yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun kredi kuruluşuna ait olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, davacılar murisinden hayat sigortası poliçesine ilişkin kesinti yapılmadığı ve davacılar murisinin hayat sigortası poliçesi düzenlenmesine ilişkin talebi bulunmadığı, baştan itibaren hayat sigortası poliçesi düzenlenmediğinden davalının olmayan bir sigortanın yenilenmesine ilişkin bir bildirimi de olamayacağı, davalının hayat sigortası poliçesi bulunmamasında müterafik kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 11/02/2020 NUMARASI : 2018/831 Esas, 2020/132 Karar DAVANIN KONUSU: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 11/02/2020 tarihli ve 2018/831 Esas, 2020/132 Karar sayılı dosyasında verilen karar; istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Dava; yağış sebebiyle davacı şirkete ait iş yerinde meydana gelen su baskınından doğan zararın iş yeri sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı gereğince Konut ve işyeri sigortası sözleşmeleri ile can-hayat sigortası (taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın) sözleşmelerinden kaynaklanan davalara (rücu davaları dâhil) ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 17. ve 45....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; hayat sigortasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacıların murisi ile dava dışı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. arasında düzenlenen tüketici kredisi sözleşmesinin teminatı olarak davalı sigorta şirketi ile muris arasında hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, murisin vefatı üzerine davacıların kredi borcunun hayat sigortasından karşılanması ve bakiye kısmın kendilerine ödenmesini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince daini mürtehin bankanın muvafakatının olmaması nedeniyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davacıların aktif dava ehliyetlerinin olup olmadığı noktasındadır. Sigorta poliçesine göre dava dışı T.C....
in 08/03/2011 tarihinde öldüğü, ... ile davalı banka arasında yapılan kredi sözleşmesi incelendiğinde, kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırılacağına dair bir hüküm olmadığı gibi yapılan hayat sigortasının süresinin dolumundan itibaren davalı banka tarafından kendiliğinden yenileneceğine dair de bir hüküm bulunmadığı, esasen kredi veren bankaların rizikonun gerçekleşmesi halinde kendi alacaklarını garanti altına almak üzere kredi borçlusunun hayatını sigorta şirketlerine sigorta ettirmekte oldukları, bunun ise yasal mevzuat çerçevesinde zorunlu bir uygulama olmayıp kredi veren bankanın tasarrufunda olduğu, davacıların murisi ...'in hayat sigortası bitiş tarihi olan 25/12/2010 tarihinden sonra ölmesi nedeniyle ölüm tarihi itibariyle murisin hayat sigortasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili, temyiz etmiştir....
Fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve dosya içerisinde düzenlenecek bilirkişi raporuna göre arttırmak üzere şimdilik 2.500_TL'lik, Davamızın kabulü ile bankaya müteveffa adına ödenen kredilerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 2 adet hayat sigortası teminat tutarının hesaplanarak davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini..." talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 07/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; "...Şirketimiz ile müteveffa ...'yi sigortalı sıfatı ile vefat riskine karşı güvence altına alan ... poliçe no.lu 25.000-TL vefat teminatı içeren hayat sigortası ile ... poliçe no.lu 55.000-TL vefat teminatı içeren hayat sigortasakdedilmiştir....
sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacılar murisi Sezai Yetişkin ile müvekkil şirket arasında 2146620 poliçe numaralı 21.02.2011 başlangıç- 21.02.2021 bitiş tarihli ve 10 yıllık azalan teminatlı hayat sigortası yapıldığını ve hayat sigortası dönem prim borcunun 291,45- TL olduğunu, sigortalı ve sigorta ettirenin prim borcunu ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, müvekkil şirket tarafından düzenlenen Kredi Grup Hayat Sigortası Sertifikası'nda lehtarın dain-i mürtehin olarak T7....
Mahkemece,"... davalı bankadan yakın tarihte dava konusu krediye yakın miktarda çekilen krediler ve bunlar için hayat sigortası yaptırılıp yaptırılmadığı sorulduğu, gelen cevapta dava konusu kredilere yakın tarihlerde 118.600,00 TL ve 110.000,00 TL'lik krediler kullandırıldığı bu krediler için hayat sigortası yaptırıldığının anlaşıldığı, buna göre yakın dönemde yakın miktar ve şartlar içeren sözleşmelerin hepsi için hayat sigortası yaptırılıp bir kredi için yaptırılmaması kredi kullananın talebinin olmamasından ziyade bankanın bunu ihmal etmesi ihtimalini kuvvetlendirdiği, bankanın en azından bunu açıkça kayıt altına alıp doğacak risklerden murisi haberdar etmekle yükümlü olduğu, bu husus davalı bankanın yaptırılmayan hayat sigortası nedeniyle ödenmek zorunda kalınan kredi nedeniyle kusurunun olduğunu gösterdiği, diğer yandan murisin de kullandığı kredi için hayat sigortası sözleşmesi yaptırılıp yaptırılmadığını, prim tahsil edilip edilmediğini öğrenip takip etmekle yükümlü olduğu, murisin...
Davalı banka vekili, yasal olarak yapılması zorunlu olmayan, müşterinin talebine bağlı olan hayat ve ferdi kaza sigortası için davacıların murisinin talebi doğrultusunda, ferdi kaza sigortası yapıldığını, hayat sigortasının ise talebinin bulunmaması nedeniyle mevzuat ve banka uygulaması gereği zorunlu olmadığından yapılmadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir....
Şubesinden krediler çektiğini, davalı sigorta şirketi muris tarafından çekilen iş bu kredilere karşı kredi ödeme güvencesi grup hayat sigortası katılım sertifikası ile kredili hayat grup sigortası katılım sertifikası ile hayat sigortaları yaptırdığını, müvekkil muris 19/01/2019 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi müvekkillerin murisin çekmiş olduğu kredilere karşılık hayat sigortaları yapmış olmasına rağmen sigorta teminat miktarlarını daimi mürtein bankaya kredi borcunu ödemediğini, iş bu kredi müvekkillerce ödendiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkillerinin murisleri Ali Deniz'e yapmış olduğu hayat sigorta poliçelerinden kaynaklı ödemenin yapılması için mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını, müvekkillerinin murisi Ali Deniz vefatından kaynaklı olarak davalı sigorta şirketi tarafından yapılan hayat sigortalarından kaynaklı olarak 26.806 TL toplam vefat tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillere verilmesine...
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketi ile davacı banka arasında bağ olduğunu, sigorta şirketinin üzerine düşen hukuki sorumluğu yerine getirmekten kaçındığını, davacı bankanın haksız ve ve dayanaksız icra takibi yaptığını, davacı banka ile hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketinin çıkarlarının aynı yönde olduğunu, Bakırköy 21.Noterliği'nin 19/09/2019 tarih, 12269 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıdan yasal haklarını talep ettiklerini, kredi kullanımı sırasında müteveffaya hayat sigortası yapılırken düzenlenen hayat sigortası sağlık anketi ya da sağlık tarama belgesinde müteveffanın sadece okudum anladım diyerek kendi el yazısıyla yazdığını diğer tüm kısımları ilgili banka/sigorta şirketi çalışanının kendisinin doldurduğunu, müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin bir belge istenmediğini, kredi sözleşmesinin yapıldığı banka...