e devretmiş olduğu, hisse devir tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince hisse devrinin geçerli olabilmesi için, hisse devrinin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesinin gerekli olduğu, davalı şirketin ticaret kayıtlarının ve pay defterinin incelenebilmesi için davalılara, şirketin diğer ortağına, mali müşavirine meşruhatlı tebligatlar çıkartılmasına rağmen şirketin defterlerinin ibraz edilmediği, davacı tarafından hisse devrinin davalı şirkete bildirilip pay defterine işlendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde şirketin eski ortağı olduğunu, hisselerini ...'e şekli şartlara uygun olarak devrettiğini, ancak hisse devrinin ilan edilmediğini ileri sürmüştür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 (Karar) - 10/02/2020 (Ek Karar) NUMARASI : 2019/345 ESAS 2019/1004 KARAR DAVA KONUSU : Hisse Devrinin İptali - Tescil - Alacak KARAR : Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali, tescil ve alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar Ercan Kolay, Rahmi Hamurcu, T3 ve T2 hakkındaki davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine, davacının davalılar T5 Mehmet Kolay ve Süha Beton Turizm İnşaat Ticaret Sanayi ve Ltd. Şti.hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine mahkemece süre yönünden istinaf talebinin reddine yönelik olarak verilen ek karara karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
nin hisseleri üzerine dava sonuna kadar tedbir konulmasma, hisse devir işleminin iptaline ve müvekkili adına tesciline, bunun kabul edilmemesi halinde hisse değerinin tespitine ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. ISLAH:Davacı vekili 10/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, hisse devrinin iptali taleplerine havi devir işlemlerinin davacının imzası ile yapılmadığını, bunun en açık örneğinin ise dosya içerisinde bulunan 21.07.2015 tarihinde hukuka aykırı olarak müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında hissesinin el değiştirildiğini belirterek davanın kabulüne kara verilmesini talep etmiştir....
Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, hisse devrinin iptali ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükmünün değişikliğinin iptali istemlerine ilişkin olup, davacı taraf kooperatif sıfatına haizdir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2019 NUMARASI : 2017/962 ESAS DAVA KONUSU : Hisse Devrinin İptali/Alacak KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin Almanya’da ikamet ettiğini, aynı zamanda dava dışı Knot Enerji Elektrik Üretim AŞ’nde tam hisse sahibi olduğunu, anılan şirketin Türkiye sınırları içinde rüzgar enerjisi ile elektrik üretimi yapabilmeye yönelik toplamda 50mgw lisansı ve ruhsatı bulunan bir firma olduğunu, müvekkil tarafından davalı T9 a, o dönem Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nda danışmanlık görevini yaptığı ve enerji piyasasında tecrübeli olması sebebi ile güven duyulmuş ve şirketin olağan işlerini yürütebilmesi için vekaletname verildiğini, sözkonusu vekaletnamenin müvekkilin talimatı çerçevesinde olağan işlerin yapılması hususunda genel yetki içerdiğini, hisse devrini kapsamadığını, daha sonradan anılan vekaletnamenin yetersiz olduğunun bildirilmesi üzerine, davalıya daha geniş yetkiler -hisse devri ve kuruluş işlemleri ile yine olağan işlemleri- içeren...
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın kooperatife karşı, kooperatif hisse devrinin iptali davası olarak açılmadığı ve hali hazırdaki taşınmazın kayıt maliki davalıya karşı miras hukukundan kaynaklanan hakka dayalı tapu iptali ve tescili davası olarak açıldığı gözönüne alındığında uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı, davalının babası üzerindeki kooperatif üyeliğini usulsüz şekilde üzerine devralması üzerine ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 3007 ada 3 parselde kaim 3136 arsa paylı katlı prefabrik atölye ve binasından mütevellit zemin ve asma kattan oluşan 11 nolu bağımsız bölümün kooperatif adına iken ferdileşme sırasında davalı adına tesciline karar verildiğini, bu işlemin yolsuz tescile dayandığını, oysa 15.02.1983 tarihli kooperatif devrine ilişkin belgenin sahte olduğunu, davalı ...'ün babası ve murisi olan ...'...
Dava, şirket hisse devrinin iptali ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava konusu 26/09/2018 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacı ...’nun davacı şirketteki hisselerinin davalıya devri konulu olduğu, devir bedelinin 9.700.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüş ve bu aşamada sözleşmedeki devir bedeline itibar edilmesi gerekmiş olup, buna göre davacının hisse devrinin iptali talebi yönünden dava değerinin 9.700.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir....
Mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen dava dosyasında Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine göre bağıştan dönme koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması ile çözümlenebileceği, taraflarında tacir olmadığı, davanın nispi veya mutlak ticari davaya sebebiyet vermediği görüldüğünden davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davada tarafların Torgem Gemi İnşaat Sanayi ve Ticaret A.ş'nin hissedarları olduğu, davacının davalılara yaptığı hisse devrinin iptalini istediği ve hisse devri nedeniyle davalıların şirketi iyi yönetmediklerini, hisse devrinin amacına uygun davranılmadığını, hisse devrinin iptali ile birlikte bu talebin kabul edilmemesi halinde, hisselerin nominal değeri üzerinden bedellerinin iadesinin talep edildiği, açılan davanın tamamen Türk Ticaret Kanununda düzenlenen Anonim şirketteki hisse devirlerine yönelik olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde...
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibari ile sahtecilik sebebi ile ----tarihli limited şirket hisse devrinin iptali ile şirket hisselerinin devreden eski ortak üzerine iadesine ilişkindir. Davacı ---tarihinde ---- nezdinde şirket hisse devri yapıldığını, davalı şirket hisselerinin üzerine geçtiğini ancak devri yapanın şirketin eski ortağı olmayıp eski ortağın kardeşi olduğunu , bu kişinin devre yetkisinin olmadığını bu sebeple devrin geçersiz olduğunu beyan ederek şirketteki ortaklık payının iptali ile payın eski ortak üzerine geçirilmesini talep etmiştir. ----- ve devam eden hükümleri kapsamında hisse devrini etkileyen hükümler düzenlenmiştir. En önemli şekil şartları olarak pay devrini ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı biçimde yapılması ve imzaların noterce onaylanmasıdır....