WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre ; salt sahtecilik iddiası HMK 209. Madde uyarınca ihtiyati tedbir vermek için yeterli değil ise de; her somut olay kendi içinde değerlendirilmeli ve öncelikle sahtecilik iddiasına ilişkin " yaklaşık ispat" aranmalıdır. Somut olay özelinde henüz kesinleşip kesinleşmediği dosyaya yansımamış ALANYA 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan yapılan yargılamasında senedin sahte olduğu yönünde maddi vakıa tespiti bulunması ; hukuk mahkemesi açısından " yaklaşık ispat" olarak kabul edilebilir. Bu nedenle ; davalı yan vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir....

    E sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi nedeni ile davacının menkul mallarının haczedildiği, davacının istihkak iddiası üzerine İstanbul 13....

      verme yükümlülüğünü ihlal eden yönetim kurulu üyelerinin tekrar yönetim kuruluna seçilememesi gerektiği iddiası, gündemin 7. maddesinin iptali sonucunu doğurmaycağını, belirlenen huzur hakkının 2022 yılı tüik resmi verileri, şirketin büyüyen iş hacmi ve finansal durumu göz önüne alındığında fahiş olmadığını, yönetim kurulu üyeleri için öngörülen yasakların dürüstlük kuralına aykırı şekilde kaldırıldığının iddiası hukuka aykırı olduğunu, özel denetçi atanmasının koşulları oluşmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 449. maddesi uyarınca dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin davacının talebi hakkında, yazılı görüşlerini bildirmeleri için davalı şirket temsilcilerine tebligat çıkartılmış olup bu hususta bir kısmın yönetim kurlu üyeleri yazılı görüşlerini bildirmişlerdir....

        in çekin haksız iktisabı konusunda birlikte hareket ettikleri iddiası mevcut olmadığından, HMK 357/1. maddesinin son cümlesi uyarınca istinaf aşamasında ileri sürülemez ise de, davacı dava dilekçesi ile tanık deliline dayanmış, 21/03/2016 tarihinde yasal süresi içinde tanıklarını bildirmesine rağmen mahkemece tanık dinletme talebi konusunda karar verilmemiştir. Davacı tarafın iddiası gibi, davalının, TTK 687. maddesinde belirtildiği şekilde, dava konusu çeki, bedelsiz olduğunu bildiği halde davacının zararına hareket ederek ...'dan iktisap ettiği yönündeki savunma Yargıtay 11....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/639 E.sayılı davanın 17.01.2023 tarihli duruşma zaptında beyanları "Ben davalı şirketin ortağı, temsilcisi, vekili ve tasfiye memuruyum, davalı şirket tasfiye edilmiş ve yaklaşık 11 yıl kadar önce sicilden terkin edilmiştir, yani dava açıldığı tarihte şirket faal halde değildi ve tamamen kapanmış halde idi, biz dava konusu taşınmazda yaklaşık 55 yıl kiracı olarak kaldık, bizim davacı kurum ile kira sözleşmemiz mevcuttur, bu haliyle tarafımızın haksız şagil olduğu iddiası olduğu iddiası doğru değildir, biz aramızdaki kira sözleşmesine istinaden bu taşınmazı kullandık, dava usulsüz bir talebi içermekte olup, reddini talep ediyoruz, dedi." şeklinde beyanda bulunduğunu, HMK'nın 327- (2) maddesinin "Bir kişi davada sıfatı olmadığı hâlde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi hâlinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez." şeklinde olduğunu, yargılama...

            ın olay anına ilişkin kollukta vermiş olduğu ifadelerin birbirini destekler olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terketmeyip kazadan sonra aralarında anlaşmaları nedeniyle olay yerinden ayrıldıkları, ayrıca kazanın saat 20.00-20.30 sularında olduğu, kaza yerinde kolluk tarafından herhangi bir tutanak tutulmadığı, bir süre sonra ... plakalı araçtaki yolcuların hastaneye götürülmesi nedeniyle, kaza tespit tutanağının saat 23.30'da hastanede tutulduğu hususları dikkate alındığında, davacı tarafça, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini zorunlu bir neden olmaksızın terk ettiği iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesinde dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırılık yoktur. Davacı vekilinin istinaf itirazının reddine karar verilmiştir....

              Davacının eldeki davadaki iddiası vadesi gelmiş bir borç değil, mahkemece yargılamaya muhtaç olduğu anlaşıldığından mahkemece verilen red kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi, göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf taleplerinin Reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                GEREKÇE: Talep; tasarıma tecavüz iddiası ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiş, ihtiyati tedbir talep eden vekili bu karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut uyuşmazlıkta; tasarıma tecavüz iddiası ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, talep konusu tasarım yönünden karşı tarafça İstanbul 3.FSHHM'nin 2023/14 Esas sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açıldığı görülmekle bu aşamada mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik verilen kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.Açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir....

                  Davacı vekili, davacı hakkında başlatılan ve davacının bilgisi dışında kesinleştirilen icra takibine dayanak olarak gösterilen bononun sahte olduğunu, imzanın davacıya ait olmadığını, davalıya böyle bir borcun bulunmadığını beyanla menfi tespit kararı verilmesini; ayrıca icra takibinin geldiği aşama gözetildiğinde HMK.209.maddesi gereğince sahtelik iddiası nedeniyle ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, tensip ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                    Somut olaya döndüğümüzde, davalı tarafça dava ve talebe konu faturalara dayanak sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında yer alan isim ve imzalara açıkça itiraz edilmediği gibi her ne kadar anlaşmanın USD cinsinden yapıldığı inkar edilmişse de TL üzerinden düzenlenen fatura bedellerine itiraz edilmediği ve nihayetinde dosyaya yansıyan taraflara ait Ba/Bs formları hep birlikte gözetildiğinde dosyanın geldiği aşama itibariyle davacının fatura bedelleri toplamı 159.457,79 TL alacak iddiası yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı, dolayısıyla ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu