse devir sözleşmesinin kendilerine sunulması üzerine hisse devrinin kabulü kararı verdiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı ..., usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacının el ürünü olması, gerçekleşen hisse devrinin mevzuat hükümlerine uygun olması, davacının sözleşmenin kendi iradesini yansıtmadığı iddiasının yerinde görülmemesi gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

              nun himayesine alındığını tek mirasçı davalı imiş gibi davalı menfaatine yarar işlemler tesis edildiğini, davacının hisse devirlerinin yapılmadığı, yapılmış ise bilgisi/izni dışında imzasının kullanıldığını belirtmekte olduğunu belirterek .... Tur. Müh. İnş. A.Ş. Davacıya ait hisselerin devrine ilişkin işlemleri geçersiz olduğunun tespiti ve hisse değerinin iptaline, yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespiti ve iptalini, davacının muhlisleri ... ... ve ... ...'...

                Somut olayda, davacının 6102 Sayılı TTK'nun 595/son maddesi uyarınca devre onay verilmesi konusunda, dava dışı şirkete ve şirket yetkilisine gönderdiği ihtarnamedi ile hisse devrinin onaylanmasını ihbar etmiş, ancak bu ihtarname davalı şirkete ve ayrıca şirket yetkilisine tebliğ edilmemiştir. Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır....

                  . - WH Keesomlaan 5 Amstelveen 1183DJ Hollanda DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 13/06/2022 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Yıldırım Holding A.Ş.'nin 03.02.2022 tarihli 2022/6 sayılı yönetim kurulu kararının, 03.02.2022 tarihli 2022/5 sayılı yönetim kurulu kararının ve 03.02.2022 tarihili 2022/3 sayılı yönetim kurulu kararının hukuka, Anayasal haklara aykırılığı ile yok veya TTK'nun 391. maddesi uyarınca batıl olması sebebiyle bu kararlara dayanılarak yapılan tüm işlem ve uygulamaların da geriye etkili olarak geçersiz, yok ve malul hükmünde olması nedeniyle; davalı ... ... ... Holding BV.'...

                    Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu şirket hisse devrinin davalı şirketin genel kurul kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiği, yine davalı şirketin tek ortağı olan ve hisselerini devreden davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifasının şirketin 17/06/2020 tarihli genel kurul kararıyla kabul edildiği, anonim şirketlerde hisse devrinin ve ortaklık yapısının tescil ve ilana tabi olmadığı, bu şirketlerde pay sahipliğinde 6102 sayılı TTK 499/1 ve 4 m.gereğince şirket pay defterine kaydın hak sahipliğini belirlediği, bu durumda ise davacının hisse devrinin tespiti ile pay defterine işlenmesi ve şirket yönetiminden istifasının tespitine ilişkin talepleri yönünden dava şartı yönündeki hukuki yararın mevcut olmadığı, diğer taraftan davacının şirket hisse devrinin ticaret siciline tesciline ve ilanına yönelik talebi yönünden ise ticaret sicil müdürlüğü tarafından davalı şirkete tescile davet yönünden çıkartılan tebligatın...

                      UYAP Entegrasyonu