Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 08/10/2012 gün ve 2011/177-2012/332 sayılı kararı bozan Daire’nin 08/10/2013 gün ve 2013/1836-2013/17828 sayılı kararı aleyhinde davalı ile fer'i müdahil vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirket ortaklarından..'...

    Buna göre, hisse devrinin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, davalı tarafın hisse bedelini ödediğinin ispatı gerektiği ve 600.000,00 TLden sorumlu olacağı anlaşılmıştır. Bunun üzerine sunulan hisse devir senedinde 50.000,00 TL bedelle birlikte şirkete olan tüm hak ve alacakları dahil satıp devrettiği, bedeli nakden ve tamamen aldığı belirtilmiş ve taraflarca imza altına alınmıştır. Davacı taraf bu belgedeki imzayı inkar etmişse de alınan güncel imza örneklerinde yapılan gözlemde ve alınan bilirkişi raporunda imzanın davacıya ait olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece anılan talep üzerine 26/05/2023 tarihli ara karar ile davacının paylarını devirle ortaklık hakkını yitirdiği şirketteki payların iadesiyle birlikte organsız olmayan şirkete kayyım atanmasını mahkemeden talep edemeyeceği, davacının şirkete ait taşınmazın devri ve kira sözleşmesinin feshinin engellenmesi amacıyla tedbiren kayyım atanması talebinin bu aşamada mümkün olmadığı, HMK'nun 389. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusunun şirket pay devrinin geçersiz olduğunun tespiti ve payların iadesi olduğundan uyuşmazlık konusu olan hisselere yönelik tedbir talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, .... A.Ş.'deki münhasıran davalılar adına payların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

        Anonim Şirketinin davalılar adına kayıtlı hissesinin davacıya devri hususunda devir vaadi sözleşmesi imzalandığını, devir bedellerinin belirlendiğini, bunun karşılığında da iki adet senet imzalanarak davalı tarafa teslim edildiğini, senetlerin vadesinin ve ... teşviğinin şirkete ödenmesi olarak kararlaştırdığını, yapılan sözleşmenin TTK 595 maddesi uyarınca Noter tasdiki olmadığı için geçersiz olduğunu, davacının sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere ... teşviğinin şirkete ödeneceği inancıyla davalılara ait hisseyi devralmak istediğini, bunun için sözleşmeye ... teşviğinin ödenmesinin vade olarak konulduğunu, ödenmediği içinde hisse devri sözleşmesi yapılmadığını ve senetlerin de bedelsiz olduğunu ileri sürerek hisse devir sözleşmesinin iptali ile davacının Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2021/... sayılı dosyası ile 2021/... sayılı dosyalarında davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Deri San ve Tic.A.Ş’ nin ekonomik durumunun çok iyi olmadığı dönemde gerçekleştirilen hisse devrinin herhangi bir bedel karşılığında yapılmadığını, müvekkili ...’ ın yalnızca ilgili şirkete emeğini vermesi ve işleri yürütmesi için ...’un %16,667 hissesini, diğer ortak ......’un %16,667 hissesini herhangi bir bedel talep etmeksizin devrettiğini, iş bu bedelsiz devir karşılığında müvekkili ...’ın %33,33, ...’un %33,33, ......’un %33,33 olmak üzere şirket hisselerine eşit oranda sahip olduklarını, davacının icra takibine ve davaya gerekçe olarak ileri sürdüğü iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunun iddialarını ispata yarar herhangi bir sözleşme, belge vs.sunamamasından açıkça anlaşıldığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu gösterir bir diğer hususun ise 30/03/2018 tarihinde hissesini devretmesine rağmen alamadığı hisse bedelinin peşine 21/12/2020 tarihinde düşmesi olduğunu, davacı yan itiraza konu icra takibini iddia ettiği hisse devrinden...

            a devretmek sureti ile şirket ortaklığından ayrıldığını tespit ettiklerini, bu devrin müvekkillerinin rızası olmaksızın TTK'nın 520 maddesi aykırı olarak nasıl gerçekleştirildiğinin anlaşılamadığını, devrin yapıldığı hususunun tespit edildiğini, Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilerek sicil memurluğuna bildirildiğini öğrendiklerini, hisse devir sözleşmesinin ne şirket yönünden ne taraflar yönünden ne de müvekkilleri ve 3. şahıslar yönünden bağlayıcılığı olmadığını, noterde düzenlenmediğini, 3/4 hissenin muvafakati aranmadan pay defterine işlendiğini, TTK'nın 520. maddesinde aranan yasal şartları taşımadığını, şirketin denetimsiz bırakıldığını, satılan dairelerin bedellerinin şirkete gelir kaydedilmediğini ileri sürerek, hisse devrine esas alınan 31.03.2009 tarihli sözleşmeye istinaden ... adına kayıtlı % 38 hissenin ...'a devrinin iptaline, iptal kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              dan aldığı hisse devrinin işlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin yasal mevzuat ve iç hükümlere uygun hareket ettiğini, davacının, hisse senedi ilmuhaberini devir ve temlik aldığına dair belge sunmadığını, devreden tarafından ciro edilmiş ilmuhaberin sunulduğunu, 07.07.2015 tarihli hissedarlar sözleşmesinin 6. maddesinde hisse senetlerinin yönetim kurulunun bilgisi dışında devri halinde yönetim kurulunun hisse devrini pay defterine işlemekten imtina edebileceğinin belirtildiğini, bu nedenle yönetim kurulunun devrin pay defterine işlenmesi istemini reddetme hakkı bulunduğunu, şirket hisselerinin ortaklardan birisi tarafından devredilmek istenmesi halinde diğer ortakların ön alım hakkının bulunduğunu, 03.03.2016 tarihli devir işleminin geçerli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; muvazaayı ispatla iddia eden davacının mükellef olduğu, davacının, davalı ...'...

                Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının davayı 12 yıl sonra açtığını, taraflar arasında hiç gerçekleşmemiş olan hisse devrinin davacı tarafından davalı ile aralarında olan husumette baskı unsuur oluşturmak ve davalıyı üzmek maksadıyla şimdi uygulamaya konmak istediğini, kooperatifin ortadan kalktığı ve tapunun davalı tarafından devralındığını, talebin zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının hisse devri için herhangi bir ücret ödemediğini, davacının gidiş aidat ödeme tarihinin hisse devir sözleşmesi tarihinden önce olduğunu ve kooperatif hisse devrinin butlan olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Silivri ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas .. Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen dosyanın Mahkememizin .... Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, dava dışı Tasfiye Halinde ......

                  Dava, muris muvazaasından kaynaklanan hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, tarafların murisi olan ...’ın sahibi olduğu limitet şirket hisselerini muvazaalı olarak davalıya devredip devretmediği noktasında toplanmaktadır. Muris muvazaasına dayalı olarak yapılması gereken inceleme ve araştırmanın temelini, tarafların ekonomik güç ve ihtiyaçları, devre konu edilen hisselerin bedellerinin ödenip ödenmediği, ödendi ise buna ilişkin kayıtların bulunup bulunmadığı, hisse devrinin gerçek değer üzerinden yapılıp yapılmadığı, murisin ekonomik olarak böyle bir devre ihtiyacının bulunup bulunmadığı, başkaca mal varlığı veya parasının olup olmadığı hususları oluşturmaktadır....

                    Noterliğinin ......... yevmiye sayılı hisse devri sözleşmesinin aslının getirtilerek dosya arasına alınması, sanıkların suç tarihleri itibariyle şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura ve şirkete ait başka belgeler düzenleyip düzenlemedikleri, müdür veya ortak sıfatıyla şirketten maaş ya da pay alıp almadıklarının araştırılması, sanık ...'in beyanında ismi geçen ..............'...

                      UYAP Entegrasyonu