Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 11/01/2020 KARAR TARİHİ : 25/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının murisi ... ... için başlangıç tarihi ... bitiş tarihi ...olan hayat sigortası yapıldığını, murisin... tarihinde vefat ettiğini, murisin ölüm sebebine ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumunca 24/04/2018 tarihli rapor tanzim edildiğini, davalı sigorta şirketine yapmış oldukları başvuruya rağmen herhangi bir gerekçe sunulmadığı gibi ödeme de yapılmadığını, sigorta poliçesinin bedelinin muris ... ... tahsil edildiğini beyan ederek Bireysel Kişisel Güvence Sigorta Poliçesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000 TL vefat tazminatının murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin...

    Her ne kadar mahkemece, davacının murisi tarafından tüketici kredisi sözleşmesi imzalanırken sözleşme metninde yer alan hayat sigortası düzenlenip düzenlenmeyeceği maddesinin davalı bankanın kusuru ile müşterisini uyarma yükümlülüğüne rağmen doldurulmadığı, gerekli uyarı yapılsaydı hayat sigortasının düzenlenebileceği ve bu şekilde ölüm halinde borcun sigorta tarafından karşılanacağı, müşterinin mirasçılarının borcu ödemek zorunda kalmayacağı, bankanın hafif kusurdan bile sorumlu olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Hayat sigortası yaptırmak ihtiyaridir ve bu husus tüketicinin insiyatifine bırakılmıştır....

      Sigortası yaptırması istenildiği, her ne kadar bireysel kredi kullanımlarında kanunen tüketiciye Kredi Sözleşmesi imzalayabilmesi için hayat sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmemişse de sözleşmelerde hâkim konumda olan bankalar, yüksek miktarlı kredi talep eden müşterileri ile imzaladıkları sözleşmelerin teminatı olabilmesi amacıyla hayat sigortası yapılmadığı durumlarda kredi vermediği, bankaların bizzat hayat sigortası yapmasa da iştirakleri veya anlaşmalı oldukları kurumlar ile kredi kullanacak müşteri arasında sözleşmelere aracılık ettiği, müvekkillerinin murisi T13 Denizbank'tan kullandığı ticari krediye istinaden davalı bankanın talebi ve aracılığı ile kredinin teminatı olarak dava dışı bir sigorta şirketi (Metlife Emeklilik ve Hayat A.Ş.) ile Nisan 2009 başlangıçlı bir hayat sigortası poliçesi akdettiği, bu poliçenin süresinin Nisan 2011'de sona ermesine rağmen hayat sigortası poliçesinin yenilenmediği,14.07.2011 yılında krediyi kullanan muris T13'ın vefatı üzerine kalan kredi...

      KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin Tazminat (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasına ilişkin olup, dava niteliği itibari ile 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığından, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir. Dava dilekçesi, dilekçe ekleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin davacıların murisi ...'in ölümü nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından davacılara müteveffanın hayat sigortası nezdinde herhangi bir ödeme yapılmadığı konusunda olup, davaya konu olay bir tüketici işlemidir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların murisinin davalı şirketten 25/01/2017 tarihinde almış olduğu kredi ile birlikte Hayat Sigortası yaptırdığı, tarafına "Böbrek yetmezliğine bağlı diyaliz tedavisi görmekte misiniz" şeklindeki soruya hayır cevabı verdiği, buna rağmen davacıların murisinin kronik böbrek yetmezliğinden kaynaklı 27.08.2017 tarihinde vefat ettiği, ayrıca davacıların murisinin kronik böbrek yetmezliğinden kaynaklı Hayat Sigortası yapılmadan önce 09/02/2016 tarihinde hemodiyalize alındığı, davacıların belirtilen gerekçelerle tazminata hak kazanamayacakları anlaşılmakla açılmış bulunan davanın reddine" karar verilmiştir....

        CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya yöneltilen iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili banka nezdinde kullandırılan kredilerde yapılması zorunlu olan sigortalar dışında hayat sigortası, konut sigortası gibi sigortaların yapılması isteğe bağlı olduğunu, yaptırılmasının zorunlu olmadığını, davacının da kredi kullandırımı sırasında ve sonrasında hayat sigortası yapma yönünden iradesini müvekkili bankaya iletmemesi sebebiyle kendisine hayat sigortası yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

          KARAR Davacı, 260.000,00 YTL değerindeki evinin 50.000,00 YTL üzerinden ipotek edilmek suretiyle davalı Bankadan 20.000,00 YTL’lik kredi kullandığını, kredinin ödenmesi sırasında ipotek gideri, hayat sigortası ve komisyon gideri olarak 3.000,00 YTL’nin kesildiğini, ayrıca üç kez bilgisi dışında emekli maaşından da 1.939,00 YTL kesildiği gibi, 2.9.2008 tarihinde üç aylık emekli maaşının tamamına da el konulduğunu, gerek kredinin ödenmesi sırasında gerekse daha sonra maaşından kesilen hayat sigortası prim miktarlarının çok fazla olduğunu ileri sürerek, davalı Bankanın fazla miktarda kesmiş olduğu hayat sigortası priminin tespit edilerek taksit borçlarından düşülmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kullanılan krediden dolayı hayat sigortası yaptırılmasının, 22.1.2007 tarihli sözleşmenin 1V....

            Mahkemece konut kredisi için hayat sigortası yaptırma şartı yada mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 9.5/2 maddesinde aynen; " müşteri açılan kredi sebebiyle Banka'nın uygun göreceği bedel ve şartlarla ferdi kaza sigortası, hayat sigortası yaptıracağını, önceden yapılmış bir ferdi kaza sigortası , hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde, gerekli değişikliğin yapılarak 2009/380-6239 poliçeyi bankaya teslim edeceğini, , bankanın bu sigortalarla ilgili prim tutarlarınıbanka nezdindeki hesaplarından tahsile yetkili olduğunu, vefat halinde mezkkur sigorta sonucu ödenecek tazminattan o tarihteki bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak olan meblağın mirasçılarına ödenmesini, kabul, beyan ve taahhüt etmiştir." şeklinde düzenleme getirilmiştir....

              açısından hayat sigortası teminatından kaynaklı sorumluluğun bulunmadığını, bağlantılı kusurlu ihlal bulunduğu kanaatine varılması halinde her iki tarafın aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak kusurun ağırlığına göre uygun oranda belirlenecek taktiri indirim uygulanması gerektiği sonucuna varıldığını, poliçede vefat teminatının 22.933,00 TL olup bu miktardan taktiri indirim uygulanması gerekeceğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir....

                Davacılar, murislerinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, murisleri tarafından hayat sigortası talep ve beyan formu düzenlendiğini murislerinin açıkça hayat sigortası yapılması hususunda talimat verdiğini ancak davalı bankanın ayıplı hizmet ve kusurlu davranışı sonucu hayat sigortasını yaptırmadığını bu nedenle dava tarihi itibarı ile bakiye kredi borcu miktarı olan 95.163,26 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile, murislerinin vefat tarihinden dava tarihine kadar davalı bankaya ödenmiş olan 5.143,96 TL bedelin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı banka, hayat sigortası yaptırılmasının kanunen zorunlu olmadığını, isteğe bağlı olduğunu, davacılarının murisinin en az maliyetle kredi kullanmak istemesi nedeniyle hayat sigortası yaptırmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, menfi tespit ve istirdat isteminin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu