Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2023/210 E., 2023/540 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, genel kredi sözleşmesi ile hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
15.848,15 TL olduğunu, bu tutara Akbank Şehremini şubesinde bloke konulduğunu ve kredi borcuna mahsuben tahsil edildiğini, vasi T2 14/07/2017 tarihinde iki ayrı tahsilat ile 16.450,00 TL ve 1.520,00 TL olmak üzere toplamda 17.970,00 TL ödeyerek toplam kredi borcunun tamamını kapattığını, vasi T2 davalı şirkete vefat tazminatının ödenmesi için başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin 20/10/2016 tarihinde düzenlenen belge ile vefat tazminatını ödemeyeceklerini, çünkü müteveffaya krediyi kullanmadan evvel hipertansif böbrek hastalığı teşhisi konulduğunu, 13/07/2016 tarihli kredi hayat sigortası başvuru formunda söz konusu hastalığı beyan etmediğini bildirerek talebi reddettiğini, haksız ve hukuka aykırı şekilde vefat teminatının ödemeyen sigorta şirketinin poliçe de belirlenen vefat teminat tutarınca tazminat ödemeye mahkum edilmesine, belirlenen tazminata sigorta şirketince talebin reddedildiği tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet...
K:... .../... olduğunu, davanın İstanbul Tüketici Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, davanın hayat sigortasına ilişkin olduğunu, bu nedenle, 6502 Sayılı Tüketici Kanunu gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunu, sigortalı murisin vefatından sonra davacı mirasçıları şirketlerine başvurduklarını ve rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle sigorta tazminatı için talepte bulunduğunu, davacıların murisinin 21.07.2016 tarihinde intihar nedeniyle vefat etmiş olduğunun anlaşıldığını, görev ve yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; dava dışı bankadan çekilen kredi esnasında davalı ile imzalanan hayat sigortası poliçesi dolayısıyla murisin ölümü neticesinde vefat tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda, "...Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Genel olarak Hayat Sigortalarında bir kimsenin hastalığı nihai olarak sigortacının taşıdığı rizikoyu arttıran bir husustur. Sigortacı bu durumda ya hiç sigorta sözleşmesi yapmamakta ya da daha ağır şartlarla sigorta sözleşmesi yapmaktadır. Davaya konu kredi hayat sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp, bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesinden kaynaklanan maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasıdır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Hamit Angay'ın Türkiye Ekonomi Bankasından 1.900,00- TL kredi kullandığını söz konusu işlemlerin vekaleten yapıldığını, bu işlemde bankacılık işlerinde hiç olağan olmamasına rağmen müvekkillerinin murisi aleyhine vekaleten bono tanzim edildiğini, müvekkillerinin murisine 24/03/2017 tarihinde söz konusu krediyi kapsamak üzere yine bankanın sigorta firmasından hayat sigortası düzenlendiğini, müvekkillerinin murisi 15/12/2017 tarihinde beyin kanaması neticesinde vefat ettiğini, bunun üzerine davalı banka söz konusu vekaleten düzenlenen bonoyu müvekkilleri aleyhine Iğdır İcra Müdürlüğü'nün 2018/1433 Esas numaralı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, Davalı bankanın T01 006 nolu Hayat Sigortası poliçesini dava dışı iştiraki olan T12 T16 düzenlendiğini, söz konusu hayat sigortasının teminatının 3.000,00- TL olduğunu, iş bu takibin öncelikle hayat sigortası tarafından ödenmesi gerektiğini, dava sonucunda taraflarında...
