Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, dava işyerindeki pompanın hasarlanması nedeniyle makina kırılma sigortasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, riziko mahalli işyeri olan yangın sigortasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, konut sigortasına dayalı rücuen tazminat davası isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ferdi kaza sigortasına dayalı alacak için takibe itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Sigortasına girmiş bulunması halinde, ... ... Sigortasına girişi, ... sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. ... ... Sigortasına giriş tarihinin, ... sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayım....

            Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekecektir....

              Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29. madde 4. fıkrası "Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman rant sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmünü içermekte olup, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce sözleşme hükmü kapsamında, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihi, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmektedir. Alman sigortalılık mevzuatında, hamilelikte geçen veya okul öğrenimi görülen sürelerin sigorta hesabında sigortalılık suresi olarak dikkate alınması gerektiği, primden muaf olmakla beraber, sigortalılık süresi olarak hesaba katılacağı ve bu sürelerin primden muaf süreler olduğu belirtilmektedir....

              Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 13.2.2002 t., 2002/10-21 E., 2002/70 K. sayılı anılan kararında belirtildiği üzere; Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bendinde, “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, sözleşmenin 27’inci ve 29’uncu maddeyle bir bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim 29’uncu maddenin 3’üncü bendinde, 27’inci maddeye yollamada bulunularak, “...ancak, sözleşmenin 27’inci maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” denmektedir. Kaldı ki, sözleşme hukukunda, sözleşme bir bütün olarak yorumlanıp aleyhe ve lehe olan hükümler birlikte uygulanır. Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir....

                İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; tüketici kredisini kullanan murisin ölümü üzerine sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeden sonra kalan bakiye kredi bedelinin tahsili için mirasçılar aleyhine takibe geçtiklerini, davalı mirasçıların, murislerinin kullandığı tüketici kredisinden dolayı müteselsilen sorumlu olduklarını, dava açmadan önce hayat sigortasına başvurmanın yasal bir zorunluluk olmadığını, davalıların takibe itiraz dilekçelerinde hayat sigortasından bahsetmedikleri gibi davaya da yasal süresi içerisinde cevap vermediklerini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

                T5 (9) adet kredi kullandığını, sigortalının kullandığı kredilere ilişkin yapılan hayat sigortalarının sigortalının 2016 yılında gerçekleşen vefatı anında yürürlükte bulunmadığını, 2014 yılında sona erdiğini ve hayat sigortalılarının sigorta sürelerinin bittiği gözetildiğinde, riziko gerçekleştiğinde yürürlükte olmayan poliçelere dayalı talepte bulunamayacağından davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın yapılan işlemlerde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddine, kadar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisi T.C....

                UYAP Entegrasyonu