Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gıda Dağıtım ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi'nde bulunan %... hissesini diğer davalıya hakim ortak ...h'nin baskıları sonucu müvekkilinin oğlu ve aynı zamanda şirket müdürü .... tarafından geçersiz olan hisse devir sözleşmesi ile devredildiğini, hisse devir sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın müvekkilinin oğlu ....a ait olup, bu imzanın ... şehir dışındayken imza atılan belgeye ilişkin olduğunu, vekaleten imza atıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığını, bu nedenle hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hisse devrine muvafakat edilmesine ilişkin ....07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının altındaki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle ortaklar kurulu kararının da geçersiz olduğunu, bir an için hisse devrinin geçerli olduğu kabul edilse bile davacının BK .... maddesi uyarınca gabine maruz kalması nedeniyle sözleşmeyle bağlı olmadığını, çünkü devre konu hisselerin gerçek değerinin çok altında satış gösterildiğini, hakim ortağın müvekkiline...

    Dava, pay devrinin davalı anonim şirket tarafından pay defterine kayıttan imtina edilmesi nedeniyle ortaklığın tespiti ile devrin pay defterine işlenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça, hisse devrinin bildirildiği tarihte davacıya hisseyi devreden...'in ortaklıktan ıskatının kesinleştiği, ana sözleşmenin 6. maddesinde ''... Hisse devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kayıt edilmesi lazımdır. Yönetim kurulu sebep gösterilmeksizin hisse devirlerini pay defterine kayıttan imtina etmek hakkına sahiptir'' hükmünün bulunduğu, bu nedenle devrin pay defterine işlenmediği savunulmuştur....

      Davalı ..., davacıya hisse devrinin noterde yapıldığını, mahkemeden almış olduğu cezanın hisse devir sözleşmesiyle ilgili olmayıp, şirket karar defterinin şirketin merkezini taşımak için attığı imzadan dolayı verildiğini, davacının şirket ortağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....

        'a devir ve temlik ettiğini, böylece şirkette hissesinin kalmadığını, davalının 05.02.2004 tarih ve 26 nolu ortaklar kurulu kararıyla davacıdan devraldığı % 30 hissesinin % 15'ini davacıya devir ve temlik ettiğini, davalı ...'ın ...Hastahanesinde 01.10.2003 tarihide ciddi beyin ameliyatı geçirdiğini, 26.05.2010 tarihli raporuna istinaden davalının ameliyat tarihiden itibaren tasarrufta bulunma fiil ehliyetini kaybettiğinin belirlendiğini, davacı ...'a 05.02.2004 tarihinde yapılan % 15 hisse devrinin iptali ve bu hisse devrinin geçersiz olduğunun tespiti talebiyle açılan davanın kabulüne karar verildiğini, davalının ameliyat tarihinden itibaren tasarrufta bulunma ehliyetinin kalktığının tespit edildiğini, bu tarih öncesinde sağlık sorununun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Yine, TTK 595/2.m. gereğince asıl davalı Şirket tarafından dava konusu hisse devri ile ilgili olarak alınan bir pay devri ve Şirket pay defterine kaydedildiği yönünde bir delil de dosyamıza sunulmamıştır.Ancak hisseleri davacıdan devralan birleşen davalı ... ... davalı Şirketin müdürü olup hisse devri sonrasında devre onay verilmesi yönünde ortaklar kurulu kararı almak ve hisse devrini ticaret siciline tescil ettirerek TTK 595.maddesinde hisse devrinin geçerli olması için gerekli yasal prosedürün gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. Birleşen davalı Şirket müdürüne keşide edilen ihtarname asıl davalı Şirketin adresine gönderilmiş olup ihtarname tebliğ edilememiş olmakla birlikte yasal 3 aylık süre içerisinde hisse devrine onay verilip verilmediği konusunda asıl davalı Şirket genel kurulu tarafından bir karar alınmadığı sabittir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işbu dava bir miktar paranın ödenmesine yönelik alacak veya tazminat istemli bir dava olmadığından arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesi uyarınca, limited şirketlerde hisse devrinin gerçekleşmesi için ilk olarak, hisse devir sözleşmesinin yazılı olması ve imzaların noter tarafından tasdik edilmesi, ikinci olarak devir işleminin ortaklar genel kurulu tarafından onaylanması gerektiği, taraflar arasında davacının dava dışı ... Makine San. Ltd....

              ve bu durumun müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini ileri sürerek,müvekkilinin hisse devrinin ve şirket müdürlüğünden ayrıldığının tespiti ile davalı şirket pay defterine hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                A.Ş.’nin 18/02/2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı ve Şirket karar ve pay defteri örnekleri incelendiğinde; davacı Şirket ortağı ...’nun tüm aktif ve pasifleri ile 4000 adet ve toplam 100.000,00-TL itibari değeri olan hisse senetlerini dava dışı ...’a devrettiği, hisse devri sonrasında ...’ın tek hissedarı olduğu, Şirket Yönetim Kurulu karar defterinde alınan karar gereğince hisse devrinin yapıldığı, Şirket Yönetim Kurulunun 17/02/2015 tarih ve 2015/01 sayılı kararı ile Şirketin pay defterine işlenmesine karar verildiği, sözkonusu Yönetim kurulu kararı gereğince hisse devrinin Şirketin pay defterine işlendiği, aynı Şirketin Yönetim Kurulu tarafından hisse devrinden sonra alınan 18/02/2015 tarihli ve 2015/07 sayılı kararı ile Şirketi temsil ve ilzama hisseleri devralan ...’ın yetkilendirildiği ve sunulan ticaret sicil tasdiknamesinde de bu hususun belirtildiği, davacının Şirketi temsil yetkisinin sona erdiği ve hisseleri devralan ...’ın Şirketi temsil yetkisinin...

                  ın, davacı ile 26.11.2007 tarihinde kooperatif hisse devir sözleşmesi yaptığı, bu devrin, gelişmelerin seyri takip edilerek, sorumluluk davası açıldıktan sonra 06.05.2008 tarihli noter ihtarnamesi ile kooperatife bildirildiği ve davalı kooperatifçe de kabul edilmediği anlaşılmış olup, davacı tarafın, kooperatife aidat veya genel gider adı altında herhangi bir ödeme yaptığına ya da genel kurul toplantılarına katıldığına ilişkin bir iddiası da bulunmamaktadır. Öte yandan 6762 sayılı Ticaret Kanunu 313. Maddesi ibra olunmayan yönetim kurulu üyesi hissesinin merhun hükmünde olduğunu belirterek başkasına devrini engellemektedir. Mahkemece, tüm bu olgular nazara alınarak, isabetli bir biçimde, hisse devrinin muvaazalı olduğu sonucuna varılmıştır....

                    nin hissesini 2010 yılında devraldığını, hisse devrinin ortaklar kurulunca karara bağlanmadığını; ancak 3 yıl sonra Sosyal Güvenlik Kurumundan borç bildirimi geldiğini, müvekkillinin ticaret siciline giderek şirket kayıtlarını aldığında kendi bilgisi dışında şirket ortağı yapıldığını öğrendiğini, kararın altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini ileri sürerek 22.03.2013 tarihli şirket ortaklar kurulu kararının ve hisse devrinin iptaline, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. 2.Davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

                      UYAP Entegrasyonu