Nezdinde Hayat sigortası poliçesi oluşturulduğunu ve hayat sigortası primi alındığını, müvekkilinin murisinin vefat ettiğini, her ne kadar müvekkilleri davacılar sözleşme uyarınca ödenmesi gereken teminatın ödenmesi istemi ile başvurmuş ise de davalı sigorta şirketi tarafından reddedildiğini, aynı davalı tarafından 27/06/2018 tarihinde çekmiş olduğu kredinin kullanımı sırasında tanzim edilen hayat sigortasından kaynaklı ödeme yapıldığını, hayat sigortası sözleşmesinin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için her iki tarafın gerçek iradelerinin ortaya konabilmesi gerektiğini, bu da sigortacının sigorta ettirene teklifname düzenlettirmesi ve teklifin kabul edilmesi halinde sözleşmenin poliçeye dönüştürülmesi olduğunu, müvekkilinin murisinden kredi kullanımı ve sigortanın akdedilmesi sırasında herhangi bir form doldurulması istenmediğini, sadece imzalaması için kendisine oldukça fazla sayıda evrak verildiğini, muris kendisine imzalaması için verilen tüm evrakları imzalamış ancak kendisine...
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada davacıların murisinin 14.07.2011 tarihinde vefat ettiği, davacıların iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 10.09.2021 tarihinde dava açtığı, dava tarihi itibari ile 6762 Sayılı TTK'nın 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, murisin müvekkili bankadan hayat sigortası/ferdi kaza sigortası yaptırmak suretiyle kullandığı tüm krediler vefat tarihinden önce kapandığı, vefat tarihinde devam eden kredisinde ise bankaların kredi kullandırdığı sırada hayat sigortası/ferdi kaza sigortası yaptırmasına yönelik bir zorunluluk olmadığı, murise herhangi bir sigorta yapılmadığı, müvekkili bankanın hayat sigortasının yenilenmemesinden kaynaklı bir sorumluluğu olmadığı, mahkeme heyeti tarafından dava dilekçesinde yer alan talepler arası çelişki tensip zaptında belirtilerek davacılardan 2 haftalık kesin süre içerisinde taleplerinin belirlenmesi istenildiği, ancak davacı...
Ne var ki; 2012 yılına ilişkin vefat tazminatı tutarının, hayat sigortacısı ile acentesi olan banka/ sigorta ettiren arasında düzenlenen HG/86 sayılı Tarımsal Kredi Müşterileri Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi'nin 1. maddesindeki düzenlemeye göre belirlenmesi yerine, sigortalı murisin ölüm tarihi olan 16/05/2012'deki bakiye kredi borcu olarak belirlendiği bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır. HG/86 sayılı Tarımsal Kredi Müşterileri Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi'nin 1. maddesinde "sigortanın konusu ve kapsamı" düzenlenmiş olup, anılan maddede ".... tarımsal kredi kullanan her gerçek kişi, kullandırılan kredi tutarının 1,15 katı üzerinden sigorta kapsamına alınacaktır..." düzenlemesi yapılmıştır....
K A R A R Davacılar vekili; davacılar murisinin banka kredisi kullandığını ve 1 yıl süreli hayat sigortası yapıldığını, sigortalı murisin 10/01/2019 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine sigorta şirketine müracaata rağmen hayat sigortası vefat teminatının ödenmediğini belirterek 131.458,32 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, murisin hayat sigorta poliçesi yapılırken sigorta kapsamına alınmadan evvel Sigorta Talep ve Sağlık Beyan Formu ile kendisine sorulan; Kalp hastalığına bağlı olarak herhangi bir ameliyat oldunuz mu?...
Adapazarı Şubesi arasında 30/12/2013 tarihinde imzalanan tüketici kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan 30.000,00 TL kredi sebebiyle, muris ile davalı sigorta şirketi arasında 43.482,00 TL vefat teminatlı kredi grup hayat sigortası sertifikası düzenlendiği, murisin 25/11/2016 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları tarafından rizikonun gerçekleşmesine dayalı olarak sigorta şirketine yapılan başvurunun sağlık ile ilgili sorulan sorulara beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığı belirtilerek reddedildiği, eldeki davanın, ölüm sebebi ile beyan edilmeyen hastalık arasında illiyet bağı bulunmaması, hayat sigortası sertifikasının matbu ve yeterli bilgilendirme içermediği iddiası ile açıldığı ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bakiye vefat tazminatı bedelinin ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (beyan) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK.'...