Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... ... .ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2015 NUMARASI : 2013/304-2015/249 Taraflar arasındaki dava, işyeri sigortasına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm ve fasıllar birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında,uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Avusturya emeklilik sigortasına girmiş bulunması halinde, emeklilik sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğinin kabulü gerekir....

      Kaldı ki; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına ve zorunlu mali mesuliyet sigortasına dayalı olarak açılmış başka bir davanın istinaf incelemesinde Dairemiz ile 6. Hukuk Dairesi arasında ortaya çıkan görev uyuşmazlığında Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun 15/06/2020 tarihli, 2020/18 Karar sayılı kararında, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasına dayalı alacak talebi yönünden 6. Hukuk Dairesi'nin işbölümündeki görevinin özel görev hükmü mahiyetinde olduğu nazara alınarak 6. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğuna dair karar verilmiştir. Yukarıda değinilen tüm hususlar ve 6100 sayılı HMK’nın 352/1- a maddesi uyarınca; Dairemizin görevsizliği ile dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine ancak Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6....

      Davalılar, murislerinin kredi alırken hayat sigortası yaptırdığını ve primlerini ödediğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka, ödenmeyen kredi borcu için mirasçılara yönelmiş; mirasçı olan davalılar da murislerinin aldığı kredi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, davaya konu borçtan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece, her ne kadar, bilirkişi raporu alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalıların savunması yönünde hayat sigortası bulunup bulunmadığının araştırılmamış olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, öncelikle, davalıların savunması yönünde hayat sigortası bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre davalıların sorumluluğunun tespiti gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        daki sigortalılık durumunu, yurt dışında ikamete dayalı bir ... sigorta ya da ... yardım ödeneği alıp almadığını araştırmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının ilgili ülke ... ... kurumundan alınan ve davacının yurtdışı çalışmalarını gösteren belgeler ile Türkçe tercümelerini getirtmek, davacının yurtdışında ... ... sigortasına tabi olup olmadığını belirlemek, ... ... sigortasına tabi olmamış ise Türkiye'deki sigortalılık başlangıcından borçlanılan gün kadar geriye gidilmek suretiyle sigorta başlangıcını belirlemek, ... ... sigortasına tabi olmuş ise, 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un ile 3201 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge'de ......

          DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davanın hayat sigortasına ilişkin olduğundan görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğunu, Hayat Sigortaları Genel Şartları ile lehtarın sigorta sözleşmesine taraf olmamakla beraber lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi halinde kural olarak sigorta tazminatını sigortacıdan isteme hakkının olduğunu, TTK.'...

            Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen; “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir....

              Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen; “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayım....

                Sigortasına girmiş bulunması halinde, ... ... Sigortasına girişi, ... sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. ... ... Sigortasına giriş tarihinin, ... sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmamaktayım....

                  Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen “Bir kimsenin ... sigortasına girişinden önce bir ... ... Sigortasına girmiş bulunması halinde, ... ... Sigortasına girişi, ... sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. ... ... Sigortasına giriş tarihinin, ... sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir. Bu gerekçeye dayalı bulunan yerel mahkeme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşlerine katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu