WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin Bodrum Belediyesinde çevre mühendisi olarak çalıştığı, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, bu durumda davalı üçüncü kişi lehine geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2001-2011 yılları arasında çalıştığı, hiç bir haklı neden yokken dolandırıcılık iddiası ile iş akdinin haksız feshedildiği, ceza davasında beraat kararı verildiği, işçilik alacaklarının ödenmediği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir....

      Sanayi Sitesi Şubesinden sahte kimlik ve belgeler kullanmak suretiyle otomobil kredisi tahsis etmeye kalkışmak eylemine iştirak ettiği iddiası ile ilgili olarak 11.05.2005 olan suç tarihinden, sanık ...'in 22.02.2005 tarihinde gerçekleşen ... Bankası 4.Sanayi Sitesi Şubesinden sahte kimlik ve belgeler kullanmak suretiyle otomobil kredisi tahsis etme eylemine iştirak ettiği iddiası ile ilgili olarak 22.02.2005 olan suç tarihinden, yine sanık ...'in 28.02.2005 tarihinde Türk Dış Ticaret Bankası (Fortis Bank )Merkez Şubesinden sahte kimlik ve belgeler kullanmak suretiyle otomobil kredisi tahsis etmeye kalkıştığı iddiası ile ilgili olarak 28.02.2005 olan suç tarihinden, sanık ...'in 06.04.2005 tarihinde Türk Dış Ticaret Bankası (... Bank) ......

        İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 12.11.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Sinan Durmuş'un üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

          Zira, sahtecilik iddiası bakımından sadece akit tanıkları yönünden araştırma yapılmış, tanıkların ölü olduğunun anlaşılması üzerine resmi senet üzerinde davacının fotoğrafının bulunması yeterli görülmüş, hile iddiası bakımından ise esaslı bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir.Hâl böyle olunca; öncelikle Dairenin bozma ilamında işaret edilen soruşturmanın eksiksiz olarak yerine getirilmesi, her ne kadar akit tanıkları hayatta değil ise de sahtecilik iddiası bakımından davacının ne tür imza kullandığının seçim kurulu, bankalar ve diğer kurumlardan araştırılması, kaşe-mühür kullanıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulması, sahtecilik iddiasının kanıtlanamadığı durumda ise hile iddiası bakımından gerekirse taraf tanıklarının yeniden dinlenilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma gereği yerine getirilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir....

            Ancak davanın 3.kişi tarafından açılmasını yasaklayan bir yasa hükmü bulunmadığından 3.kişi de istihkak iddiası ile dava açılabilir. Kuşkusuz buradan yasada kabul edilen sürelere uyulması zorunludur. Somut olayda, dava konusu mal bu davanın davacısı olan 3. kişi elinde haczedilmiştir. Haciz sırasında 3. kişinin hazır bulunup bulunmadığı haciz zaptına yazılmadığı gibi, zabıtta istihkak iddiası ile ilgili bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu nedenle haczin 3.kişinin yokluğunda yapıldığının kabulü gerekir. Davacı, istihkak iddiası ile ilgili temyize konu eldeki davadan önce, haczedilen malın satışının tedbir yoluyla durdurulması istemli Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/175 Değişik iş sayılı davasını 20.10.2005 tarihinde açmıştır. Dolayısıyla anılan malın kendi elinde iken haczedildiğini en geç bu tarihte öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir....

              O halde, üçüncü kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunduğundan işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istihkak iddiası bulunmadığından bahisle müdürlük kararının iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Tüm dosya kapsamından; müştekinin, sanık ...’ın evinin kiracısı olduğu ve olay günü evde bulunmayan müştekinin evinin kirasını ödemediği, evinden kötü kokular geldiği iddiası ile müştekinin evinin kapısını mahalle muhtarı azası ... ve çilingir olan sanık ... ile birlikte açarak evin içerisine girdikleri iddiası ile açılan davada; sanık ...’ın konut dokunulmazlığının ihlali kastı ile hareket etmediği anlaşılmakla, sanık hakkında manevi unsur yokluğu sebebiyle beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  ya hakaret ettiği iddiası ile açılan kamu davası ile ilgili bir karar verilmemesine yönelik olduğu kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay'a gönderilen dosya görüşüldü: Sanık ... hakkında ...'ya hakaret ettiğ iddiası ile açılan kamu davası ile ilgili karar verilmemiş ise de, açılan bu kamu davası ile ilgili olarak Mahkemesinde her zaman bir karar verilmesi mümkün bulunduğundan ve kanun yoluna konu olabilecek bir hükümde bulunmadığı, anlaşılmakla; O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 29/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    - K A R A R - Dava, keşidecisi ..., lehtarı ... olan, 35 milyar TL.’lik bonodaki imzanın keşideci eli ürünü olmadığı iddiası ile açılan menfi tesbit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, İTM’de Kriminal Polis laboratuarından alınan raporda, imzanın davacı eli ürünü olmadığı anlaşıldığından usul ekonomisi yönünden yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Keşideci ... ş İTM’de imzanın kendisinin eli ürünü olmadığı iddiası ile dava açmış ise de, İTM’de alınan rapora lehtar ... itiraz etmiş, ayrıca İTM’de açılan davanın HUMK.’nun 409.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu