Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki, 1985 tarihli Sözleşmenin 27 ve 29/3. maddeleri “sözleşme aylığı/kısmi aylık” ile ilgili olup, 29/4. maddede yer verilen; “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir” hükmünün yorumlanmasında birlikte ele alınamaz. Yapılacak değerlendirme, “sigortalılık başlangıcı için borçlanma yapılmış olması” koşuluna değil, olsa olsa “Hukuki yarar” dava şartına göre olabilir. Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilebilmesi için “borçlanmanın yapılmış olması gerektiği” gibi bir koşulun Sözleşmede önkoşul olarak ileri sürülmemiş olması karşısında, davacının “hukuki yararı”nın bulunması halinde isteminin kabulü gerekir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini suçundan, sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez....

      Çünkü,Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında bağıtlanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, ... sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür....

        alınan davacı yönünden maddi teminat alınan döneme denk gelen hayat sigortası poliçesi iptal edilerek ilgili döneme ilişkin prim davacı hesabına iade edildiğini ve bir daha hayat poliçesi yenilenmediğini, Kredi Sözleşmesi 12....

        A.Ş.’ye devir ve temlik ettiğini, LBT Varlık Yönetim A.Ş.’nin Turkasset Varlık Yönetim A.Ş. çatısı altında birleştiğini, Turkasset Varlık Yönetim A.Ş.’nin de Hayat Varlık Yönetim A.Ş. ile “Hayat Varlık Yönetim A.Ş.” çatısı altında birleştiği bildirilmiş ancak birleşmeye ve temlike ilişkin evrakların tamamının dosya arasında bulunmadığı görülmüş olup, Dairemizin 2020/1077 esas, 2020/1428 karar sayılı ve 10.07.2020 tarihli geri çevirme ilamından sonra dosyaya sunulan evraklara göre ise Hayat Varlık Yönetim A.Ş.’nin Dünya Varlık Yönetim A.Ş. ile birleştiği, Tekstil Bankası A.Ş.’nin alacağının Vera Varlık Yönetim A.Ş.’ne devrine ilişkin evrakların sunulduğu, dosyadaki “TEMLİK BEYANI” başlıklı 12592 numaralı evrakın ekindeki listede ise dava dilekçesinde ismi zikredilen İtimat Makine isimli firma ve İstanbul 14....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı sigortalıların sigorta tahkim komisyonuna başvurarak, hayat sigortasına dayanarak sigorta bedeli 26.500,00 TL nin faizi ile birlikte davacıdan tahsilini istediğini, komisyonca 19.687,50 TL zararın yasal faizi ile tahsiline karar verildiğini, anılan komisyon kararının iptalini istemişlerdir. İptal Davasında mahkemece, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı ve HMK'nun 114/1-b maddesi gereğince dava şartı gerçekleşmediği, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Dava, davacılar murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yapılmasından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....

            Bankası A.Ş olduğu kabul edildiğini, banka ile kredi müşterisi sigortalı arasında imzalanan Tarımsal Kredisi Sözleşmesi ile de bankanın hayat sigortası üzerinde daini mürtehin olarak hak sahibi olduğu da kararlaştırıldığını, davalının Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi ve Grup Hayat Sigorta Sertifikası kapsamında sadece sigorta bedeli ile sorumlu olduğunu, hayat sigortası meblağ sigortası olup, meblağ sigortalarında, sigortacının ödeyeceği tazminat miktarı, zarar miktarına bakılmaksızın poliçede gösterilen tutardan ibaret olduğunu, kredi sözleşmesinin sigortalı ile ...Bankası A.Ş. arasında akdedildiğini, bu nedenle davalı şirketin kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı borç altına sokulabilmesi söz konusu olamayacağı gibi, kredi ödemelerinin kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, davalı şirketten rücuen tahsil edilebilmesi de olanaklı olmadığını, bu nedenle kredi sözleşmesine dayalı olarak ödenen tutarların yahut kalan kredi...

              Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 13.2.2002 t., 2002/10-21 E., 2002/70 K. sayılı anılan kararında belirtildiği üzere; Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bendinde, “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” Hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, sözleşmenin 27’inci ve 29’uncu maddeyle bir bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim 29’uncu maddenin 3’üncü bendinde, 27’inci maddeye yollamada bulunularak, “...ancak, sözleşmenin 27’inci maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” Denmektedir. Kaldı ki, sözleşme hukukunda, sözleşme bir bütün olarak yorumlanıp aleyhe ve lehe olan hükümler birlikte uygulanır. Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir....

                Dava, ....... rant sigortasına giriş tarihi olan 07.09.1973 tarihinin .....’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesi ve 01.06.2012 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ..... ile .....arasında imzalanan ...., konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, ..... rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, ....... sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini öngörmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu