Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

.-- devrettiğini, bütün bu işlemlerden sonra : hisse devrinin gerçekleşmesine ve devrin ortaklar kurulunca onaylanmış olmasına rağmen, hisse devrinin davalı------bildirilmesine rağmen birtakım eksik evrak sebebiyle devrin tescili ve ilanının da mümkün olamadığının bildirildiğini, hisse devir sözleşmesinin yapılmasından sonra müvekkilinin bilgisi dışında ortaklar kurulunca bir takım sahte imzalı kararlar alınmış olabileceği duyumlarının da alındığını, müvekkilinin daha sonra hisse------yapmış olduğu başvuruda ise yasal sürenin geçtiği ve re’sen tescilin ancak mahkeme kararı ile gerçekleştirilebileceğinin bilgisini aldığı ve talebi şifahi olarak reddedilerek evrakların iade edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun --- düzenleyen 598.maddesinde hissesini devreden ortağın bağımsız olarak ---ilgili olarak ---devirden itibaren 30 gün içerisinde tescil için başvurmamış olması dışında ek bir şart öngörülmediğini, --- ilanının davalılarca yerine getirilmemesi ve tescil ve ilanın --- reddedilmesi, müvekkilinin...

    in 1 pay sahibi olduğunu, ... ... ile ... arasında yapılan hisse devrinin şirketin 23.02.2011 tarih 48 sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek ... ...'e ait 1 pay devralan ... adına pay defterine kaydedildiğini ve Ticaret sicil memurluğunda tescil edildiğini, ... ... ... ile ... arasında yapılan hisse devrinin şirketin 23.02.2011 tarih 49 sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edilerek ... ...'e ait 1 payı devralan ... adına pay defterine kaydedildiği ve Ticaret sicil memurluğunda tescil edildiğini, bu devirlerden sonra şirketin 49 payının ...'e, 48 payının kendisine, 1 payının ... ...'e, 1 payının ...'na, İ payın ...'...

      den eşit oranda satın aldığını, her iki davalı ile de noterden 07.09.2007 tarihinde hisse devri sözleşmesi yapıldığını, böylece müvekkilinin şirketteki hissesinin %33' e yükseldiğini, devre 06.09.2007 tarihinde ortaklar kurulu kararı ile onay verilip şirket pay defterine işlendiğini, ancak hisse devrinin tescil ve ilanının bugüne kadar yerine getirilmediğini, ileri sürerek hisse devrinin 07.09.2007 tarihinde tamamlandığının tespitine, Ticaret Sicil Memurluğuna tescil ve Ticaret Gazetesi'nde ilanına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı şirket, davalı ... ve dava dışı ........

        sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        e mülga TTK 520/son maddesine göre usulüne uygun devredilmiş, Yasanın 520/2 maddesi gereğince pay devrine tüm ortaklarca muvafakat edilmiş, ancak pay devrinin şirket yönünden hüküm ifade edebilmesi için gerekli bulunan ve Yasanın 520/ilk maddesinde düzenlenen “şirket pay defterine kayıt” prosedürü tamamlanmamıştır. Devrin pay defterine kaydı, hisse devrinin mutlaka geçerlilik şartı değildir. (Y.11 H.D 3.5.2001 gün E. 2001/1607, K. 2001/3872, Y. 11. H.D 16.12.2004 gün E.2004/3023, K.2004/12406 sayı vs.) Hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkette sorumludur. Davacının şirket aleyhine açtığı davanın çoğu isteyenin azı da istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devrettiği payların pay defterine kayıt ve tescili isteğini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir....

          Davalı vekili, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde ortakların hisselerinin devrinin özel koşula bağlandığını ve hisselerin el değiştirmesi ile şirket dışında .... şahıslara geçmesinin engellenmesinin amaçlandığını, hisse devrinin ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bu sebeple hisse devrinin kabul edilmediğini, davacının şirkette ortaklık sıfatına haiz bulunmadığını, hisse devir işleminden sonraki tarihlerde yapılan genel kurula katılmadığını ve bu yöndeki iddiasını dile getirmediğini, bunun dışında nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere geçici ilmuhaber çıkarılmasına rağmen bu ilmuhaberler teslim alınmadığından yasada öngörülen ciro ve teslim koşulunun da oluşmadığını, dolayısıyla geçerli bir devirden bahsedilemeyeceğini, ayrıca hisseyi devreden ortak...'in hisseleri üzerinde hacizler bulunduğundan hisse devrinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Somut olayda; ilk davanın hüküm fıkrasında hisse devrinin tespit ve ilanına karar verildiği, eldeki davada davacı yanın; hisse devrinin ve müdürlük sıfatının sona erdiğine ilişkin tespit, tescil ve ilan taleplerinin olduğu, hisse devrinin tespit ve ilanı yönünden kesin hükmün bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla kesin hükme dahil olmayan talepler bakımından davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığının tartışılmasının zorunluluk arz ettiği cihetle; bilindiği ve Yargıtay 11....

              Davacı tarafça, üyeliğin tespiti ile tapu iptali ve tescil istenmiş olup, mahkemece, üyelik sıfatının devamına bağlı olan tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili davanın üyelik tespiti istemi davası ile birlikte görülemeyeceği gözetilerek, üyelik tespitine ilişkin davanın ayrılmasına ve ayrı bir esasa kaydına karar verilip, tapu iptali ve tescil davasındaki hukuki yararın belirlenmesi yönünden üyeliğin tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekirken, mahkemece, her iki istemin birlikte görülmesi ve hüküm fıkrasında üyeliğin tespiti istemi ile ilgili ayrıca hüküm kurulmaması doğru olmamış ise de, davalı tarafça, davacının üyelik koşullarını taşımadığı cevap dilekçesinde belirtilmesine rağmen, temyiz dilekçesinde bu hususta bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş bulunduğundan, üyeliğin tespitine ilişkin gerekçenin kesinleşmiş olduğu kabul edilmiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....

                Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen 20 Şubat 2014 tarihli yazıya göre davacının şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesine göre hisse devrinin ticaret siciline tescilinin pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı olmadığı, ancak 3. kişileri haberdar etmek için tescil işleminin yapılabileceği ve bunu ticaret sicil müdürlüğüne bildirme görevinin şirket tüzel kişiliğine ait olduğu, TTK'nın 520. maddesi uyarınca, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için pay devrine ilişkin sözleşmenin noterce tasdiki, ortaklar kurulu kararı ve devrin pay defterine işlenmesi gerektiği, pay devrinin ortaklar kurulunda görüşülüp karar alındığına ilişkin bir kararın varlığı yazılı delille kesin olarak ispatlanamadığı yalnızca ortaklar pay defterinde.... adının 2. nolu üye olarak yer aldığının görüldüğü,.... ile davacı arasındaki devre ortaklarca muvafakat edildiğine ilişkin karar sunulamadığından bu kararın bulunmaması halinde ticaret sicil müdürlüğünün...

                  a devrettiğini, davalı ... ... tarihinden ... tarikine kadar davalı şirkette sigortalı olarak 2 yıl boyunca çalıştğını, davalı şirket tarafından hisse devrinin ticaret sicil memurluğuna tescili ve ticaret sicil gazetesinde ilanı yapılmadığını öğrenildiğini, davacının hisse devrinden sonra şirkete ait borçlardan sorumlu tutulmaması ve bu anlamda zarara uğramaması için davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacının, davalı ... şirketindeki hissesini ... tarihinde davalı ...’a devrettiğinin tespitine, ... tarihi itibari ile tespit edilen hisse devrinin Antalya Ticaret Siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesine ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu