Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a bu durumun ihtar edilmesine rağmen anılan davalının pay devrinin gereklerini yerine getirmediği gibi davalı ...'ın %90'lık payının büyük bölümünü kızı olan diğer davalı ...'e muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek muvazaalı yapılan pay devrinin iptaline, davalı ...'ın %38 payının hisse devir sözleşmesi gereğince davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, tarafların yakın akraba olduğunu, hisse devir sözleşmesinin yapıldığı tarihte davacının öğrenci olduğunu, satış bedelini karşılayacak ekonomik gücünün bulunmadığını, hisse devir bedelinin gerçekten ödenmediğini, formaliteden hisse devrinin yapıldığını, davalının, davalı ...'e hisse devri yapmasında hiçbir usülsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİH: 02/10/2019 NUMARASI: 2017/1156 Esas - 2019/1054 Karar DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararı ile Hisse Devrinin İptali İstemli) KARAR TARİHİ: 02/02/2022 İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı ... A.Ş.' nin ortakları olduğunu, davalı şirkete ait 23/11/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar ile yönetim kurulu tarafından alınan 24/11/2017 tarih ... nolu iki ayrı kararın usulsüz olarak alındığını, alınan yönetim kurulu kararlarında imzası bulunan ... adına sahte imza atıldığını, aynı tarihli ve aynı sayı ile iki farklı yönetim kurulu kararı alındığını, ayrıca ...'...

      Davacıya davalı şirket hisselerinin devredilebilmesi için davaya dayanak alınan yönetim kurulu kararı ile bu kararın esas aldığı önceki tarihli yönetim kurulu kararlarında öngörülen şartlar gerçekleşmediğinden davacının bahse konu hisselerin kendisine devredilmesini istemesinin hukuken mümkün olmadığını, davalı şirketin hisse devrine ilişkin aldığı yönetim kurulu kararlarının geçerli ve hukuken bağlayıcı olması için davalı şirket genel kurulunun onayından geçmiş olmasının gerektiği, halka açık şirketlerin tabi olduğu ---- tarafından alınan karar gereğince hisse devrine ilişkin --- kararlarının şirketin ilk olağan ----- gündemine alınarak onaylanmış olmasına bağlı olduğu, ---- getirilmeyen veya----- getirilen ve ancak ----- tarafından onaylanmayan hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının şirketi bağlayamayacağının açık olduğu, davalı şirket yönetim kurulunun davacıya hisse devrini öngören kararlarının şirket genel kurulunun onayına sunulmasına ilişkin aldığı kararın hisse devrinin...

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, vekaletname altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, bu vekaletnameye dayalı olarak yapılan hisse devrinin de geçersiz olduğu gerekçesiyle, vekaletname altındaki imzanın davacının ürünü olmadığının ve hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak düzenlenen hisse devri sözleşmesinin iptali, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ve davacı adı ile alınan şirket kararlarının iptali istemine ilişkin olup, sahte vekaletnamede vekil tayin edilen davalı ile işlemin gerçekleştirildiği noter aleyhine görülerek sonuçlandırılmıştır. Ancak, şirket ortağı olunmadığının tespiti ve davacı adı ile alınan kararların iptaline yönelik talepte husumetin şirkete tevcih edilmesi, hisse devri sözleşmesinin iptaline yönelik talebin ise hissesini devreden ortağa yöneltilmesi gerekir....

          ;"Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukukî sonuç doğurmaz." maddesi uygulama alanı bulacağını, müvekkilinin eylemlerinin hukuki anlam ve mahiyetini kavrayabilecek durumda olmadığı için ilgili pay devri sözleşmesi kesin hükümsüz olduğunu belirterek müvekkilinin devralan sıfatının bulunduğu şirket hisse devri sözleşmesinin kesin hükümsüzlüğünün tespiti ile devredene tekrar tescilinin sağlanmasını, bu hükümsüz sözleşmeye dayanarak şirketin kanuni temsilcisi ilan edilen müvekkilinin şirket müdürlüğü görevinin de hükümsüzlüğünün tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2018 yılında kısıtlandığının dava dilekçesinde yer aldığını, davacının davalıdan 2012 yılında ... Kimya Ambalaj Tekstil Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd....

            e hisse devrindeki karar altındaki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin kâr payının ödenmediğini, bu nedenle manevi üzüntü duyduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketin %15 ortağı olduğunun tespiti ile tescilini, 10.000 TL kâr payının ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, müvekkilinin bulunmadığı dönemlerde alınan yönetim kararları ile yapılan genel kurul toplantılarına ait kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, davacının denetleme kurulu üyesi olup tüm işlemlerden haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... ve ... vekili, hisse devrinin gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin şirketteki görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Davalı vekili, kooperatif genel kurul kararı ile ortak hisse adetinin azami 266 olarak belirlendiğini, aynı kararda yönetim kuruluna bu sayıda üye kaldı yapabilmesi için yetki verildiğini, yönetim kurulunca da 266 hisse olarak üye kaydı yapıldığını, daha sonraları çeşitli nedenlerle 3 adedinin kooperatif tüzel kişiliği tarafından satın alındığını ve hisse adedinin 263 olarak kaldığını, ana sözleşmenin 16. maddesinde ortaklık devrinin yapılabileceğinin belirlendiğini, hisse devrine ilişkin ortağın yazılı başvurusu üzerine yönetim kurulunca ortaklık şartlarını taşıyan yeni ortağa devir yapılabildiğini, kooperatifin 24.06.2012 tarihinde yapılan genel kurulunda halen görev yapan yönetim kurulu üyelerinin göreve seçildiğini, eski yöneticilere ulaşılamaması nedeniyle kooperatifin usulüne uygun olarak devralınmadığını, kooperatif merkezinde yapılan incelemelerde birçok belge ve defterlerin bulunmadığının tespit edildiğini, mevcut belgelere göre 263 olması gereken ortaklık hissesinin 288 hisse...

                DEĞERLENDİRME VE KANAAT; Dava ve kısmi ıslah dilekçesinin bütün olarak değerlendirilmesinde; davacının davalı ... --- bulunan toplamda ----------------------- devrine ilişkin hisse devrinin iptaline, devre konu payların davacı adına hükmen tesciline ve hisse devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptale dair taleplerinin kabul edilmemesi ihtimalinde ise ödenmeyen hisse devir bedelinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir....

                  payların pay defterine işlenmesi talebinin reddedilmesine, yönetim kurulu üyeleri ----tarafından satın alınmalarının önerilmesine karar verildiğini ve şirket tarafından yapılacak bir işlemin bulunmadığı yönünde cevap verildiğini, payları devreden davalı ---doğrudan kendisi de pay devrinin gerçekleştiğini ve devralanların pay defterine yazılması gerektiğini şirkete bildirmiş ancak şirketin hukuka aykırı şekilde davrandığını, davalının paylarını devrettiğini ve müvekkilleri ile bir husumeti bulunmasa da hisse devrinin pay defterine işlenmesi istemli davada verilecek kararın davalıyı da etkileyeceğini ve taraf teşkilinin sağlanması amacı ile huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkillerinin pay sahipliği sıfatının tespiti ile pay defterine pay sahibi olarak kaydedilmesi amacı ile--- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve dosyanın derdest olduğunu, bu nedenlerle huzurdaki davanın--- Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, müvekkillerinin devraldıkları paylar ile ilgili olarak...

                    nun 520. maddesi uyarınca hisse devredecek ile devralan arasında noterden resmi şekilde hisse devri sözleşmesinin yapılması ve bundan sonra şirket ortaklarının hisse devrine muvafakat etmeleri halinde devir konusunda karar almalarının zorunlu bulunduğu ve şekil şartı olduğu, dava konusu hisse devrinin ise noterden hisse devri sözleşmesi yapılmadan 27.09.2010 tarihinde 31 nolu karar ile şirket ortaklarının sermaye paylarının yeniden oluşturulması şeklinde davacı hissesinin azaltıldığı, bu işlem limited şirketin hisse devri niteliğinde bulunduğundan geçerli bir hisse devrinin ortada bulunmadığı, karar defterinin ibraz edilmediği ve bu hisse devrinin gerçek bir hisse devri olup olmadığı tespit edilemediği gibi davacıya ait imza olup olmadığı da tespit edilemediğinden bu kararın yok hükmünde sayılması gerektiği, buna bağlı olarak yine aynı tarihte 32 nolu karar olarak önceki müdür ...'...

                      UYAP Entegrasyonu