WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle; davacının hisse devrinin iptali isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yapılan hata/eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak "davanın kısmen kabulü ile davacının hisse devrinin iptali isteminin kabulüne,hükmün hisse iptaline ilişkin kısmı bakımından dava tarihi itibariyle kayıtlı sermayesi (muris payından davacının miras payına isabet eden 178.200-TL)) esas alınarak yargı harcının hesaplanmasına , kar payı alacağı isteminin ise reddine" karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/06/2020 Tarih 2017/1013 Esas 2020/189 Karar sayılı kararının HMK.'nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın kısmen kabulüne, Körfez Ticaret Sicilinin ... sicil numarasında kayıtlı ......

    ticaret siciline tescil edildiği ancak bahse konu hisse devrinin tescil ve ilan edilmediği anlaşılmıştır....

      ticaret siciline tescil edildiği ancak bahse konu hisse devrinin tescil ve ilan edilmediği anlaşılmıştır....

        Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir.” gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdiğini,) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2021/752 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar Ahmet Ergün - T3 arasında imza edilen 08.08.2016 tarihli Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. "Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmeleri"nin "MUVAZAA-MUTLAK BUTLAN" (Kesin Hükümsüzlük) nedeniyle iptali, sözleşmeler gereği devri yapılan tüm bedel, taşınır ve taşınmaz malların Sebepsiz Zenginleşme hükümleri gereği hak sahiplerine iadesine, davalı Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. hisselerinin devrinin önlenmesi için dava sonuna kadar paylar üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Şti'ndeki hissesinin tümünü 04.04.2002 tarihli hisse devir senediyle dava dışı .....'...

            sahibi davacıya ait olduğunu, bu nedenle davalı şirketin ... namına yazılı %5 hissenin sermaye taahhüt borcunu davacıdan, yani yeni hisse sahibinden talep etmesi gerekirken önceki hisse sahibi ...’a sermaye taahhüdünü yerine getirmesi için ihtar keşide edildiğini, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiğini, davalı şirketin 19/04/2016 tarihli kararı ile ... namına yazılı hisse senedinin ıskatına karar verildiğini, usul ve yasaya, şirket ana sözleşmesine aykırı yapılan işlemler sonucu verilen ıskat kararının iptali gerektiğinden, yönetim kurulu kararının iptaliyle, davacının 23/12/2015 tarihinde davalı şirket ortağı ...’dan devraldığı %5 nama yazılı hissenin devrinin ortaklar pay defterine tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ın sahte imza kullanarak kendisinin 10 yıl süreyle müdür olarak atanmasını sağladığını, hisse devrinin iptali ve kayyum tayini için diğer ortak tarafından dava açıldığını, davanın sonucuna göre şuan yetkili görünen ...'ın yetkisinin kaldırılabileceğini, bu nedenle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ...'nın şahsi ve ortağı olduğu diğer şirketlerin borçları nedeniyle davacı şirketteki hisselerini bedelsiz devrettiğini, davacı şirketin yasa gereği devir ile birlikte tüm alacakları ve borçları üstlenmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin icra dosyasındaki bedel kadar borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı lehine % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Büyükşehir Belediyesine olan borçlarından dolayı hisse üzerinde mevcut olan haciz şerhleri nedeniyle satışa konu olan taşınmazın tapu devrini alamadığı, daha sonra dava dışı Büyükşehir Belediyesi ile yapmış olduğu görüşmeler sonrasında davalı ... Belediyesine ait olan borca karşılık olarak 10.925 TL’yi 24.4.2007 tarihinde Büyükşehir Belediyesine yatırması üzerine aynı tarihte haciz şerhinin kaldırıldığı ve tapu devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ......

                  Belediyesi Encümen kararı ve davacının da kabulü gereğince, satışa konu olan pay üzerindeki haciz şerhlerinin davalı tarafından kaldırılmasının temininden sonra tapu devrinin verileceğinin kararlaştırılmış olduğu, buna rağmen davacının anlaşmaya aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, ilgili encümen kararında davacının hacizlerin kaldırılması ve tapu devrinin yapılması için ne kadar süre beklemesi gerektiği konusunda bir açıklık bulunmadığı gibi, söz konusu anlaşma tarihinden, davalıya ait borcun ödendiği tarihe kadar bir yıla yakın bir sürenin geçmiş olması karşısında da, davacının tapu devrinin gerçekleştirilmesi için, makul bir süre beklemiş olduğunun kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu