Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim istihkak iddiasının geçersizliğinin bilincinde olduğu anlaşılan davacı 3.kişi hacizden sonra yasal 7 günlük süre içersinde 06.07.2007 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur.Bu istihkak iddiası İİK’nun 96/2maddesinde öngörüldüğü şekilde alacaklı vekiline istihkak iddiası dilekçesi ,haciz tutanağı ve örnek 60 varakası ile birlikte 12.06.2007 tarihinde tebliğden itibaren 3 gün itiraz hakkı da verilmek suretiyle tebliğ edilmesine rağmen alacaklı vekili bu 3 günlük süreyi geçirdikten sonra 26.06.2007 tarihinde itiraz etmiştir....

    İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir. Bu iddia haciz sırasında icra memuruna sözlü olarak bildirmek veya yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde İcra Müdürlüğüne dilekçe vermek yada sözlü olarak bildirilerek takip dosyasındaki tutanağa geçirilmek suretiyle gerçekleşir. İİK'nun 97/1 madddesinde prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan dava: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesine açtığı istihkak davası niteliğindedir....

      Mermer A.Ş.ye verildiğini,...Mermer A.Ş.nin bu bonolorı dava dışı ...’a ciro ederek icra takibi yapılmasına neden olduğunu, ... tarafından bonoların teminat olduğu iddiası ile açtığı menfi tespit davasının red edilerek kesinleştiğini, ......Mermer A.Ş.ye ödemek zorunda kaldığı bonoların bedelini müvekkilinden talep ettiğini ve aralarında münazaa doğduğunu belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde, kendisinin açtığı davada... Mermer A.Ş.nin temel borç ilişkisini açıklamadığını, teminat iddiası kanıtlanamadığı için davanın red edildiğini, vergi denetimi sırasında ise konuya açıklık getirdiğini, bonoların davacı adına... Mermer A.Ş.ye verildiğini,...Mermer A.Ş.nin kendi adına davacı için para ödediğini kanıtlaması gerektiğini belirtmiştir. Diğer davalı ....vekili, ...’ın açtığı davanın red edilerek kesinleştiğini, davacının bu olayda......

        Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur. Dava yayla iddiası ile açılmış ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş olduğuna göre, bu nedenle davanın reddi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak tapunun iptaline yayla niteliği ile özel siciline yazılmasına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          ın sağ el orta parmağını mağdura göstererek tacizde bulunduğu iddiası ile kamu davası açılmış, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mağdurun soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak kesinlikte somut delil elde edilemediği ve sanık ile mağdurun ailesi arasında önceye dayalı husumet olduğu da dikkate alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. IV. GEREKÇE Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde, olayın intikal şekli ve zamanı, sanık ile mağdurenin ailesi arasında önceye dayalı husumet olması, mağdurenin soyut iddiası dışından herhangi bir delil olmaması nedeniyle hukuka aykırılık görülmemiştir. V. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nevşehir 1....

            Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. ../... -2- 2009/4160 2009/7393 Somut olayda, dava konusu 14.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı gibi, bu yönde yapılmış bir iddia da olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, davanın dava koşulu yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir. Bu iddia haciz sırasında icra memuruna sözlü olarak bildirmek veya yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde İcra Müdürlüğüne dilekçe vermek yada sözlü olarak bildirilerek takip dosyasındaki tutanağa geçirilmek suretiyle gerçekleşir. İİK'nun 97/1 madddesinde prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan dava: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesine açtığı istihkak davası niteliğindedir....

                Davacı gerçek kişiler, taşınmazın anneleri Hünsa Ayar'dan kaldığı iddiası ile açmışlar; ... taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece gerçek kişilerin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulü ile 101 ada 102 parselin orman vasfıyla Hazine tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 06.08.1975 tarihinde ilen edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 1998 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Çekişmeli 101 ada 102 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında 543,32 m2 yüzölçümü ile ahşap ev ve bahçe vasfı ile davalı ... adına tespit edilmiş; ... taşınmazın kesinleşen orman tahdid sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuştur....

                  Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile Necettin ... birleştirilen 2007/264 sayılı dava dosyası ile 275 ada 126 numaralı parsele yönelik olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile davası açmıştır. Mahkemece davacı Necettin ...’nın davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulü ile 275 ada 10, 23, 126, 145, 269 ada 3 ve 229 ada 2 numaralı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına, 275 ada 9 numaralı parselin tespit gibi davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.12.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Fikret Kaya’cı 3.kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasında bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu