Davalı kooperatif savunmasında kooperatif hissesini devreden... hakkında kooperatifi zarara uğratmaktan dolayı sorumluluk davası açtıklarını, hisse devrinin muvazaalı olup sorumluluk davasını sonuçsuz bırakmaya yönelik olduğunu bildirmiştir. ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/350 Esas sayılı dosyasında görülen sorumluluk davasında 08.10.2007 tarihinde ...'ın kooperatif hissesinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Mahkemece davalı kooperatifin, kooperatif hisse devrinin muvazaalı olduğu yönündeki iddiası da göz önünde bulundurularak bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
yaratmakta olup işbu nedenle de hisse devrinin iptali gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya devretmiş olduğu dava konusu hisse devrinin iptaline, hisselerin müvekkilinine iadesi ile adına kayıt ve tescili ile müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramasının önüne geçilmesi amacıyla hissesini devretmiş olduğu şirket hissesi ile birlikte davalı tarafın hisseleri üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
TTK'nın 34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü'nün 28. maddeleri çerçevesinde işlem yaptığını, TTK'nın 520. maddesi uyarınca limited şirketlerde hisse devrinin, devre ortaklar kurulunda onay verilmesi ve bu hususun pay defterine kaydedilmesi ile tamamlandığını, tescili zorunlu hususlar arasında pay devrinin bulunmadığını, devrin tescili için ilgililerin yani şirket yetkililerin hisse devrine onaylarına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunmaları gerektiğini oysa, böyle bir kararın alınmadığını ve davacının da şirketteki ortaklığının devam ettiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., kendisinin şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, hisse devrinden de haberdar olmadığını, davacıyı da tanımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir....
Bu nedenle davacının 29.04.2014 tarihli hisse devrinin esas sözleşmeye uyulmadan yapıldığını beyan etmesine karşı söz konusu hisse devrinin iptaline karşı herhangi dava açmadığı, 29.04.2014 tarihli hisse devrinin iptaline ilişkin karar tarihi itibariyle açılmış bir dava olmadığından davacının ilk hisse devri için karar verilen davanın bekletici mesele yapılmasının dosyadaki davaya konu hisse devrine doğrudan etkisinin olmadığı nitekim dava konusunu teşkil eden hisse satış tarihi olan 09.05.2022 tarihi itibariyle paylara teklif veren davalının da ilk hisse devrindeki iptale konu hisseler dışında şirkette hissesinin bulunduğu ve şirket ortağı olduğu,--------- ana sözleşmesinde yer alan “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 7. Maddesinde öngörülen şeklide hisse devrinin gerçekleştiği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
in de şirketi temsile yetkili kılınması konusunda ortaklar kurulu kararı alındığını, 04.02.2008 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi yaptıklarını, ticaret siciline tescil işlemi yapılmadığını, daha sonra söz konusu hususların ticaret siciline işlenmesi için müracaat edilmesine rağmen tescil işleminin yapılmadığını, tescil işleminin ancak dava yolu ile mümkün olduğunu ileri sürerek anılan karar ve hisse devrinin ticaret siciline tescili ile tescil yapılana kadar ...'in şirkete kayyum olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davada belirtilen karar ve hisse devrinin ticaret siciline tescili ile tescil yapılana kadar ...'in şirkete kayyum olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Asıl ve birleşen davada davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. III....
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, hisse devrinin tescili için şirket yetkililerinin hisse devrinin onaylanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunması gerektiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın müvekkili yönünden usulden reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı limited şirketin ortağı iken hissesinin tamamını noter sözleşmesi ile dava dışı Abdi Yardımcı'ya devrettiği, devir hususunun limited şirket ortaklar kurulunca kabul edildiği, durumun pay defterine işlendiği ancak ilan ve terkin hususunun davalı şirket tarafından yerine getirilmediği, şirketin alınan kararı tescil için başvurmaması halinde davacının tescili mahkeme aracılığıyla isteyebileceği gerekçesiyle davacının şirket ortaklığının hisse devri ile sona erdiğinin tespitine ve davacının ortaklık kaydının sicilden terkinine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ:22/10/2021 NUMARASI:2020/217 Esas 2021/969 Karar DAVA:Şirket Hisse Devrinin Tescili İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/10/2024 Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini Bakırköy .... Noterliği'nin 27.02.2014 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi ile aktif ve pasifiyle davalı ...'...
Dava tarihi itibariyle davacı tarafından hisse devrinin onaylanması hususunda davalı şirkete bir başvurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK nun 595 maddesine göre ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin hisse devrini onaylamayı reddedebilir. Davacının yargılama sırasında yaptığı hisse devrinin pay defterine işlenmesi talebi ortaklar kurulunca yasal üç aylık sürede red edilmiş olup, onaylanmamış olması nedeniyle devrin geçerli hale gelmediği, bu sebeple de pay devrinin pay defterine işlenmesi ve dolayısıyla tescili talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, limited şirkette hisse devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı istemlerine ilişkindir. Devir tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nin 520. maddesi uyarınca; limited şirketlerde hisse devrinin gerçekleşmesi için ilk olarak, hisse devir sözleşmesinin yazılı olması ve imzaların Noter tarafından tasdik edilmesi, ikinci olarak, devir işleminin Ortaklar Kurulu kararıyla kabul edilmesi ve son olarak pay defterine işlenmesi gerekir. Somut olayda bu üç işlem de gerçekleştiğine göre, davacının hisse devrinin tespiti talebi yönünden, hukuki yararın var olduğu gözetilerek tespite karar verilmesi gerekirken bu talep bakımından da davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
ye devrettiği, adına her türlü ticaret sicil kayıt ve tescil işlemlerinin yapmasına muvafakat ettiği devre ilişkin şirket genel kurul karar defterinin de sunulduğu belirtilerek hisse devir işleminin tescil ve ilanı talep edilmiştir. ...nün 16/03/2022 tarihli yazısıyla Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla .... Şti'nin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, talep edilen hisse devri tescili ve ilanı işleminin anılan mahkeme kararı gereğince gerçekleştirilemediği davacıya bildirilmiştir. Davacı yan Tasfiye Halinde .... Şti'nde ortaklar arasında hisse devri yapıldığını, şirket genel kurul kararıyla hisse devrinin kabul edildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, şirketin tam ihyası gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise .......