Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 10 parsel sayılı 249,76 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ve üzerindeki 4 katlı bina 2000 yılından beri Hıdır evladı ... ve ... evladı ... ve ... ...’in müştereken fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla ... adına 24.09.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 12.09.2014 tarihinde 4163/12488 hisse ile ...’e, 8325/24976 hisse ile ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiş, ...' te 18.11.2014 tarihinde hissesini oğlu ...’e satmıştır. Davacı ... ve arkadaşları vekili, Ümraniye ilçesi ......

    e ... 1.Noterliğinin 04/03/1999 tarih ve 2851 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile devredip teslim ettiği, davacının hisse devrine yönelik bedeli aldığı, tarafların ilgili resmi daire ve Ticaret Odasında kayıt ve tescil yaptıracaklarını kabul ve taahhüt ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ...vekili temyiz etmiştir....

      İcra müdürlüğünün 2010/2020 esas sayılı dosyası ile hisse bedeli olarak 20.000 TL miktarlı icra takibi yaptığını, davalının icra takibine itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptalini, dava konusu hissenin adına kayıt ve tescilini veya hisse bedeli olarak 20.000 TL'nin yasal faizi ile ödenmesini istemiş; 15.07.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile sehven hissenin adına tescili beyanında bulunduğunu, gerçek talebinin davalı tarafından yapılan itirazın iptali olduğunu bildirmiştir. Davalı, davanın itirazın iptali davası olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde hükme bağlanan ve uygulamada “taleple bağlılık” kuralı olarak bilinen ilke uyarınca yasaların öngördüğü ayrık durumlar hariç hakim her iki tarafın iddia ve savunması ile bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez....

        Davalılar vekili, istemin zamanaşımına uğradığını, hisse devrinin yapıldığı tarihte davacının yasal temsilcisi olan annesinin bu devrin iptalini talep ettiğini ve sözlü olarak devirden vazgeçildiğini, bu nedenle devir sonrasında alınan vazgeçme kararı gereği şirket pay defterine devrin işlenmediğini, aradan bu kadar uzun süre geçtikten sonra bu davanın açılmasının kötüniyetin göstergesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından ... 12. Noterliğinin 20.03.2007 tarih ve 05761 yevmiye numaralı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'...

          AŞ'ne atanan kayyumun onayı ile" 30.06.2020 tarihli sözleşme ile gerçekleştiğini, söz konusu bu sözleşmenin tasarrufi bir işlem olduğu ve kayyum onayı ile birlikte geçerli olduğu mahkeme tarafından tespit edildiğini, devir sonunda borçlu, devirden ister haberdar olsun ister olmasın devralan devredilen alacağı kazanacağını, devredenin, devredilen alacak üzerinde bir hakkı kalmadığından onun iflası halinde bu alacak iflas masasına kaydedilmeyeceğini, 30.06.2020 tarihli hisse devir sözleşmesinin imzalanmasıyla beraber söz konusu paylar devralan müvekkil şirkete geçmiş ve hukuki işlemin tasarruf aşaması gerçekleşmiştir. hisse devrinin muhataba bildirimi için yasal bir süre öngörülmemiştir. ayrıca, bu bildirimin mutlaka devir eden tarafından yapılması yönünde de yasal bir zorunluluk bulunmadığını, mahkemenin geçerli bir hisse devri sözleşmesinin varlığını kabul ettikten ve bu sözleşmenin bizatihi kendisinin tasarrufi bir işlem olduğunu tespit ettikten sonra, bu tespitle bağdaşmayan çelişkili...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, kooperatif hissesini 03.03.2005 tarihli sözleşme ile dava dışı...'dan devir aldığını, kooperatifin...'ın 08.02.2005 tarihinde kooperatife başvurarak hissesini ...'a devrettiğini savunduğunu,...'dan kooperatifin savunduğu şekilde bir hisse devri ve başvuru yapmadığını öğrendiklerini ileri sürerek,... tarafından davalı ...'a yapılan hisse devrinin ve kooperatif kaydının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğine kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, hisse devir işleminin kooperatif nezdinde yapıldığını, taşınmazın kendisine devrinin davacı tarafından biliniyor olmasına rağmen yaklaşık iki yıl sonra bu davayı açmış olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı ... açısından ispatlanamayan davanın reddine, diğer davalı kooperatife karşı açılan davada ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 06.03.2012 tarih, 2011/3586 E. 2012/1711 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği gibi, hisse devri işleminde kullanılan vekaletnamenin, hisse devir yetkisi içermediği ve bu vekaletnameye dayanılarak yapılan hisse devri işleminin geçersiz olduğu uyuşmazlık dışıdır....

                Dava, tespit sonrası ve kesinleşme öncesi yapılan satış senedine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil ile mümkün olmaması halinde denkleştirici adalet hükümleri gereğince tazminat taleplerine ilişkindir. Dava konusu 3294 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ...’ın mirasçıları eşi ... ve kardeşleri Ahmet’in çocukları ..., ..., ... ve ..., diğer kardeşinin çocukları ..., ... ve ...'yi mirasçı bıraktığı belirtilerek 8/32 hisse eşi ..., 4/32 hisse ..., 4/32 hisse ..., 4/32 hisse ..., 3/32 hisse ..., 3/32 hisse ... ..., 3/32 hisse ... ..., 3/32 hisse ... Cari adlarına 28.05.1968 tarihinde tespit edilmiş, yapılan tespite ...'ın itirazı üzerine komisyon kararıyla 24/96 hisse ..., 12/96 hisse ..., 12/96 hisse ..., 12/96 hisse ..., 9/96 hisse ..., 9/96 hisse ... ..., 9/96 hisse ... ..., 9/96 hisse ... Cari adına tesciline karar verilmiş ve karar 17.02.1977 tarihinde kesinleşmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.03.2015 gün ve 290/140 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Av. ... ve karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler....

                    a devrettiği, 6762 sayılı ... 520/1 maddesi uyarınca bir pay devrinin, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek suretiyle hüküm ifade edeceği, asıl davada davalı şirket yönünden pay devrinin tarafları bağlamasının, kanunda ön görülen pay-paydaş çoğunluğunun devre onay vermiş olmasına bağlı olduğu, bu onay sağlanana kadar payın devrinin askıda kaldığı, payın devrinin ortaklar tarafından reddi halinde devrin geçersiz hale geleceği, bu nedenle davalı şirket ortaklar kurulunun davacının pay devrine onayı bulunmadığı, gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın yasal koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                      UYAP Entegrasyonu