Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasında 08.06.2023 tarihli celse 6 no.lu ara kararı gereğince davacı tarafın "devir işleminin geçersiz/batıl/kesin hükümsüz" olduğunun tespitine ilişkin talebi yönünden davasının tefrikine karar verilmiş olup, mahkememizin yukarıda yazılı ... Esasına kaydı yapılmıştır. Celsede "Dava dilekçesinde "devir işleminin geçersiz/batıl/kesin hükümsüz olduğunun tespitine" ve "taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir" talep edilmiş olmasına ve davalı taraflar arasında... gösterilmesine rağmen 12.12.2022 tarihli dilekçede tapu iptali ve tescili talebimiz yoktur" şeklinde beyanda bulunulmasına ancak cevaba cevap dilekçesinde ise bu davanın eda davası olduğunu belirmesine göre göre yeniden tüm bu hususlara rağmen tapu iptal ve tescil talebinin bulunup bulunmadığı soruldu:"ğunda; Davacı vekili beyanında; "daha önce de beyan ettiğimiz gibi tapu iptal ve tescil talebimiz yoktur" demiştir....

    Devre bahis hisselerin bugünden sonra devir alana ait bulunduğunu, devir alanın işbu hisse devir sözleşmesini ilgili yere ibrazla kendi adına ortaklar pay defterine işletmesine rıza ve muvafakatinin bulunduğunu... kabul, beyan ve taahhüt ederim." şeklinde beyan yer aldığı, davacı 13/07/2016 tarihli duruşmada anılan sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmiş olup bu halde anılan sözleşmenin davacı ve davalı ... hakkında hüküm ve sonuç doğuracağının kabulü gerektiği, davacı anılan sözleşmede belirlenen devir bedelinin ödenmediğini, bu nedenle sözleşmeyi sözlü olarak feshettiğini, dolayısıyla sözleşmenin ve sözleşmeye konu hisse devrinin geçersiz hale geldiğini öne sürmüş olduğu, ayrıca davacının kendisine ait bu hisselerin ve dava dışı ...'e ait hisselerin davalı ...'...

      a müvekkili aleyhine anlaşarak bedeli alınmaksızın satış ve devir işlemleri yaparak pay defterine kayıt edilerek ticaret siciline de tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davacının Kar Döviz Alım Satım ve Ticaret A....de bulunan adına tescilli anonim şirket ortaklık payından 62.500 adet şirket ortaklık payının ortaklık dışı davalılardan ...'a irade ve bilgisi dışı yapılan satış ve hisse devir sözleşmesinin iptaline, bu kapsamda iptale konu yetkisiz irade dışı hisse satış ve devri sonuçlarından olan ve gerekli araştırmanın davalı şirket tarafından yapılmadan ortaklığa kabul ve devamında ortaklık pay defterine kayıt kararının iptaline, pay defterinden yolsuz kaydın silinerek davacı adına pay defterine kaydına, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki yolsuz tescil işleminin iptali ile davacı adına düzeltme yapılarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada, davalılar ... ve Yavuz Türk’ün yöneticililikten azline karar verilmesini istemiştir....

        Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini öte yandan muris muvazaası iddiasının ise yersiz olduğunu, hisse devrinin TTK'deki düzenlemelere uygun olarak yapıldığını, satışın şekil şartlarına ve usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının şirket hisse devri sırasında şirket ortağı olduğu ve hisse devrinden haberdar bulunduğu, her ne kadar hisse temlikinin satış olduğu söylenmekte ise de; bağış olarak yapıldığının kabulü gerektiği, bağış olarak yapılan tasarrufun muvazaa sebebiyle iptalinin alacağın temliki hükümlerine göre yapılmış olması sebebiyle hükümsüz bulunmadığı, ancak mirasbırakanın ölümünden sonra tenkise tabi tutulabileceği, davanın mirasbırakanın ölümünden sonra bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçeleri ile reddine karar verilmiştir....

          ın ortaklık sıfatı bulunmadığını, ortak olmayan kişilerin sermaye arttırım kararına katılması nedeniyle sermaye artırma kararının geçersiz olduğunu ileri sürerek, 23.08.2006 tarihli hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı ile ortaklığa alınanların pay defterine kayıtları olmadığından ortaklık sıfatlarının bulunmadığının tespiti ile yine ortaklık sıfatı olmayan kişilerin katılımıyla alınmış 01.05.2007 tarihli sermaye artırımı ile ilgili ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitini, şirket ortaklarının 23.08.2006 tarihinden önceki kişiler olduğunun ve o tarihteki pay oranının geçerli olduğunun hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar ve vekili, şirketin ortaklar pay defterinin kuruluşundan beri olmadığını, TTK'nin 520. maddesindeki pay defterine kayıt hükmünün pay defteri olmadığı için yerine getirilemediğini, hisse devri ile ilgili ortaklar kurulu kararının geçerli olmaması halinde sermaye artırım kararının da geçerli olmayacağını savunmuştur....

            , hastalığının ağır ve yatalak durumda olduğunun gözle görülebilir ve anlaşılır olduğu ve her ne kadar vasi atamasının sözleşme tarihinden sonra olsa da sözleşme tarihinden önce 15.11.2016 tarihli sağlık kurulu raporu ile murisin ehliyetinin bulunmadığının açık ve bariz olduğu, sözleşmenin kurucu unsurlarından irade beyanında bulunan kişinin ehliyetsizliği sözleşmenin kesin hükümsüzlüğünü doğurmakta olup bu hallerde sözleşmenin iptalini istemeye gerek bulunmamaktadır, somut olayda murisin sözleşme tarihinde ehliyetsiz olduğu kanaati ile 14.03.2017 tarihli devir sözleşmesinin mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile iptale konu sözleşme olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği" gerekçesiyle; 14.03.2017 tarihli devir sözleşmesinin mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ile iptale konu sözleşme olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            dava dışı ...’a devrettiğini, hisse devrine ilişkin 09.10.2009 tarihli ortaklar kurulu kararının alındığı toplantıya katılarak hisse devrine muvafakat verdiğini, davalı şirketin, müvekkilinin yokluğunda yaptığı, 12.02.2007, 22.02.2007 ve 13.04.2007 tarihli ortaklar kurulu toplantılarında alınan kararların, müvekkilinin yerine atılan sahte imzalar nedeniyle yoklukla malul olduğunu, hisse devirlerinin bilgisi dışında gerçekleştiğini, hisse devir işlemlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin hiç bir şekilde şirket ortağı olmadığını ileri sürerek davalı şirketin 12.02.2007, 22.02.2007 ve 13.04.2007 ortaklar kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunun, hisse devir işlemlerinin ve müvekkilinin hiç bir şekilde davalı şirket ortağı olmadığının tespitini, anılan işlemlerin sicilden terkinini talep ve dava etmiştir....

              Maddesi hükmüne de aykırı olduğu, bu yasağın fiilen gerçekleşen ve zarara yol açan rekabet durumu için kararlaştırıldığı fakat böyle bir fiili rekabetin ve davacı zararının gerçekleşmediği gerekçesiyle taraflar arasında imzalanmış olan 31/08/2009 tarihli hisse devir sözleşmesindeki rekabet yasağına ilişkin düzenlemenin Türk Borçlar Kanunu 445. (818 sayılı Borçlar Kanunu 349.md) kapsamında hukuken geçersiz olduğunun kabulü ile açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Noterliği' nin 04/06/2013 tarih, ... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile davalıya devredildiği, devrin sicile tescil edildiği, 17/06/2013 tarihli 8343 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği, taraflar arasında varlığı inkar edilmeyen hisse devir vaadi sözleşmesine göre; devir bedelinin 10.000-USD'sinin hisse devir tarihinde, 10.000-USD'sinin 15/08/2013 tarihinde, 10.000-USD'sinin 30/08/2013 tarihinde ve 5.000-USD'sinin 10/09/2013 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından hisse devir vaadi sözleşmesinin tarafı olan davalı ile dava dışı ...'e Beyoğlu ......

                  Noterliği' nin 04/06/2013 tarih, 06565 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile davalıya devredildiği, devrin sicile tescil edildiği, 17/06/2013 tarihli 8343 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiği, taraflar arasında varlığı inkar edilmeyen hisse devir vaadi sözleşmesine göre; devir bedelinin 10.000- USD'sinin hisse devir tarihinde, 10.000- USD'sinin 15/08/2013 tarihinde, 10.000- USD'sinin 30/08/2013 tarihinde ve 5.000- USD'sinin 10/09/2013 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından hisse devir vaadi sözleşmesinin tarafı olan davalı ile dava dışı Orhan GEREM'e Beyoğlu 1....

                  UYAP Entegrasyonu