Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/500 ESAS - 2018/462 KARAR DAVA KONUSU : Hisse devrinden doğan maddi zarar - Haksız Şikayet KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kurulan Kav-Sa Market Gıda Dayanıklı Tüketim Malları Taş. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. (kısaca Kav-Sa Ltd....

ne satışından sonra işletilmekte olan mağazalar ile bir kısım franchise mağaza sözleşmelerinin de davalı ... ... devredildiğini, bunun sonucunda genel müdürlük bünyesinde toplu işçi çıkarımına gidildiğini, davacının iş akdinin fesih sebebinin iş yeri devri olmadığını, hisse devrinden sonra da genel müdürlüğün devam ettiğini, feshin hisse devrinden sonra oluşan yapısal ve yönetimsel değişiklikten meydana geldiğini savunmuştur. Davalı ... Şirketi'nce davacının firmalarında hiçbir zaman çalışmadığını iş sözleşmesinin diğer davalı tarafından feshedildiğini işyeri devri değil hisse devri olduğu savunulmuştur. Mahkemece, yerinde gerekçelerle feshin geçersizliğine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalılar arasındaki hukuki ilişki saptanmadan karar verilmesi hatalı olmuştur....

    Dava; taraflar arasında düzenlenen,---hisse devrini konu alan ---tarihli protokol başlıklı sözleşmeden kaynaklı olarak hisse bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekilince,--- tarihli celsede; davalı ---aleyhine açılan davadan tüm sonuçları ile feragat ettiği, sadece--- yönünden davaya devam edildiği beyan edilmiştir.Dava önce --- sayılı esasında görülmüş,---tarih ve --- sayılı kararla; --- tarihli protokol başlıklı belge kapsamında tarafların ortaklık payının devrinden doğan şekilde ve ---- ortaklığın devri karşılığında anlaştıkları, davacının açmış olduğu dava itibariyle müstakilen protokolden doğan ve ortaklığın devrine ilişkin talepte bulunulduğu, dava tarihi itibariyle EBK 126 mad. kapsamında işlem yapılması gerektiği, eski BK'nın 126. kapsamında ticari olsun veya olmasın şirket akdine dayalı ve ortaklar arasında yürüyen davalar itibariyle --- yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, 6098 sayılı Yasa'nın Yürürlük ve Uygulamasına İlişkin 6101 sayılı Yasa'nın 5. maddesi kapsamında...

      den borçlu olarak devralınmasına ilişkin 30/11/2020 tarihinde sözlü olarak anlaşıldığını, 10/03/2021 tarihli genel kurul kararı ile hisse devrinin gerçekleştiğini, müvekkilinin hisse bedelini ödediğini, şirkete ait markanın devri de kararlaştırıldığı halde 11/06/2021 tarihinde davalı ortağın marka devrini kendi üzerine aldığını, müvekkiline kar payı ödemesi de yapılmadığını iddia ederek şimdilik 100,00 TL kar payı ile 100,00 TL markanın haksız devri nedeni ile doğan zararın 30/11/2020 tarihinden işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada müvekkili ...'...

        ne satışından sonra işletilmekte olan mağazalar ile bir kısım franchise mağaza sözleşmelerinin de davalı ....ye devredildiğini, bunun sonucunda genel müdürlük bünyesinde toplu işçi çıkarımına gidildiğini, davacının iş akdinin fesih sebebinin iş yeri devri olmadığını, hisse devrinden sonra da genel müdürlüğün devam ettiğini, feshin hisse devrinden sonra oluşan yapısal ve yönetimsel değişiklikten meydana geldiğini savunmuştur. Davalı ...'nce davacının firmalarında hiçbir zaman çalışmadığını iş sözleşmesinin diğer davalı tarafından feshedildiğini işyeri devri değil hisse devri olduğu savunulmuştur. Mahkemece, yerinde gerekçelerle feshin geçersizliğine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalılar arasındaki hukuki ilişki saptanmadan karar verilmesi hatalı olmuştur....

          Somut olayda davacı dava dışı --- sahip olduğu hisselerinın bir kısmını davalı ----- devrettiğini, hisse devir bedelini tahsil edemediğini, bu yüzden zarara uğradığını belirterek hisse devrinden kaynaklanan alacağın davalılardan tahsilini talep etmekte olup, hisse devrinin konusu olan şirketin ---- olması itibariyle kesin yetki kuralının mevcut olduğu, mahkememizin bu davaya bakmaya yetkili olmadığı anlaşıldığından davanın HMK 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın limited şirket hisse devri sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, limited şirket hisse devrinin 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle davanın aynı Kanun'un 4. maddesine göre mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, aynı yasanın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, mahkemece uyuşmazlığın limited şirket hisse devir sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin ticari dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TTK'dan kaynaklanan Anonim Şirket ile ortağı arasındaki hisse devrinden doğan alacağa ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              tarihinde kadar hisse devrinden “sebepsiz olarak cayma” hakkı tanındığı, fakat bu sebepsiz caymasının müeyyidesi olarak, 300.000,00 TL'lik avans ödemesinin 100,000,00 TL'lik kısmının geri verilmesini talep etme hakkını tamamen kaybedeceği anlamına geldiği, bu nedenle de davacının, hisse devrinden kendisine tanınmış olan hakka istinaden haklı olarak caydığına kanaat edilmiş, davacı/-----hisse devrinden “haklı olarak” caydığı için davalı/-------, davacının talep ettiği 100.000,00 TL bedelli malı davacıya göndermekle yükümlü olduğu ancak davacının talebine rağmen göndermediği anlaşılmaktadır....

                tarihinde kadar hisse devrinden “sebepsiz olarak cayma” hakkı tanındığı, fakat bu sebepsiz caymasının müeyyidesi olarak, 300.000,00 TL'lik avans ödemesinin 100,000,00 TL'lik kısmının geri verilmesini talep etme hakkını tamamen kaybedeceği anlamına geldiği, bu nedenle de davacının, hisse devrinden kendisine tanınmış olan hakka istinaden haklı olarak caydığına kanaat edilmiş, davacı/-----hisse devrinden “haklı olarak” caydığı için davalı/-------, davacının talep ettiği 100.000,00 TL bedelli malı davacıya göndermekle yükümlü olduğu ancak davacının talebine rağmen göndermediği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu