Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.12.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Fikret Kaya’cı 3.kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasında bulunmamaktadır....

    Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.12.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Fikret Kaya’cı 3.kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasında bulunmamaktadır....

      olduğu, haciz tarihinden itibaren de üçüncü kişi tarafından yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından asıl davanın usulden reddine, borçlunun haciz adresinde faaliyet göstermediği, şube kaydının bulunmadığı, dayanak ilamda yazılı borçluya ait adresin de haciz adresi olmadığı, haciz sırasında borçlunun haciz mahallinde hazır olmadığı, nazara alındığında memur işleminin yerinde olduğu kanaati ile şikayetin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddedilmesinin isabetli olduğu, geçersiz istihkak iddiası söz konusu olduğundan şikayetin incelenmesine de gerek olmadığı yönündeki Mahkeme kararının isabetli görüldüğü gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....

        O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun dava dilekçesinde elden ödeme iddiası olduğundan, İİK md.170/a-son gereğince kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek borçlunun ödeme iddiası yöntemince incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 01.03.2022 tarih ve 2021/1949 E. - 2022/373 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          İ.İ.K'nun 96/3. maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Aynı madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Somut olayda, davacının işçisinin huzurunda 01.07.2008 tarihinde yapılan hacizden aynı gün haberdar olduğu kabul edildiğinden, 05.08.2008 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan istihkak iddiası süresinde değildir. Süresinde yapılmayan istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünün hatalı olarak İİK’nun 97. Maddesinde prosedürü işletmesi ve İcra Mahkemesince davacıya dava açmak üzere süre verilmesi sonucu bu davanın açılması, daha önce gerçekleşin hak düşürücü sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, davacı 3.kişi İ.İ.K'nun 96....

            İstihkak iddiası tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17/03/2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ........ Yalçın’ın üçüncü kişinin annesi olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

              Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmişlerdir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, gerçekte 130.000,00 TL olan satış bedelinin resmi akitte 210.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş, mahkemece bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı olarak 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir....

                İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin ileri sürdüğü iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 08.12.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanı, ...'in üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                  Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 363/1 maddesi uyarınca aynı yasanın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın haciz iddiası yönünden ilk derece mahkemesi kararı aleyhine istinaf yoluna başvurulması mümkün olmadığı, taşkın haciz iddiası yönünden şikayetinin esasının incelenmesine yasal imkan bulunmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun taşkın haciz iddiası yönünden usulden reddine karar verilmiştir....

                    İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Somut olayda, dava konusu 19.01.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında ..., işyerinin eşi adına kayıtlı olduğunu, mahcuzların eşine ait olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda,davalı üçüncü kişi tarafından hacizde veya hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde kendisi adına yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası olmadığından davacı alacaklının İİK’nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu