Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Açılan dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tekne ve kooperatif hisse devrinin iptali, davacı adına tescili, mümkün olmaması halinde gerçek değerlerinin ödenmesi istemine ilişkindir. Muris tarafından, kendisine ait teknenin davalı oğlu T3 tarafından vekaletname ile satıldığı, satışa ilişkin bilgi ve izninin olmadığı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle satışa ilişkin sözleşmenin iptali, kendi adına tescili, ayrıca kooperatif hisse devir sözleşmesinin iptali ile kendi adına tescili, mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Muris tarafından davalı oğlu T3'a Bodrum 6....

Noterliğinin 19.10.2009 tarih ve ...... sayılı düzenleme şeklindeki vekâletnamenin 6. sayfasında sözleşme yapmaya yetkili olduğu görülmüş olup, davacı taraf her ne kadar asıl davada hisse devrinin iptali ile devri mümkün olmaması halinde bedelinin ortaktan tahsili, birleşen davada irade sakatlığı nedeni ile hisselerin devrinin iptal edilerek pay defterinden silinmesi, hisselerin davacı adına tescili, pay defterine işlenmesi talebinde bulunmuş ise de; hisse devrinin muvazaalı olduğuna dair tanık anlatımları, mevcut bilgi ve belgeler ile taraf beyanları doğrultusunda her hangi bir emarenin tespit edilemediği, dava dışı ...'in, eşinin kendisine verdiği vekaletnameye istinaden davalı ...'...

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılan taksim sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, limited şirkette hisse devri ve bir kısım aracın trafikte tescili istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince; mirasçılar arasında taşınır veya taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılması ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği davaya konu şirket hissesinin de bulunmasının bu durumu etkilemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      ın imzası bulunmadığı, protokollerin her ikisinde de hisse devir sözleşmelerine atıf bulunmadığı, 2009 tarihli protokolün ... soyadlı kişilerin arasındaki mal paylaşımına yönelik olduğu, 2011 tarihli protokolün ise, işletme yönetimine ilişkin hususlar içerdiği, zamanaşımı başlangıcında hisse devir sözleşmelerinin pay defterine kayıt tarihlerinin esas alınmaları gerektiği, 23/03/2009 ve 02/02/2011 tarihli hisse devirlerinin aynı tarihte ortaklar kurulu kararı ile pay defterine tescil edildikleri ve dava tarihi ile tescil tarihi arasında her iki davalı yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın,davacı tarafça istinafı üzerine ;Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesi verilen 2017/893 esas, 2018/579 karar sayılı 17.5.2018 tarihli karar ile "davalı ...'a yapılan hisse devir ve tescil tarihi itibariyle uygulanması gereken TBK 147/4 ....

        ASIL DAVADA BİRLEŞEN DAVAD Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Noterliğinin 31/12/2020 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmesi ile hisselerini davalı ...'a devrettiğini, ancak hisseyi devralan davalı ...'ın bu durumu ortaklık pay defterine kaydetmediğini ve tescil ve ilanın da yapılmadığını, bu sebeple eldeki davanın açılmasının gerektiğini ileri sürerek hisse devrinin tespiti ile ticaret sicile tescilini talep etmişlerdir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle : Davacının eldeki davayı açmakta yararının bulunmadığını, yürürlükte bulunan TTK hükümleri uyarınca devir prosedörünün uygulanması gerektiğini, emsal Yargıtay kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ... ile ... Madencilik .... Ltd. Şti. Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir....

            Kadastro tutanağı 17/10/2008- 17/11/2008 tarihleri arasında askı ilanına alınarak askı ilan süresi içerisinde tespite itiraz davası açılmaması nedeniyle kesinleştirilerek 18/11/2008 tarihinde tespit maliki adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar 25/05/2017 tarihinde; ortak muristen intikal ve mirasçılar arısındaki hisse devrine dayanarak dava açmıştır. Dava, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastrodan önceki sebebe dayalı tapu kaydının iptali ve tescil davasıdır....

            Ancak, dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520. maddesine göre; limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için noterde sözleşme yapılması, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması ve şirket pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bunlardan birinin gerçekleşmemesi halinde geçerli bir pay devrinden bahsetmek mümkün değildir. Somut olayda hisse devrinin pay defterine kayıt aşamasının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda bir netlik olmadığı gibi davacının bu koşulun gerçekleştiğini iddia ettiği, mahkemece de bu hususun davacının yükümlülüğünde olmadığından bahisle hisse devrinin pay defterine kaydına karar verildiği anlaşılmaktadir. Dosya kapsamında bulunan belgelerden pay defterine tescil şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenememektedir....

              a devrettiği ve bu devir işlemlerinin aynı tarihte şirketlerin ortaklar kurulu kararı ile onaylandığı, ilan ve tescil edildiği, ticaret sicil kayıtlarında iki şirketin tüm hisselerinin davalı ...’a kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, davacı ile davalılar arasındaki pay devrinin önce ortaklar genel kurulunda onaylanıp daha sonra noter huzurunda yapıldığı, bu şekilde TTK m. 595’e aykırı hareket edilmiş ise de, taraflar arasında hisse devrinin gerçekleşmiş olduğu, davalıların şirketteki konumları ve akrabalık dereceleri dikkate alındığında iyiniyetli sayılamayacakları, tespit hükmünün infazı suretiyle tescil işleminin yerine getirilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ...'ın...Turizm İnş. Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki hisselerini Uşak 6. Noterliği'nin 20/05/2014 tarih ve 04030 yevmiye no'lu sözleşmesi ve ortaklar genel kurulunun 20/05/2014 tarih ve 2014/3 sayılı kararıyla ...'a devrinin geçersizliğinin tespitine, ... ...’deki hisselerini Uşak 6....

                un aynı şirketteki hissesinin yarısının da 11.06.2009 tarihinde davacı ... tarafında satın ve temlik alındığını, 31.01.2013 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantı yapıldığını, bunun 11.02.2013 tarihinde tescil edildiğini, ...'a yapılan hisse devri ile ilgili olarak iflas idaresinin ve ticaret mahkemesinin verdiği yoruma yer bırakmayacak kesinleşmiş bir kararının olmadığını, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... esas 19.02.2017 tarih... karar sayılı genel kurul iptali kararının ve 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun... tarafından ...'a yapılan devrin terekeye aktarılmadığını gösterdiğini, hisse devrinin yürürlükte olduğunu konusunda yine tereddüt bulunmadığını iddia etmiş; davalı ...'e iflas idaresince yapılan edimsiz pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespitine, ortaklıkla ilgili bütün haklarının sona erdirilmesini, 16.09.2021 tarihinde yapılmak istenilen olağanüstü genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını, ...'...

                  UYAP Entegrasyonu